III

11.3K 671 111
                                    

"Paşa!Oğlum neredesin?Baban geldi!"

Görkem kapıyı açık bırakmış,Atilla da peşinden içeri girmişti.İki oda bir salon, sade bir evdi aslında...Salonda savaş çıkmış gibiydi.Kanepenin üzerindeki yastıkların tüyleri havada uçuşuyordu.

"Küçük çocuk neye sinirlendi bu kadar..." Atilla korkmaya başlamıştı.Evde yalnızken bu kadar sinirlenen birini kızdırırsa kafasındaki saçların yolunacağından endişe ediyordu.

"Paşa!Oğlum neredesin?Yine mi kaçtın lan?"

Görkem elini ensesine atıp avuşturmaya başladı.Atilla onu teselli etmek için ağzını açtığında odadan koşarak gelen dört bacaklıyla neye uğradığını şaşırmıştı.Paşayla ilk karşılaşmaları böyle gerçekleşmişti.

"Paşa kedi mi?"

"Ne bekliyordun anlamadım?"

"Çocuk..."

"Yüksek sesle konuş."

Yaşadığı şokun etkisini atlatamamıştı henüz.Kedinin turuncu renkli tüylerine bakıp yutkunmuştu.Yeşil gözleri ona bir animasyon karakterini hatırlatmıştı.Böyle bir kedi hangi cizgi filmindeydi?

"Paşa,bak arkadaş da senin gibi tombik.İyi anlaşırsınız dimi?"

Tombik...Atillanın bakışlarını üzerinde hissedince Paşayı onun kucağına bırakmıştı Görkem.

"Tombik dedim diye alınma.Tatlısın manasında söyledim."

Görkem ona gülümseyince şişen yanaklara bakıyordu.Evet,bu tatlılığı tombik dışında başka kelime iyi yansıtamazdı.Atillanın kolları Paşayı taşımaktan yorulmuştu.Kucağındaki kedinin artık aslan olduğunu düşünmeye başlamıştı.

"Hiç miyavlamıyorsun..." Yanlış düşüncelere kapılıp gitmeden Görkem ona Paşanın odasını,mutfağı göstermişti.

"Yarın işe başlarsın.Bu gün evine git neyi merak ediyorsan,ne hoşuna gidiyorsa son kez ye tadına bak.Yarından itibaren sen işinle bende kilonla ilgileneceğim."

Atilla kediye bakıp gülümsemişti.Ama bu kedinin sahibinden farksız olduğunu bilmiyordu.Kedi Atillaya dişlerini gösterince hemen kediyi Görkemin kucağına geri vermişti.

"Sen kesin anlaşacaksın dimi Paşayla?Bir garip gibisin."

"Tabii ki anlaşacağız.O benim arkadaşım,kankam olacak.Maşallah tosun gibi.Rabbim sahibiyle beraber bir yastıkta-"

Görkem tek kaşını havaya kaldırmıştı.Atilla uyarıyı alınca çantasını alıp kapıya doğru ilerlemişti.

"İyi geceler Görkem bey."

"Beye gerek yok.Aramızda beş yaş var.İsmimle hitap edebilirsin."

Görkem Atillanın açık kalan ağzına bakıp derin nefes verdi.Bu çocuğu anlamak ona imkansız geliyordu.Kaldırdığı dambıllardan çok daha ağırdı birini anlamak.

"Kapat ağzını sinek girecek."

"Şey kusura bakmayın yaşınız beni şaşırttı birazcık.Hiç yirmi dört göstermiyorsunuz.Ben neredeyse yirmi yedi falan sanıyordum!Yaşlı-yani olgun gözüküyorsunuz."

Çocuk sövdü mü,övdü mü çözememişti.Paşa Atillaya hırlayınca çocuk el sallayıp evi terketmişti.Görkem kısa bir süreliğine onu işe almanın doğru olmadığını düşündü.Ancak sonuçta zayıflamak istiyordu ve bunun için iyi çalışması lazımdı.

Atilla için diyet programı yazmayı bile düşündü.Bu çocukla ne kadarı yapılırdı,bilemiyordu.

Atilla için farklıydı şimdilik.Görkem ona göre kanat takıp uçan bir melekti.Ne de olsa onu ilk kez birisi işe alıyordu.Asıl sorun annesini ikna etmekti.

"Kuzum?Neredesin gözüm yollarda kaldı."

Kapıdan içeri girdiği an burnuna dolan baklava kokusu yüzünü gülümsetmişti.Bu gün yiyeceklerle son günüydü.

"Anne benim sana söylemem gereken insanlık için küçük ama senin için büyük bir şey var."

Kadın oğlunun karşısına dikilip ellerini beline koydu.Atillayı ilk kez bu kadar gergin görüyordu.

"Kaç harfli?"

"Beş anne."

"Yerli mi yabancı mı?"

"Sanırım Amerikanın oyunu."

Oğlunu kafasıyla onaylayıp elini Atillanın omzuna koydu.Annesi dudaklarını birbirine bastırıp ona bakıyordu.

"Amerikanın oyununa gelmeyeceğiz oğlum."

Maalesef Amerikanın oynuna gelmiştiler...


Patladım sjsjjssjjsjsjjs

Patladım sjsjjssjjsjsjjs

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
TOMBİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin