9.Bölüm

28 4 0
                                    

~Bölüm Başı~

Bu aşk kelimesi, tek bir kelime olmasına rağmen neden birçok anlam taşıyor? Aşk, tek bir kelime olmasına rağmen insanı bulutlara kadar ya da sonsuzluğa kadar insanın ayaklarını yerden keserek uçururken yine aşk, tek bir kelimeyle insanı uçurkan kanatlarını kırarak en dibe batırır.

Tek bir kelime insanın hayatını bir anda değiştirmesi çok garip değil mi? Hayatınıza bir anda biri girer ve herşey değişir. Sevdiğin insanları yok saydırırken, sevdiğin insanlar için kimse bile insana umursatmıyor bu aşk.

Tek bir kelime ile hayatımın değişmesinden ben korkuyorum. Sevdiğim insanlar için. Ben aşk kelimesine kalbime kilit taktım. Bu kilidi kırmaya hiç kimsenin gücü yetmez. Kendim kırar mıyım? Asla!
Aşk insanı sadece yaralar yolun sonunda. Ben bunu öğrendim. Bana bunu öğrettiler. Kalbim aşkın insanı zehirlediğini öğretti. Öğrendiğim ile hayatıma dahil etmeden devam edebilirim. Dahil olmasına gerek yok.

"Tuğba! Sana kaç defa daha demem gerek? Gelmiyorum işte."

Kerem ve Alp ile olanlardan sonra iyice gerilmiştim. Bende derdimi  anlatıp biraz da olsa teselli etmesi için Tuğbayı arayıp herşeyi anlattım. Ama anlattıktan sonra Tuğba bir güzel sövmeye başladı. Bu işkence ne zaman bitecek?

"Beste, sen şakamı yapıyorsun? İkisi ile tartışmıssın ama baloya gelmeyeceğim diye tutturman daha saçma." dedi Tuğba.

"Tuğba, tutturmayayım da ne yapayım? Gelip, iyice yüzsüz mü olayım?" dedim beni anlamasını umut ederek.

Ama ne yazık ki istediğim gibi olmamıştı. Tuğba telefonun ucundan, "Evet" deyince busefer bende çıldırdım. Derdini anlatmayan derman bulamaz derler, derdimi anlattım , dermanı eksik kaldı.

Yatağımın üzerine oturup, derin bir nefes aldım. "Tuğbacım, hani Kerem ile aramız bozuldu, günlerdir benimle konuşmuyor, gelirsem aramızdaki aramız daha çok açılır ya. Anlıyor musun?". Salağa anlatır gibi anlattım. Daha ne yapayım?

"Bestecim, hani gelmezsen Kerem ile birşeyleri düzeltme şansınıda kaybedeceksin ya. En azından gelirsen pişman olduğunu görür ve barışırsınız. Olayın birde bu tarafından baksan?" dedi benim gibi salağa anlatır gibi anlatarak. Dön dolaş,yine salak olan benim. Yalanda değildi ki. Neyse konu bu değil.

Tuğbanın son dediğini biraz düşününce kulağa fena gelmiyordu. Kerem, pişman olduğumu görürdü ve onun için geldiğimi anlayıp mutlu olurdu ve barışırdık. Tuğba akıllıca konuşmuştu.

"Dediğin gibi düşününce, aslında haklısın Tuğba. Onun için geldiğimi anlarsa, pişman olduğumu da anlar ve mutlu olur. Böylelikle de barışırız." dedim sevinçle.

Tuğba, bir oh çekmişti. Sesi geliyordu. Daha sonra, "Beynin anlamaya başladı sonunda." dedi gülerek. Gözlerimi devirdim.

Ama bir sorun daha vardı. Alpe gelmeyeceğimi söyledim oda kapıma kadar gelip beni almazdı ki. Gururlu çocuksa almamakla çok haklı. Ama buseferlik gurursuz olsa daha iyi olurdu.

"Tuğba, ben Alpe gelmeyeceğimi  söyledim. Oda beni almaya gelmez ki beni almaya. Ne yapacağım?" dedim.

Tuğbanın nefes alış verişleri duyuluyordu. "Beste arayacaksın. Seni alması içinde ricada bulunacaksın. Bu kadar." Bunu düşünmedim sanki.

"Tuğba arayacağını düşünmüyorsun herhalde?" diye ciddi ciddi sordum.

Tuğba yine gülerek, "Düşünüyorum." dediğinde bir of çektim.

Kalbim Artık BiliyorWhere stories live. Discover now