4.7

204 13 17
                                    

Ben geelldiiiiiiim.

Oy vermeyi unutmayııın😙😙

Kaç gündür okula gelmiyordu. Ondan başka herkesi görüyordum neredeyse. En son kulüpte görmüştüm. Yanında o kız vardı. Sahi, kimdi o kız? Düşündükçe deliriyordum sanki. Kızlarla konuştuğumuzda çok fevri davrandığımı, belki de düşündüğüm gibi bir şey olmadığını söylemişlerdi. Düşündüğüm gibi..

Üzerinde bir hakka bile sahip değildim. Ne diyebilirdim ki ona? Başka kızlarla iletişime geçmemesini mi? Umurunda olur muydu? Elbette hayır.

O zaman neden öptü seni?

Cevabını bilsem bu durumda olur muydum sence?

Belki de ben fazla anlam yüklüyordum. Belki de onun açısından bir şey yaşanmamış gibiydi. Biraz daha düşünsem aklımı kaybetmekten korktuğum için başka bir şeyler düşünmeye çalıştım. Kütüphaneye inip çocuklarla ders çalışmalıydım. Yavaş adımlarla sırama geçip çantamı topladıktan sonra aynı şekilde sınıftan çıktım.

Koridorda düşüncelerimi dizginlemeye çalışırken bana yaklaşan Alp'i görmemiştim bile. Kaç zamandır gözüme gözüküyordu.

"Selam." dedi otuz iki diş gülümseyerek. Hafifçe tebessüm etmeye çalıştım ama bu durumda biraz zordu.

"Selam Alp, nasılsın?" Omuz silkti.

"İyi diyelim iyi olsun. Sınavlar yaklaşıyor diye biraz gerginim sadece." Güven veren bir biçimde gülümsedim.

"Başarırsın sen, merak etme." Acaba instagrama düşen fotoğrafı görmüş müydü? Birkaç günüm ancak bununla geçiyordu. Karşıma kim çıksa fotoğrafı görüp görmediğini düşünüyordum. Büyük ihtimalle hepsi görmüştü. Olayın üzerinden baya bir geçmesine rağmen insanların meraklı bakışlarını hâlâ üzerimde hissedebiliyordum.

"Ee, sen nereye?" Dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Bende kütüphaneye iniyordum. Sınav için çocuklarla ders çalışacaktık."

"Ne güzel!" dedi büyük bir coşkuyla. "Boş bir yeriniz daha var mı?" Bunu beklemiyordum. Ama yinede kabalık edemezdim.

"Tabii." dedim gülümsemeye çalışarak.

Kütüphanenin önüne geldiğimizde kapıyı açarak geçmemi sağladı. Sessizce teşekkür ederek içeri adımladım. Girer girmez Ekin ve Aksel'in bir yanda test sorularıyla cebelleştiğini görmüştüm. Sezin telefonda gülüşerek büyük ihtimalle Deniz'le konuşuyordu. Gözlerim Pınar'ı aradığında yanında beklemediğim birini daha gördüm. Daha doğrusu birilerini. Altuğ ve Emir de buradaydı. Emir'i Aksel'le konuştuğumdan beridir ilk kez görüyordum. Gergince yutkunarak yanlarına yaklaştığımda beni ilk farkeden Ekin oldu.

"Oo, turunçgilim gelmiş benim!" dedi coşkuyla. Gülerek yanındaki sandalyeye yerleştim ve Altuğ ve Emir'e selam verdim.

"Nasılsın Ahenk?" dedi Altuğ kibar bir şekilde. İçten bir şekilde gülümsedim.

"İyiyim Altuğ, sen?" Başını eğerek gülümsedi.

"Teşekkürler, ben de iyiyim." Altuğ çok kibar bir çocuktu ve kesinlikle Pınar için en iyisiydi. Gözlerimi onlardan çekerek Alp'e yönelttim. Herkesle selamlaşarak yanımdaki sandalyeye kuruldu.

"Alp de bize katılacak bugün. Bir sorun olmaz değil mi?" dedim gözlerimi yüzlerinde gezdirerek. Emir'in çocuğa yiyecek gibi baktığını gördüğümde korkuyla nefesim kesildi. Ya gerçekten Emir'se? Ne yapacaktım o zaman?

ÖYLE KOLAY AŞIK OLMAMWhere stories live. Discover now