Dedikoducu Tayfa

19 4 17
                                    

Her ne kadar koşarak gitse de ilk derse geç kalmıştı. Hep o çocuk yüzünden! Aklını çok karıştırmıştı. Sonunda teneffüse çıktıkları zaman hemen arkadaşlarını dürttü ve ona dönmelerini sağladı. 

"Miko! Ei! Gorou! Anlatmam gereken şeyler var toplanın!"

"Neden piyango çıkmış gibi mutlusun?" dedi Gorou. Elindeki kurabiyeyi yerken Kokomi'ye döndü herkes. Hemen arkasındaki Sara da ufakça kulak misafiri olmuştu ama bundan diğerlerinin haberi yoktu tabii. 

"Ben aşık oldum!"

"Yine kime?" Ei hemen hazırcevap gelmişti bu cümleye. 

"Durun hemen anlatıyorum. Ya biliyorsunuz ben hep geç uyanıyorum ondan kaynaklı trene koşa koşa gittim. Tam trenin kapıları kapanmadan önce bindim o yüzden ben daha tutunamadan tren hareket etti, e dolayısıyla ben de dengemi kaybettim. Ve tam ben düşecekken bir çocuk beni tuttu! O kaslı kolları, derin bakışları, sıcak ve kemikli elleri.. Eridim resmen!" 

Arkadaki Sara kıpkırmızı olmuş, yüzünü gizlemeye çalışıyordu.

"Yine abarttığına yüzde yüz eminim. Yüksek ihtimalle cılız, boş boş bakışlar atan birine tutulmuşsundur." diye dalga geçti Miko, ufakça omzuyla dürttü onu. 

"Hemcinsim diye söylemiyorum ama erkeklerin hepsi öküz, sırf sana dokunmuş olmak için bile tutmuş olabilir." Gorou kollarını kavuştururken söyledi. 

"Ya gerçekten öyle değil! Abartmıyorum bu sefer! Ben bu çocuğu tekrar nereden bulacağım ya..."

"Hangi durakta indi?" diye sordu Miko. Genelde aşk tavsiyeleri veren kişi olduğundan konuyla ilgilenen tek o imiş gibi görünüyordu.

"Benimle aynı durakta. Hatta ben inmeyi unutunca beni de indirdi, burnum kanayınca peçete de verdi!"

"Bizim okuldan olabilir mi?" diye sordu Ei. Elindeki kahveden bir yudum aldı.

"Biliyor musun, büyük ihtimalle öyle! Bizim okula doğru yürüyordu, yaşıt da gözüküyordu! Vay be, okuldan birine aşık olacağımı düşünmezdim..."

"E ne güzel! Çocuğu bulmak kaldı geriye o zaman. Ne giydiğini hatırlıyor musun?" dedi Miko. Gözleri çoktan dışarıdaki çocukları kesmeye başlamıştı. 

"Siyah bir sweat giyiyordu, bol bir kargo pantolonu vardı.. Ve maske takıyordu! Tek hatırladığım detaylar bunlar." 

Sara sweatini çıkartıp üniformasını giydiği için şükretti. İlk kez bir işe yaramıştı bu üniforma. 

"Hiçbiri tanıma uymuyor... Belki de bizim okuldan değildir." Miko cıklarken söyledi. Ei ise kıskanıp Miko'nun ona dönmesini sağladı. Oğlanlara bakmasını istemiyordu. 

"Of ama ya... Ne yapacağım ben?"

"Git sevecek başka birini bul... Bundan olmaz, tekrar karşılaşıp karşılaşmayacağınızın garantisi bile yok." Gorou, elindeki kurabiyeyi Kokomi'ye uzatırken söyledi. 

"Olmaz ki öyle! Ben çoktan etkilendim ondan..."

"SARAAAA! HADİ GEL BASKETBOL OYNAYALIM!" Sınıfın kapısından Heizou bağırdı, herkesin dikkatinin dağılmasına neden olmuştu. Sara onun kendisini daha fazla utandırmasına izin vermemek için koşarak yanına gitti. 

"İnan bana şu kız bile senin o etkilendiğin erkekten daha kişilik sahibidir." dedi Gorou. Arkadaşının erkek seçimleri hep çok kötü oluyordu. 

Onlar konuşmaya devam ederken, Miko'nun gözü Sara'nın sırasının altına takılmıştı. Siyah bir sweat ve kargo pantolon vardı...

That Guy On The Train!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin