Bölüm 11: Gerçeğin Karanlık Yüzü

52 4 2
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sevgili okur, bölümü okumadan önce önceki bölüme göz at!!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sevgili okur, bölümü okumadan önce önceki bölüme göz at!!

Yüz kaslarım gerilmiş, vücudum kaskatı olmuştu. Tedirginlik tüm vücudumu sarmış ve nabızım gittikçe hızlanmaktaydı. O an ne yapacağımı bilemez halde şaşkınlıktan bir karış açılan ağzımı kapatmayı bile unutmuştum.

"O ne demek oluyor Nora?" diye sormayı sonunda akıl edebildim. Melez Gölge prensi ve prensesi...

"Yoksa-" Minik peri de şaşkındı ama onun şaşkınlığı benim bu bilgiyi bilmememden kaynaklanıyordu.

"Yoksa ne?" diye tekrar ona sordum ve artık bu bilinmezlik beni boğmaya başlamıştı.

"Sen bunu bilmiyor muydun yoksa?" Perinin sesi cidden şaşkınlık doluydu
ve bana garip bakışlar atıyordu.

"Bilmediğim ne Nora?" Korkmaya başlamıştım çünkü o insanları tanıyordum. Hatta son bir kaç günüm hep onlarla geçmişti.

" Bunun aslında bazen bir efsane bazen de bir gerçek olduğu söylenir ama yine de tüm diyar bunu bilir."
Hâlâ anlamıyordum ya da fazla kafam karışmıştı, bilmiyordum. Gerçi ben leb demeden leblebiyi anlayan türden birisi de değildim.

" Gerçek olup olmaması umrumda değil bana onu anlat lütfen Nora?" Yeşil gözlü peri bana anlayışla baktı bir süre.

"Bak sana bunu anlatıcağım. Lakin önce üstünü giymelisin yoksa üşütüceksin. Orman insanlar için fazla soğuk." Nora, bunu diyene kadar temizlenebilmek için girdiğim gölde olduğumu daha yeni fark ettim ve bunun üstüne soğuktan tüylerim ürpermişti. Acele ederek gölden çıktım.

Hemen güneşe bakan tarafa bıraktığım beyaz ve kirlenmiş elbisemi elime alır almaz giydim çünkü başka kıyafetim yoktu yanımda. Islanmış saçlarıma da yapacak bir şey yoktu ama orman soğuk olmasına rağmen çok güneş görüyordu bu sebeple kurayacağını ümit ederek uğraşmadım.

Sonrasında ise kılıcım ve kitabımın altında olduğu ağaca giderek önüne oturdum ve heyecanla periyi bekledim.

Bir süre bana anlatmak için doğru cümleleri bulmaya çalıştı ve nihayet artık bana bilinmeyen gerçeği ya da efsaneyi anlatmaya başladı.

Gökyüzünün KehanetiWhere stories live. Discover now