3.5

165 18 7
                                    

Oy vermeyi unutmayınn

"Gerçekten gidecek misiniz o partiye?" dedi abim yüzünü ekşiterek

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

"Gerçekten gidecek misiniz o partiye?" dedi abim yüzünü ekşiterek. Ders sonrası artık klasikleşmiş bir şekilde bizde oturmuştuk.

"Neden gitmeyelim pardon?" dedi Pınar kaşlarını kaldırarak Denize aşağılayıcı bakışlar atarak. Deniz kaşlarını çatarak Pınara döndü.

"Sen de iyice bozuldun ha."

"Pardon?" dedi Pınar elini göğsüne koyarak.

"Eskiden mantıklı davranırdın Pınar reiz." dedi üzgün sesle. "Seni de kaybediyoruz."

"Abartma lan!" Ekin elindeki sodayı ağzına dayayarak mutfaktan çıktı. "Parti işte."

"Okuduğum okulu bana mı tanıtıyorsunuz oğlum? Parti bahane. Nerede it kopuk varsa oraya toplanacak." dedi Deniz tadı kaçmış bir sesle.

"Bu kadar çok endişeliysen sen de gel." Bakışlarım hızla Sezine döndüğünde ayağa kalkıp abimi mal etti diye 'that's my girl' diye bağıra bilirdim. Sezin buz gibi bakışlarını abime dikmiş bakıyordu. Abime döndüğümde yutkunduğunu gördüm. Aralarındaki çekim bir tek benim tarafımdan mı hissediliyordu gerçekten?

"Cidden sen de gelsene lan!" dedi Ekin koltuğa oturarak abime dönüp.

"Ne işim var oğlum benim orada?" dedi abim bakışlarını Sezinden çekmeyerek.

"Eski okulun ya hani?" Sezin tekrar konuşmaya başladığında geriye yaslanarak dinlemeye başladım. "Belki özlediğin birileri vardır hem." Abimin kaşları çatıldığında keyfim daha çok yerine geldi.

"Kimi özleyecek mişim ben?" dedi abim dirseklerini dizine yaslayarak öne eğilip. Sezin kollarını önünde birleştirerek kısaca abimi süzdü.

"Onu sen bileceksin artık." Pınar bu atara dayanamamış sonunda isyan etmişti.

"Ay yeter! İçimi baydınız ya! Derdiniz neyse sonra halledin. İki oturmaya geldik zehir zıkkım ettiniz." Pınarın dediklerinden sonra ikisi de susmuşlardı. Kaşlarımı çatarak Pınara döndüm. Tek eğlencemi yerle bir etmişti. Pınar başını iki yana sallayarak ağzını kıpırdattı. Ne var dediğini anladım. Omuz silkerek önüme döndüm.

"Özetle, geliyor musun şimdi?" dedi Aksel ellerini iki yana açarak. Abim bir müddet gözlerini Sezinin üzerinden çekmeden konuştu.

"Geliyorum." Ardından Aksele döndü. Aksel de bu gerilimin farkındaymış gibiydi. Etrafta benim gibi zeki insanların olduğunu bilmek ne güzel Allahım.

"Ooo, süper." dedi Ekin ellerini göğe kaldırarak.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle elimi cebime attım ve telefonumu çıkardım.

Kaptan: Ahenk.

Kaptan: evdeysen ve yorgun değilsen bugün ders çalışacağız.

Kaptan: unutma.

Siz: ay aklımdan çıkmış tamamenn.

Kaptan: evde değil misin ki?

Siz: evdeyiimm.

Siz: unutmuşum sadece.

Kaptan: güzel.

Siz: sen antrenmandan çıktın mı?

Kaptan: daha yeni çıkabildim.

Siz: oha.

Siz: o kadar çekiyor mu ya?

Kaptan: koç biraz sinirli.

Kaptan: birkaç gündür antrenmanları ekiyordum.

Kaptan: ama maça az kaldı tabii.

Kaptan: bir kere hırslandı mı durdur durdurabiliyorsan.

Siz: nasıl ders anlatacaksın sen yorgun yorgun?

Kaptan: o kadar yorgun değilim ya.

Kaptan: hem çocuklarda yanımda.

Kaptan: düzelirim birkaç saate.

Siz: Altuğla Emir mi?

Kaptan: hıhı.

Kaptan: bana gidiyoruz.

Siz: ay ne güzel.

Siz: biz de çocuklarla oturuyoruz bizde.

Kaptan: öyle mi?

Siz: hıhım.

"Çocuklar." Pınarın bağırtısıyla başımı hızla telefondan kaldırdım.

"Noldu lan?" dedi Deniz korkuyla.

"Ben sanırım yanlışlıkla Altuğu buraya çağırdım." Gözlerim hızla büyürken ağzım da ona eşlik etti.

"Ne?" dedi Sezin şaşkınca.

"Evet," dedi dudaklarını ısırarak. "Ve tek değil.." Elimi alnıma vurduğumda telefonum birkaç kez titredi.

Kaptan: sanırım size geliyoruz..

Kaptan: inan bana nasıl olduğu hakkında tek bir fikrim bile yok..

Siz: al benden de o kadar..

Aslında bölüm uzun olacaktı ama bugün evde olmadığım için ancak bu kadar yazabildimm.

Bölümsüz kalmayın diye de bunu attımmmm

Umarım beğenmişsinizdirrr

Gelecek bölümde görüşmek üzere!

instagram: aykiriciceek
twitter: ilitthiya

ÖYLE KOLAY AŞIK OLMAMDove le storie prendono vita. Scoprilo ora