10

114 16 68
                                    

Hayretle hızlı hızlı konuşan, etrafta yürüyen varlığı seyrediyordu Jungkook.

"Ay ay ay sanırım sende yoruluverdin!" Yine ince ses tonuyla kıkırdadı kaya parçası. "Eğil eğil," Ufak kollarını hareket ettirerek yeri işaret etmişti. "otur biraz kendine gelirsin hem." 

Ağzı şaşkınlıktan açık yavaş yavaş o ne derse sorgulamadan yapıyordu. Önce yavaşça eğilmiş sonra da yere oturmuştu. Baygın bedeni yere yavaşça bırakarak başını dizinin üzerine yaslamıştı demirci.

"Sen b-bir," Sesi şaşkınlığından ötürü titrekti. "kayasın?" İşaret parmağını kaldırarak önündeki yuvarlak bedeni işaret etti Jungkook. 

Kafasına ufak boyutlarda bir taş atılması da ani olmuştu. İşaret ettiği elini başına kapatarak 'ah!' nidasıyla bağırdı genç adam.

"Bir kadına kaya demek ne kadar da ayıplıktır dürtük!" Sinirli beden ufak ellerini kaldırarak hızlı hızlı konuşmaya devam ediyordu. 

"Dürtük?" 

"Ben senin yaşcıktan çok büyükümdür! Siz çocukları dövmemi mi istiyorsun?" Bağırarak bir ileri bir geri kısa bacaklarıyla yürüyordu taş beden. 

"A-ama-" Bir minik dal parçası daha anlının tam ortasına isabet etti. "Ah! Kes şunu!" Başından indirdiği eli anlına kapadı bu sefer Jungkook.

"Sus! Susacaksın! Asıl kayacık sensin tamam mı! Tamam mıdır!?" Ufak beden yerinde zıplayarak yumruk yaptığı ellerini karşısındaki adama uzatıyordu. Hızını asla kesmemiş, sürekli bir şeyler konuşuyordu. 

"Hey, hey bak gerçekten özür dilerim-"

"Özür mü dilersin?" Sesinin tonunu alçaltarak ellerini iki yanına indirdi minik beden. 

"Evet, üzgünüm tamam mı? Aslında çok güzel görünüyorsun. Hatt-"

"Değil mi, değil mi?" Sevinçle kıkırdayarak minik ellerini bedeninin çevresinde gezdirmeye başlamıştı. "Duckes'a çamurun beni güzelleştirecekini söylemiştim!" Bir elini tekrar ağzına kapatarak ince sesle kahkaha attı. 

Bezmiş bir halde bakakaldı Jungkook. Sanırım yeni bir varlık keşfetmek için fazla heyecanlı değildi... Ayrıca Duckes kimdi? Bu kaya sürekli böyle konuşmaya devam edecek miydi? Şaşırmaya bile vakit bulamadan azar yemişti. Hayretle derin bir nefes alabildi sadece. 

Yanlarında mistik bir kurt cesedi varken, dizindeki beden baygınken ve karşısında minyatür bir kukla canlanmış gibi hareket eden kaya yüzünden kendini sorgulamaya başlamıştı. Ya delirmişti ya da delirmişti başka bir açıklama üretemiyordu zihninde. 

Derin bir iç çekerek yanaklarını şişirdi Jungkook. 

"Sen kims-"

"Ayyy! Bu yavrucak ne zamandır burada?" İnce yüksek sesle sevinçle bağırdı tekrar ufak kaya. Önünde oturan adamı dinleme zahmetinde dahi bulunmamış, sözünü kesmiş, yetmiyor gibi yanından koşarak geçip gitmişti. (y/n:Kizlar biz✨)

Çalıların yanında dikilen at bile şaşkınca bakabilmişti bu görüntüye. 

Dizinde yatan beden yüzünden rahat hareket edemiyordu genç adam. Bu nedenle arkasını dönüp bakamamıştı ancak atın burnundan derin soluklu bir nefes verdiğini duymuştu. Birkaç saniye sonra beyaz at yavaş adımlarla önüne doğru geçmişti.

"Aman da aman ne şeker şeysin sen öyle!" Ufak ellerini atın yelesinde gezdirerek tüm bedeniyle üzerine yaslanıyordu kaya.

O kadarlık boyuyla o atın üzerine nasıl çıktığını sorguladı Jungkook. Tek kaşını kaldırıp şaşkınca baksa da konuşmak için aldığı nefesi geri yutmuştu. Başına bu sefer daha büyük bir şey yemek istemiyorsa susması en doğrusu olurdu. 

Você leu todos os capítulos publicados.

⏰ Última atualização: Jun 06 ⏰

Adicione esta história à sua Biblioteca e seja notificado quando novos capítulos chegarem!

Desert StromOnde histórias criam vida. Descubra agora