10

704 133 25
                                    

Kalbimin sorununun ne olduğunu bilmiyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kalbimin sorununun ne olduğunu bilmiyorum. Tahmin yürütmek, bir girdabın içine çekilmekten uzak duruyorum ama her geçen gün belirtiler kendini gösteriyor.

Hastalanıyorum, biliyorum.

Adını bile anmak istemediğim hastalık kapının diğer tarafında ve bekliyor, benim için.

Dalgın olduğumun farkında değilim. Jungkook bir kez daha ismimi sesleniyor. Adım dudaklarının arasından ahenkle dökülüyor, ona bakıyorum. Bedenini tezgâha yaslamış, kollarını göğsünde kavuşturmuş, gergin bir yüz ifadesi ile beni izliyor. Ben de geriliyorum. Jungkook'un üzerimde olan bakışları elimin ayağımın birbirine dolanmasına neden oluyor. Siyah tişörtü ve bol kot pantolonu içinde güzel görünüyor. Saçları dağınık, Jungkook'a farklı ve yürekğimin titremesine neden olan bir hava katıyor. Jungkook iyi olup olmadığımı soruyor, iyi değilim, hastalığın vücuduma yaklaştığını hissediyorum.

Jimin'in isteği üzerine onun evinde bir gece toplanması yapıyoruz. Seokjin hyungun kahkahası salondan bize ulaşıyor. "Yorgun görünüyorsun." diyor Jungkook, pozisyonunu değiştirmiyor. Bir an için ona sığınmak istememe neden olacak kadar büyük görünüyor gözüme. "Bizi yoran bir dava var." diyorum, sessiz kalmanın bir anlamı yok. Kendi düşüncelerimin arasında süzülmek de hiçbir şeyi iyi noktaya getirmeyecek. "Kendine dikkat ediyor musun?" diye soruyor, bir an kendini toparlıyor, gözleri hızla kapanıp açılıyor. "İyi yediğinden ve uyuduğundan emin olman gerek, onun için söylüyorum." diye sözlerine devam ediyor, ani telaşı beni gülümsetiyor.

Jungkook'un tatlı ve telaşlı bir yanı olduğunu görmek hastalığımı tetiklemekten başka bir işe yaramıyor.

Salona dönüyoruz. Jimin koltuğun bir köşesine sinmiş, telefonundan Hoseok hyunga bir şeyler göstermeye çabalıyor. Birbirlerinin dansa ilgileri olduğunu fark ettiklerinden beri bizimle iletişimlerini kesmiş durumdalar. Namjoon hyung bir köşede oturmuş, yanlış beslenme hakkında Seokjin hyunga bir şeyler anlatıyor. Ciddi bir güz ifadesi var. Jungkook tek kişilik koltuğa geçiyor, ben de Jimin'den kalan boşluğa oturuyorum. Televizyonda bir eğlence programı açık olsa dahi kimsenin ilgisi orada değil. Jungkook telefonuna odaklanıyor, bir odak noktası olmayan tek kişiyim.

"Ne eğlenceli bir grubuz!"

Sözcükler dudaklarımdan döküldüğü an pişman oluyorum. Herkes bana dönüyor. Jungkook telefonunu yanına bırakıyor. "Bir şey yapmak ister misin?" diye soruyor, hiçbir şey yapmak istememiş olmama rağmen tüm dikkati çekiyorum. "Bilmiyorum." Sesim kısık çıkıyor, Jungkook'un gülümsediğini görebiliyorum. Jimin bana doğru yaklaşıyor koltukta, başını omzuma koyuyor ve gözlerini kapatıyor. "Senin evindeyiz." diyorum ona, gülümsüyor. "Benim evimi benden iyi bildiğini biliyorum." Jimin'in sözleri bizi güldürüyor. "Haklısın." diyorum, herkes ortaya bir fikir atıyor. Jenga oynamaya karar veriyoruz. Jimin başını omzumdan çekiyor ve benim oyunu almam için kalkmamı bekliyor.

jungkook' taekookWhere stories live. Discover now