7- "Görüntülü Etüt ve Beklenmedik Cevap"

18.5K 986 142
                                    

Nilüfer, Malt - Ara Sıra Bazı Bazı

Keyifli okumalar, artık burası gecikmeyecek çünkü kurgu eskimeye başladı ve bitse iyi olur dgsgshhd

2022 Mart ayından beri yayımda ve hâlâ finaline yaklaşılmış bir kurgu değil.

Kesin konuşmayayım ama yılbaşında final bölümünü atmak istiyorum. Hızlıca bitirelim.

(Not: Yazım diline özen gösterilmeyecektir, çerezlik kurgudur.)

°°°

Elimdeki kalemi birkaç kez sallayıp yanaklarımı şişirdim. Sorunun cevabını bulamamıştım. Sorunun cevabını bulamayınca da aklım yine Can'a kaymıştı. Aklımın ondan uzaklaştığı da yoktu zaten.

Göktuğ bir yerde haklıydı. Düştüğüm bu derbeder hâlin sebebi Can'dı. Dört yıldır yaşadığım buhran, kalbimin ona atıyor oluşundandı. Aklım zaten yeterince dalgalıydı, bir de iş varmış gibi karşıma çıkıp iyice talan etmişti oraları.

Yanındaki kız ve o...

O kız benden çok mu güzeldi? Ya da bende olmayıp onda olan ne vardı? Beni bir kuru selama talim edip, o kızı tüm gülücüklerinin sahibi edecek kadar ne farkımız olabilirdi?

Senelerdir gözünün önündeki beni neden görmemişti?

Senelerdir onun için çabalıyordum. Birçok arkadaşımdan olmuştum, birçok kişinin kalbini kırmıştım. Popüler tayfayla takıldığı için ona yaklaşmaya çalışmıştım. Hatta okulda büyük bir kaosa bile sebep olmuştum. Sebebi ise sadece beni görmesini istememdi.

Bana arkadaş gözüyle bakmasını, sürekli kız kardeşiymişim gibi davranmasını hiç sevmemiştim. Bazen bir bakışından, bir dokunuşundan bile kendime umut edecek şeyler çıkartmıştım hep kendime.

Taa ki iki gün öncesine kadar.

İki gün önce, ben sırtımda çantamla kütüphaneden dönerken onları görmüştüm. Can ve Yeliz. Onlar da üniversitelerinden çıkmışlardı.

Alenen bir şey belli etmemiş, tavırlarına bunu yansıtmamış olsalar da bakışlarındaki alayı ve acımayı görmüştüm. Kazanamadığımı, hiçbir okulu tutturamadığımı düşünmüşlerdi...

"Sorun mu var?"

Daldığım yerden bakışlarımı çekip karşımdaki bilgisayar ekranına baktım. Göktuğ haklı olabilir miydi? Ben asla elde edemeyeceğim, hatta beni kullanan biri uğruna senelerimi heba etmiş olabilir miydim?

"Yok." dedim kafamı iki yana sallayarak. At kuyruğu yaptığım saçımdan firar eden bir tutamı kulağımın arkasına sıkıştırıp kalemi de masaya bıraktım. "Dalmışım işte, sen çalış."

"Burada çalışması gereken kişi sensin Defne." Çatılı duran kaşlarından sonra mavi gözlerine inen gözlerimi kısarak ona baktım. O sırada ise Göktuğ konuşmaya devam etmişti. "Canını sıkan bir şey anlatabilirsin."

"Daha çok hakaret et diye mi?" diye sordum hızlıca. Yüzünü buruşturup elini ensesine attı bu sorum üzerine, yaptığı şeyden muhtemelen pişman olmuştu.

"Biraz sert çıkıştığımın farkındayım." dedi uysal bir şekilde. "Ama en azından şu an için hayatındaki en önemli şey bu sınav olmalı, kafanı bir şeylerle meşgul etmeni istemiyorum."

"Hayatımın sadece sınav bölümünde varsın, kalanı seni ilgilendirmiyor."

Kurduğum cümleyi duyar duymaz çatılı duran kaşlarını gevşetip gözlerini kaçırdı benden. "Haklısın." diye mırıldandı içine içine. Ardından çıkarttığı kulaklığını tekrardan kulağına takıp önündeki notları ile ilgilenmeye devam etmişti.

Koçum BenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin