Bölüm 9 - Zeybek

734 86 28
                                    

"Her şeye rağmen gözümün önünde güzel bir gelecek canlandırmaktan kendimi alıkoyamıyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Her şeye rağmen gözümün önünde güzel bir gelecek canlandırmaktan kendimi alıkoyamıyorum." 

*

Yasemin ve Yavuz'un düğünü tam da hayal ettiğim gibiydi. Bir keresinde küçükken mahallemizde tıpkı böyle bir düğüne katıldığımı hatırlıyordum. Gelin ve damada o kadar imrenmiştim ki kendi düğünümün de onlarınki gibi olmasını istemiştim.

Şimdi ise düğün kelimesi bana çok uzaktı. Fatih'le iki yıl çıkmıştık. Başlarda ondan gerçekten çok hoşlandığımı sanmıştım ama zaman geçtikçe bunun bir yanılsama olduğunu fark ettim. Aramızda tutku yoktu, hatta benim açımdan sevgi bile yoktu. Biz sevgili gibi davranan iki yakın arkadaş gibiydik. Belki de bu yüzden aldatılmıştım. Fatih'le bir ilişki her zaman çok kolay olmuştu benim için. Tek pişmanlığım ayrılmakta geç kaldığımdı.

Mahalle meydanında oynayan gelin ve damadı izledikçe kendi kötü anılarımdan sıyrıldım. İkisi de çok mutlu görünüyordu. Birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini o akşam anlamıştım.

Bakışlarım birden onların arkalarında kalan masaya uzandığında onunla göz göze geldim. Akşamın başlangıcından beri belki de onuncu kez. Bana gülümseyerek yanındaki Cengiz'le konuşmaya devam etti.

O kendi arkadaş grubuyla aynı masadayken ben de Huriye teyzelerin olduğu masadaydım. Cengiz'in annesi, Gülsüm, Gülsüm'ün annesi ve Suna da yanımızdaydı.

Ona baktığımda oynayanları izlediğini gördüm. Müzik sesimi bastırdığı için bağırmak zorunda kalacaktım. Ben de yerimden kalkarak yanına oturdum. Kulağıma eğildim. "Nasılsın Fatma teyze?"

"Eyiyim yavrum. Sen nasılsın? Sağlığın sıhhatin yerinde mi?"

"Yerinde sağ ol." Dedim. "Ben buraya geldiğimden beri Kenan'la Halil'i evinde ağırlıyorsun. Kusura bakma lütfen."

Gözleri irileşti. "O nasıl söz yavrum? Öyle şey olur mu hiç?" Elimi tutup üzerine hafiften vurdu. "Sen bize tanrının misafirisin. Huriye sevabını alıyor, ben niye almayayım? Hem Halil'i de Kenan'ı kendi evladım gibi severim. Cengiz'imden ayrı koymam. Onların bir yüklüğü yok ki bana. Akşam geliyorlar sabah gidiyorlar. Sen boşu boşuna kendine dert edinme hiç. Gönlünü ferah tut."

Onu Huriye teyzenin gününde gördüğümde nur yüzlü olduğunu düşünmüştüm. Şimdi onunla konuşunca asıl nurun onun yüreğinde olduğunu görebiliyordum. Çok iyi bir kadındı.

Fatma teyzeyle konuşmayı bitirdiğimde yerime geçtim. Düğün ara vermeden devam ediyordu. Bir ara Suna'yla Yasemin beni oyun kaldırmak istemişti ama kabul etmemiştim. Kenardan izlemek daha zevkliydi.

Oyunlar oynanmaya devam ederken bir anons yayıldı mahalleye. Damadın arkadaşlarından bir gösteri olacağını duyurdular. Suna'yla bakıştık. O kıkırdayınca ben de ona eşlik etmiş bulundum.

FARKLI ZAMANLARA AİDİZWhere stories live. Discover now