Karmakarışık Düşünceler

Start from the beginning
                                    

Buradan kurtulamayacaktık.

Zihnimde ki bu düşünceyi karaladım.

Buradan kurtulacaktım ama ne zaman onu bilmiyordum. Bilinmeyen zaman içinde bilinmeyen olarak kalan kişiydim. Ta ki kalabalıkların arasında onu görene kadar devam etti bu bilinmezlik onu gördüğüm zaman ise kurtuluşun kül olduğunu anımsatan gözleriydi. Bana doğru sarsakça ama ifadesiz bir adım attı.

“Buradasın.”

Sesim beklediğimden ifadesiz ve düz çıkmıştı ama şuan bunu umursayacak durumda değilim.

“Buradayım.”

Onun sesinin ifadesiz olması daha da canımı acıtmıştı.

“Özür dilerim.”

“Ne için?”

“Her şey için Verda ben her şey için senden defalarca özür dilerim.”
_______________

Üşüyorum, soğuktu burası. Çok soğuktu hemde demir parmaklıkların arasındaydım. Demirdeki yansıma yakamdaki kartı gösterdi acımasızca 83920 yazan sayılardı gördüğüm. Bir sayı insanın canını ne kadar yakabilirdi?

Esirdim ve buradaki kimse kurtulamamıştı. Onları kurtarmak için kendimi feda etmemin sonucu Lokman denilen aşağılık adam beni buraya kapatmıştı.

“Aptalsın!”Dedi turuncu saçlı bir adam bana sinirle bakıyordu onu kurtaramadığım için kendimden nefret ettim.

“Sen ne biçim insansın!”

Bunu diyen bu sefer Uğurdu oda buradaydı ve o kadar iyi birinin gözünde ki umut ışığını söndürdüğüm için kendimi silmek istedim.

“Senden nefret ediyorum!”

Bu sefer duyduğum ses Minenindi. Kurtulmak istediği yerde onu daha çok zulüm görmesine sebebiyet verdiğim için mahvoldum ama beni kahreden son söz ona aitti.

Nasıldı bilmiyorum ama aynı hücredeydik. Başını duvardan ayırdı ve bana baktı. “Boş ver.” Umutsuz bakıyordu siyaha yakın olan gözleri kahverengi tonunda olan gözlerime değdi.

“Biz asla kurtulamadık Çağla. Bunu sen yapmadın biz hep esir olmak için doğduk senin de hayatını mahvettiğim için özür dilerim.”

H-hayır

Sesim titriyordu sarsak adımlarla yaklaştım onun yanına. “kurtulacağız!” Dedim dediğime kendim bile inanmazken. “Kurtulmayacağız Çağla.”

“Yemin ederim bir yolunu bulacağım.”

“Çağla bu bir son.”

“Hayır, ben hepinizi kurtaracağım. Yemin ederim yapacağım bunu.” Ağlıyordum, o an onunda gözünden bir yaş aktığına şahit oldum. O yaş göz pınarlarından çıkıp acımasızca süzüldü. Yanağından hızla elimi kaldırıp sildim o yaşı. “Çağla, kurtulmak demek, gece yarısında elimden düşürdüğüm bir ihtimal. Biz gece oldu ve o gece gibi gene buradayız.”

“Kurtulacağız.” Alnımı alnıma yasladım. “Çünkü kurtulmak demek imkansız değil. Sözleri imkansız kılan insanlardır. Sadece yapma bunu bırak gerçekleşsin sözlerimiz.”

“Bu sondu.” Dedi dediğini tekrar ederken beni duymuyormuş gibiydi. “Herkes kurtulacak.” Dedim bir kez daha. “Çağla sen herkesi kurtar. Benden sonra herkesle birlikte mutlu olun. “

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 08 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Duvarın Ardındakiler Where stories live. Discover now