5. bölüm

55 12 4
                                    

"Bir hoca geldi, kralın kendisine bıraktığı oğlunun şuan sarayda olduğunu söylüyor!"

- ❄️ -

Yongbok bir an aklından geçen tüm düşünceler yüzünden beyninin patlayacağını sandı.

Hyunjin ona aniden ne olduğunu bilmiyordu. Kalkıp ona doğru adımlarken sordu. "Sorun ne?"

"Yaklaşma!" Diye panikle fısıldadı ve sandalyeyi alıp anahtarı almak için üzerine çıktı. "Sendin odama giren, beni öldürmeye çalıştın!"

"Anlamıyorum."

"Bilmezlikten mi geliyorsun? Kendimi korumak için ısırdım kolunu, sensin eminim! Saraya vücudunda yara izi olan insanları almıyorlar."

Hyunjin koluna baktı. "Bunu mu diyorsunuz?"

Yongbok anahtarı nereye koyduğunu bulmaya çalışırken, Hyunjin onun yanına adımlayıp kucağına aldı onu. Yongbok tam bağıracakken ağzını da kapatıp sessizce fısıldadı. "Size söyledim! Anahtar bende. Önce beni dinleyin."

Tekrar dönüp yatağa otururken, kapı deliğinden bakan Jisung onları görmüştü. Ses etmeden ayrıldı oradan, adımların uzaklaşma sesi duyuluyordu.

Sonunda Yongbok hala kaçmasın diye onu belinden sıkıca tutarken, ses tonunu düzelterek konuştu. "Bu iz bende aylardır var, saraya girerken bir şey demediler çünkü iz görünen bir yerimde değildi."

"Neden vücudunda yara izi olsun? Ben daha yeni böyle bir şey yaşamışken-"

"Benim yakın bir arkadaşım, geçen sene öldü. Öfke krizleri geçirirdi ve o zaman yanına kim yaklaşırsa onu öldürmek istediklerini hissederdi. Kendisine zarar vermesin diye tutmaya çalıştım ama beni güçlü bir şekilde ısırdı."

"Aylarca izi kalmazdı o zaman."

"Hayır, ben onu bırakana dek ısırmaya devam etti. Kanadı, o zaman çok derin bir yaraydı. İzi de geçmiyor kolayca."

"Hiç düşünmeden cevap ver sana inanmamı istiyorsan, arkadaşının adı neydi?"

"Kim Seungmin." Bir saniye bile düşünmedi Hyunjin. Ayrıca ondan bahsederken gözleri de dolmuştu.

Yongbok onun yalan söylemediğini düşündü. Bir insan yalan söylemeden önce gözlerini kaçırırdı, ya da en azından bir saniye düşünürdü.

Hyunjin yine de onu ikna etmeye çalışıyordu. "Birisi odanıza mı girdi? Ben sizin korumanız olana kadar geceyi hep bizim için hazırlanmış odada geçirdim. Sorun isterseniz. Benden yine de şüpheleniyorsanız-"

"Hayır özür dilerim," dedi Yongbok. Hala titriyordu. Ağlamak üzereydi. Başını eğerek konuşmaya devam etti. "Ben babamın işlediği bir günahın kurbanı olmaktan çok korkuyorum. Özür dilerim, kötü bir şey yapmadığım halde yaşlanmadan ölmek istemiyorum..."

Hyunjin ona sarıldı. "Neden öleceksiniz ki? Beni sizi korumam için seçtiniz, canım pahasına koruyacağım."

"Jisung'u duydun mu?"

"Duydum, kardeşiniz mi var?"

"Yok, ablalarım ve ağabeyim dışında yok. Varmış ama ölmüş. Artık yok."

THE CROWN | HYUNLIXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin