VN KISIM II : Bölüm 2

22.1K 1.5K 348
                                    

Dudaklarımda kibirli bir gülümseme oluşurken, Boran hareket etmeyen bedenini sonunda telefonunu kapatarak hareket ettirip, telefonu kapattı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Dudaklarımda kibirli bir gülümseme oluşurken, Boran hareket etmeyen bedenini sonunda telefonunu kapatarak hareket ettirip, telefonu kapattı. Bakışları tamamen bana döndü. Bedenini de hızla bana çevirmişti.

Cadı görünümünü azaltmak mahiyetinde hızla saçlarımı düzeltirken, Boran hızla yanıma geldi. Her attığı adım garip bir his içimde oluştururken, bir anda duraksadı.

Aramızda birkaç adımlık, üç adımlık bir mesafe bırakmıştı. Gözlerini yüzümde dolaştırdı. Gözlerindeki endişe gözle görülür nitelikteydi.

Gerimde, bana garip ızdırap dolu bir ifade ile bakarken, birkaç saniyeliğine ben de gözlerimi onda dolaştırdım.

Tişörtünün yarısı bedenine getirilmemiş, bir tarafi ful sargı ile kaplıydı.

Diz çöktü, benim ile yüzlerimiz eşitlensin diye. Bu da 2 metrelik bu adamın bana yaptığı tek iyilikti. Boynumun kopması an meselesiydi çünkü.

"Ne oldu yavrum sana?" Sesi kızgın ve öfke doluydu. Garip bir tınısı vardı sesinde de keza. Fısıltılı sesi kulaklarıma zor ulaşmıştı.

Nefesini saçlarımın arasında hissederken, bir an afallamış gibi hissediyordum.

Yıllardır uzağımdaki o ses, şimdi çok yakınımdaydı. Hem de aynı yalancı tınısındaki gibi.

Elleri bir anda bana uzandığında, kendimi garip hissettim ama eli bana değmeden, eli havada asılı kaldı. Sonra yavaşça indi. Yüzünde yine o tarifini bilmediğim bir ifade vardı.

O an sanki ruhumu paramparça ediyor gibi olurken kendimi toparladım. Kendine gel, sen ezik Roza değilsin.

"Uzun zaman oldu ha Şahmaran!"

Sesimi ruhsuz tutmaya çalıştım. Artık hislerimi kontrol etmekte zorluk çekmiyordum. Hayat kafama vura vura öğretmişti bir şeyleri.

Yüzümü derinlemesine izlemeye başladı. Ardından gözleri kucağımdaki çiçeğe kaydı.

Yüzünde şimdi buruk bir tebessüm belirmişti. Ama kısa çaplıydı. Hemen yüzünü sildi.

Yutkundum. İçimde garip bir acı oluşmuştu. Kendime çok sinirleniyordum. Nereden gelmişti bu his şimdi?

Kendimi hızla toparlamaya özen gösterip, önümde duran gülleri hızlıca göğsüne fırlattım.

Ardından yerimden kalkmıştım. Şimdi garip bir ifade ile bakıyordu bana. Hızlıca yerimden kalktım. O da benim gibi yerden kalktı. Şaşırmıştı oldukça. Elinde ise ona fırlattığım güller vardı.

Yüzüme öfkeli bir ifade yerleştirerek ona bakarken, aramızda birkaç adım vardı yine. Elimde tuttuğum dosyanın varlığını elimle birkez daha hissederken, dudağımda ruhsuz bir ifade vardı.

Gözlerime baktı önce. Baştan sona süzdü. Yüzünde karmaşık bir ifade vardı.

"İyi misin, neden hastaneye geldin? Bir şeyin yok değil mi güzelim?"

Sıfır Noktası +18Where stories live. Discover now