XIX

7.9K 508 14
                                    

Atillanın hiç konuşmaması Paşayı çok germişti.Çocuğun tombik yanaklarına bakıp ağzını yaladı.Şimdi onları doya doya yalamak vardı ama Atilla hiç oralı değildi.

Kenanın tavrı canını çok sıkmıştı.Biliyordu,arkadaşının bir derdi vardı.Konunun kendisiyle ilgili olmadığına o kadar emindi ki...

"Acaba bu gün yemek getirmedim diye mi kızdı?"

Gözleri duvardaki saati bulunca yerinden sıçradı.Zaman nasıl bu kadar hızlı geçiyordu?Hemen pilav hazırlamaya başladı.Hep yemekle aşk yaşayan çocuk şimdi yemeyin yüzüne bile bakmıyordu.

"Paşa!Nasılsın oğlum?"

Görkemin sesi sonlara doğru kısılmıştı.Paşa onun kucağına koşmak yerine yeşillerini dikip yüzüne bakıyordu.

"Ben öldüm siz gömmeyi mi unutdunuz?Ne bu sessizlik?"

"Hoşgeldin..."

"Emin misin?"

Atillanın karşısına geçip çocuğun gözlerine baktı.Enerjisi herkesi mutlu etmeye yetiyordu ama şimdi kendisi mutlu değildi.

"Kim üzdü seni?"

"Enerji depolaya bilir miyim?"

"O ne demek?"

Atilla kollarını açmayı işaret etmişti.Görkem çocuğa gülümseyip kollarını geniş şekilde açtı.Atilla ona sarılınca hemen karşılık vermişti.

"Hala dalin kokuyorsun."

"Ben battım Görkem.Annem beni soba da pişirecek."

Görkem burnunu çocuğun saçlarına daldırıp gülümsedi.

"Ne güzel,ilk dilimi ben alırım."

Atillanın kafası Görkemin göğsünün üzerindeydi.İlk anlam veremedi duyduğu sese.Ancak sonra anlamıştı,bu Görkemin hızlı çarpan kabinin sesiydi.

"Atilla?"

"Kalbin çok hızlı atıyor."

"Yakalandım sanırım."

Kafasını kaldırıp Görkemin gözlerine baktı.Asık suratı gülümseyince daha yakışıklı gözüküyordu.

"Neden üzgünsün?"

"Annem arkadaşımı yemeye davet etti.Sanırım gelmeyecek ve ben anneme çok kötü yakalanacağım."

Görkem kaşlarını çatınca Atilla ona her şeyi anlatmıştı.Annesinin diyete izn vermediğini,bu sebeple onun için hazırlanan yemekleri Kenanla paylaştığını anlattı.Bir tek dün yaşanan tartışmayı anlatmadı.

"Annen Kenanı hiç gördü mü?"

"Hayır, neden?"

Görkem kafasını eğip gözlüğün ardında saklanan güzel gözlere baktı.

"Sanırım senin için Kenan olabilirim."

"Gerçekten mi?Ama annem yemekleri yağlı pişiriyor.Bizim evde yemekler balık gibi sıvı yağın içinde yüzüyor."

İşte bu Görkem için zor olacaktı.Uzun zamandır yağlı yemiyordu ve gerçekten Atillanın anlattığı gibiyse kusma ihtimali vardı.

"Dayanırım."

Atilla ocağın altını söndürüp heyecanla Görkemin hazırlanmasını bekledi.Görkem dolabındaki siyah takıma bakıp derin nefes vermişti.

Takım giyse çok mu resmi olurdu?

"Ne giyeyim ben şimdi...."

Bakışları beyaz gömleğini bulunca sırıtmıştı.Siyah pantolon ve beyaz gömlek.Gayet şık ve havalıydı.

"Nasıl,olmuş mu?"

Atilla ağzını kapata bilse konuşacaktı aslında...

"E-evet,çok iyi olmuş.Çok yakışıklı olmuşsun!Taş gibi-şey yani ayağına taş değmesin."

Görkem kahkaha atmamak için dudaklarını birbirine bastırdı.Atilla kızaran yanaklarını gizlemek için kafasını telefonuna gömmüştü.İki saat önce Kenana konum atmıştı,ancak maalesef cevap alamadı.

"Tatlı almayı düşünüyorum,annen sever mi?"

"Ya gerçekten hiç gerek yok.Annem yapmıştır bir sürü."

"Haklısın,en iyisi çiçek almak."

Atilla yanaklarını şişirip arabadan inen bedene baktı.Aşır gergindi,bir an önce olaylar hızlı gelişsin istiyordu.Kafasını arkaya yaslayıp gözlerini kapattı.

Bu gece gerçekten olaysız bitecek miydi?



Sanmıyorum.

TOMBİKWhere stories live. Discover now