55- "Sınav Sonucu ve Minik Bir Sürpriz

1.4K 117 141
                                    

Keyifli okumalar hepinize, oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Hakan Altun- Teklif Ediyorum
Özgün- Tatil

Son okumayı yapmadım, hata görürseniz takılmayın. Düzelteceğim.

¤¤¤

"Biraz hızlı gitmiyor musun?"

Elindeki bardağı beni umursamadan kafasına dikip arkasına yaslandı ve elinin tersiyle ağzını sildi. Umursamazdı. Her zaman umursamazdı aslında ama son günlerde daha da bir farklıydı. Bakışları boş ve öylesineydi, hiçbir şeyi umursamıyordu. Tüm işlerini bırakmış, hepsini birilerine devretmişti.

Umursanmadığımı hissettiğim için oturduğum sandalyeyi öne doğru yaklaştırıp ben de önümdeki bardaktan sadece birkaç yudum aldım. Ama tadı berbattı. Bu şeyi nasıl içebildiklerini gerçekten anlamıyordum. "Can" dedim tedirgin bir şekilde. "İyi misin?"

Gözlerini devirip bana baktı. Daha sonrasında masanın üzerindeki sek rakıyı soğuk suyla karıştırmış, bu sefer kafasına dikmeden normal bir insan gibi yudumlamıştı. "Harikayım." dedi alay eder bir tınıda. "Harika olmam gerekiyor zaten şahit olduğun üzere." Yine bardağı fondipledi. "Benimle dalga mı geçiyorsun sen?"

"Böyle bir amacım yoktu, sadece seni düşünüyorum."

Kafasını ağır hareketlerle aşağıya yukarıya salladıktan sonra masada duruyor olan sigara paketinden bir dal çıkartarak dudaklarının arasına götürdü ve yaktı. İçine doğru bir nefes çektikten sonra ise gülümsemiş, gülümsemek de yetmemiş olacaktı ki gülümseyişini kahkahaya çevirmişti. 

"Beni mi düşünüyorsun?" diye sordu kahkaha atmaya devam ederken. "Güzel şakaymış ama devam etmezsen iyi olur, sonra bir arkadaş çok üzülüyor da." 

Cevap vermeden yanaklarımı şişirdim sadece. Onu anlamaya çalışıyordum. Yaşadıklarının ne kadar zor olduğunu bildiğim için olaylara onun tarafından bakmaya çalışıyordum ama bu bazen çok zordu. Hele ki Can gibi sivri bir karakterle başa çıkmak, kurduğu her kırıcı cümleyi yumuşatmaya çalışmak bazen katlanılmaz geliyordu.

"Bunun için mi buluştuk?" diye sordum konuyu dağıtmaya çalışarak. Ela gözleri bana döndü. Bir süre beni izledikten sonra gözlerini yummuş derin bir nefes almıştı. Ben de bu sessizliği fırsat bilerek devam ettim konuşmaya.

"Ben içeyim, Defne de beni izlesin ve kendimi mahvetmeme şahit olsun konseptli bir buluşma mı bu?"

"Hayır." dedi kendinden emin bir şekilde. Ruhsuz konuşuyordu. Beni yanına çağırmasının bir amacı olduğuna emindim ama bu amacın meyhanede rakı içmek olmadığına da emindim. "Sadece biraz kötü hissettim, birazdan çıkacağız zaten."

"Sen bu kadar alkol almışken nereye çıkacaksın acaba?"

"Hayatım yolunda gitmediği ve mutsuz olduğum için özür dilerim Defne."

"Hayatı yolunda gitmeyen tek insan değilsin." dedim önündeki bardağı çekeleyerek. Ne cevap ne de fiziksel bir hamle gelmişti bu cümleme. "Hayatı yolunda gitmeyen herkes alkole sarılacak diye bir durum söz konusu değil."

Yutkundu. Sesliydi yutkunuşu. Gözlerine indirdiği perde de anlık olarak kalkmıştı, ya da ben öylr hissetmiştim. "Mutsuzum." dedi fısıltılı bir şekilde. Onun bu hâline benim de gözlerim doldu istemsizce. "Nasıl mutlu olunacağını da unuttum."

Ona verebileceğim herhangi bir tavsiye yoktu. Aynı hayatları yaşamıyorduk, Can'ın yaşadığı hayatı anlayabilecek bir durumum da yoktu. Tek bildiğim şey kaldıramayacağımdı. Kaldıramazdım. İyi bile dayanıyordu aslında ama ben de kafaya takmasın istiyordum işte. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Koçum BenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin