5.1

54 4 6
                                    

Sellaaammm. Hoşş geldinizzz


"Kaya," Sabatdan beri milyonuncu kez ismini söyleyerek canım sevgilimi sonunda hayattan bezdirmiştim. Canım sevgilim. Kaya benim sevgilimdi. Rüyaysa hiç uyanmayayım Allahım, lütfen.

Ama keşke şu an bir rüya olsaydı. Sevgili olduğumuz gibi hemen matematik çalışmaya başlamayız diye düşünüyordum ama beni yanıltmıştı. Tek bahanesi biz konuşmuyorken matematiği çok boşlamış olmamdı. Bence tamamen bana eziyet etmek istiyordu ya neyse.

"Efendim Ahenk." Kalemi bırakarak sesli bir nefes verdi ve bana döndü. Gözlerimi yavru kedi misali ona diktim.

"Birazcık dinlensek?" Aynı zamanda işaret ve baş parmağımı birbirine yakınlaştırıp birazcık'ı tanımadım. Gözleri bir parmağıma, bir gözlerime kaydıktan sonra hafifçe güldü. İstemsizce ben de güldüm ve dudaklarımı birbirine bastırarak önüme döndüm.

"Tamam," dedi gözleri hâlâ üzerimde dolanırken "Dinlen birazcık." Beni taklit etmesine karşı küçük bir gülme sesi çıkardım. Yanındayken hâlâ utanıyordum. Tam olarak ne tepki vereceğimi kestiremiyordum. Çok fazla açık sözlüydü ve ben aşırı utangaç oluyordum böyle durumlarda. Sezin'le bu konuyu konuştuğumuzda zamanla yok olacağını söylemişti. Umalım da öyle olsun.

"Beni ilk ne zaman gördün?" Kaya'dan gelen soruyu beklemiyordum. Normalde benim sormam gerekmiyor muydu?

Cinsiyyet normlarını bir kenara bırakta çocuğa cevap ver.

Birkaç dakika nasıl cevap vereceğimi düşündüm. O sırada başını masama yaslamış alttan bana bakıyordu. Daha rahat konuşabileceğimi düşünerek ben de başımı koluma yaslayarak masaya uzandım. Yanılmıştım. Yüzlerimiz karşı karşıyayken konuşmak daha zormuş. Ders çıkışı Kaya beni size geliyorum diye kandırmış, direkt derse başlamıştı. Deniz evde olmadığı için de bir bahanem de yoktu.

Yutkunarak dağılan odağımı topladım ve tekrar yüzüne odaklandım. Onu gördüğüm ilk anı düşündüm. Pınar ve Sezin'le basketbol sahasını gören bir bankta oturmuştuk. O gün için tamamen tesadüftü. Normalde sahanın yakınlarında oturmazdık bile. Dudaklarımı araladım ve beklenti dolu gözlerine odaklandım.

"Lise 2'de." Devam etmem izin vermeden lafımı kesti.

"Söylemiştin." dedi muzip bir gülümsemeyle. Dudaklarımı ısırarak başımı salladım.

"Kızlarla basketbol sahasına yakın bir bankta oturmuştuk. Normalde sahaya yakın oturmazdık ama o gün hiç boş bank yoktu. Tamamen tesadüf yani."

"Kader." diye mırıldandı. Söylediği şeyle nefesimin kesildiğini hissettim. Gerçekten öyleydi.

"Sonra işte birkaç gürültü çıktı sahada. Çocuklar birbirleriyle tartışmış. Ben tabii debeleniyorum kimler kavga etti diye görmek için. Ama nafile, hiçbir şey göremiyorum. Sonra birden seni gördüm." Yutkunma ihtiyacıyla duraksadım. "İkisinin arasına girmiş, ayırmaya çalışıyordun. Bende tabii ipler koptu seni görünce. Bir durdum, kendimi yokladım. Baktım yok, diğerleri umrumda değil. Sana kitlendim bir süre. Kızlar da anladı tabii." Kızaran yanaklarımı saçlarımla kapatmaya çalışsam bile gördüğünü biliyordum. Yüzündeki şaşkınlık yerini çapkın bir gülüşe vermişti.

"Geldiğim gibi büyülemişim seni desene." dedi göğsünü kabartarak. Kaşlarımı çatarak güldüm ve elimle yavaşça omzuna vurdum. "O ergen hâlimle nasıl tutuldun bana kızım. Hep bi' bağırış çağırış içindeydim. Dış görünüşüm desen..o da kurtarmıyor."

"Öyle deme." dedim hızla atılarak. "Yaşına göre çok güzel bir çocuktun. Ayrıca ettiğin kavgalar bir an olsun umurumda olmuyordu. Hani diyordun ya sürekli etrafındaydım diye. Aslında ben senin etrafındaydım Kaya. Sen beni farkedene kadar karşına çıkmak için yapmadığım kalmadı." Kurduğum her cümlede daha fazla şaşırıyordu.

ÖYLE KOLAY AŞIK OLMAMWhere stories live. Discover now