Bölüm 1 - Takvim Yaprakları

854 90 34
                                    

Merhaba, yine yeni bir kitapla karşınızdayım. 

Esir-i Aşk'tan sonra ikinci defa Türkiye'de geçen bir hikaye yazıyorum. Eski zamanda geçiyor, ben her ne kadar gerçekliğe uygun yazsam da gözden kaçırdığım noktalar olursa şimdiden özür diliyorum ve bunu yorumlarda belirtmenizi rica ediyorum.

Kitaptan biraz bahsetmeden önce belirtmek istediğim hususlar var. Kitabım ve karakterimle ilgili olası herhangi bir benzetmeyi veya yakıştırmayı asla kabul etmiyorum. Konu bakımından (zaman yolculuğu) bilindik bir içerik olduğu için daha önce görmüş olmanız olası. 

Her neyse, uzun uzun açıklama yaparak sizi boğuyorum ama buna mecburum.

Biraz kitaptan bahsedecek olursam 1983 yılında geçiyor. Sağcı solcuların olduğu mahalle kurgusu da diyebiliriz. 

Kitabın adı hakkında son bir şey, Aidiz yerine Aitiz olması gerektiğini biliyorum -yanlış yazmışım- ancak değiştirmek istemiyorum. Eğer rahatsız olursanız değiştiririm tabi. 

Şimdiden yorumlarınız merakla bekliyorum. İyi okumalar.  


*


"Ölmek için doğmuştur insan, bu yüzden yağmur sonrası toprak kokusunu sever

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Ölmek için doğmuştur insan, bu yüzden yağmur sonrası toprak kokusunu sever."

Lev Tolstoy


"Öldü mü acep?"

"Ne ölmesi lan, azıcık kenara kaçın bakam. Nefes alsın kızcağız."

"Burada böyle bir kadının ne işi olur ki? Bence kocası bunu gece vakti yolun ortasına bıraktı. Bu garibim de gideceği bir yer olmayınca burada uyuya kalmış olabilir."

"Eh Kazım! İki dakika da yazıp çizdin ya lan, helal olsun."

"Huriye anam doğru söyler. Hem parmağında yüzük de yok. Evli değildir."

"Evli değilse, kimse de onu buraya bırakmadıysa neden burada yatıyor o zaman?"

"Aha uyanıyor, uyanıyor."

"Kenara kaçın bakam. Korkmasın kara kız."

Sesler duyuyordum. Gittikçe netleşen sesler. Gözlerimi açtığımda aydınlığa alışmam zamanımı aldı. Görüş alanıma giren yaşlıca bir kadın bana bakıyordu. Sonra diğer kalabalığı fark ettim. Çok fazlalardı.

FARKLI ZAMANLARA AİDİZWhere stories live. Discover now