*Texting*
❝Özlemesem gelir miydim?" diye fısıldadım yüzüne doğru. Gözleri hafifçe kapandı.
"Daha önce neden gelmedin?"
"Gelemedim."
"Gelseydin."
"Gelseydim kapın bana açık olur muydu?" dedim korkarak. Gözleri hafifçe aralandı.
"Gelseydin kapımın san...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Son Feci Bisiklet Pazar ve Ertesi
"Çocuk sana abayı yakmış yani." dedi Deniz kahvesini kafasina dikerek. Abimden bunu duymak müthiş bir şeydi.
"Biz ona hoşlanıyor diyelim." dedim utana sıkıla.
"Kızım çocuk bildiğin aşık işte." dedi Ekin diğer taraftan coşarak.
Hep beraber sabah kahvaltısına gelmiştik ama birlik olup benim burnumdan getiriyorlardı. Pınar menemenine ekmek banarken konuştu.
"Kızı daralmayın be. Hem daha çocuk kim tanımıyoruz bile. Hemen aşık damgası yapıştırmayalım."
"Ay aşkım sen de gördün ama mesajları. Romeo Juliet yalan kalır yanında."
"Ay abart Sezin." dedi Pınar gözlerini büyüterek.
"Lütfen benim için kavga etmeyin canlarım." dedim sahte bir dramayla olaya dahil olarak. Pınar yan gözle bana baktı. Yanımda oturuyordu ve boyu benden uzun olduğu için çok komik bir görüntü çıkmıştı ortaya. Aksel bize gülerken bir yandan yirminci lokmasını yiyordu.
Ben Sezinle sohbete dalmışken Pınar koluyla beni dürttü. Ona elimle bir saniye işareti yaparak tekrar Sezine döndüm ve heyecanla söylediklerime devam ettim.
"Şşt turunçgil," Deniz tüm kafenin duyacağı bir şekilde bağırdığında gözlerimi kapatarak sinirle bir nefes verdim. "Pınar seni çağırıyor zahmet ette bi' bak." Gözlerini berelttiğinde kaşlarımı çatarak Pınara döndüm.
"N'oluyor hayatım?" dedim kafam karışmış bir şekilde.
"Altuğlar burada!" dedi kısık sesle, gülümseyerek. Gülen yüzüm bir anda ciddileşti ve gözlerimi berelterek yüzüne bakakaldım.
"Ne?" dedim sessizce. Çocuklara döndüğümde çoktan onlari gördüklerini anlamıştım. Sezin dudaklarını dişlerinin arasına almış endişeyle masayı seyrediyordu.
"Ne arıyor ki bunlar burada?" dedi Ekin yemeğine devam ederken.
"Ne bilelim biz Ekin." Aksel de çaktırmadan yemeğini yerken Ekine cevap verdi.
Gözlerimi sonunda masadan kaldırdığımda hemen çaprazımızda oturan Altuğları gördüm. Altuğ oraya baktığımı gördüğünde el salladı. Gözlerim ve ağzım dehşetle açılacağı sırada yanımda oturan arkadaşımın da aynı şekilde el salladığını gördüm ve öksürürek önüme döndüm.
Denizin yediği yemek boğazında kalırken Sezin sırtına vurarak ona yardım etti. Üç kişi gelmişlerdi. Dördüncüleri Vera, yani Emirin kardeşi yanlarında yoktu. Emir her zamanki kasıntılığıyla masada oturmuştu. Kaya hemen yanında telefonuyla ilgileniyordu. Çok dikkat çekmemek için önüme döndüm ve yemeğime odaklandım.
"Ay bunlar nereden çıktı ya??" diye hayıflandım. "Şimdi böyle kasıntı kasıntı oturacağız." Kaşlarımı çatarak tabağıma baktım. Flaş sesiyle başımı kaldırıp karşıya baktım. Aksel gülerek elindeki telefona baktı. Sonra bana döndü. "Çok komik görünüyordun ölümsüzleştireyim dedim."
