2.21: Karga ile Tilki

74 14 1
                                    


Yeni bölümden herkese merhaba! Pazar akşamları sizlerle buluşmak beni çok mutlu ediyor :) Bu düzenimizi kitap sonuna kadar korumayı umut ediyorum. Bölüme başlamadan önce "yıldız"a tıklarsanız çok mutlu olurum. Evrenin Sınırında'yı arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın! <3

***

21.BÖLÜM

"Karga ile Tilki"

Zor kararlar vermenin en kolay yolu başka bir çarenin olmadığına inanmaktır.

Tanımadığımız bir kadını suçsuz yere karanlık bir odaya hapsettiğimizde düşündüğüm tek şey buydu.

Yaklaşık bir saattir oturduğum kanepe, kumaş değil de dikenlerle kaplı gibi hissettiriyordu. Gözlerim giderek birbirine tutunan gri bulutlar üzerinde gezinirken ayağımla ritim tutuyordum. Kanepenin ucuna oturmuş, her an kalkmaya hazır gibi göründüğümden emindim. Nitekim son bir saattir uzaklara kaçmak dışında başka bir şey planlamıyordum. Oysa gidecek yerim yoktu.

Bu hissi iyi bilirdim, bir kısmı sahte olsa bile. Ait olmanın dayanılmaz yükünü omuzlarımda taşımıştım. Bulunduğum her yeri ev olarak kabul edebileceğimi sanırdım. Ne de olsa çok güçlü ve özgürdüm. Fakat kendimi tanımaya başladıkça benliğimin farklı yüzleri birer birer ortaya çıkıyordu. Olduğumu sandığım kişiden daha zayıf ve kayıp hissettiriyordu. Kaybedecek bir şeyim yokken hayatı ciddiye almazdım. Şimdi ise yalnızca kendi kayıplarım için değil, hayatına dokunduğum herkes için yas tutuyordum.

Birilerini geride bıraktığın müddetçe, kalplerine dokunmuş olsan da hiçbir anlamı yoktu. Çünkü özlem zamanla öfkeye dönüşür. İnsanlar bir zamanlar sahip olduklarını yitirmeyi kabullenmez. Mutluluk eskidikçe, suçlu mutluluğun kaynağı olur.

Özlemin yarattığı öfkeyle değil de nefrettiğin yarattığı intikamla anılanlarsa, cehennemin gazabını yaşardı. Bizim için cehennem bir nefes kadar yakındı.

Uğruna kehanetin peşinde koştuğumuz amaçlarımızın haddini aştığı fikri zihnimi terk etmiyordu. Bir vicdan muhakemesinin ortasındaydım ve geriye dönmeye karar versem bile bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. Böyleyken vicdanımı dinlemenin ne yararı vardı?

İnsan kalmak için.

Canımı sıkan düşünceler yüzümü buruşturdu. Eğildim ve dirseklerimi bacaklarıma yaslayıp ağırlaşan başımı avuçlarıma bıraktım. Soğuk ellerim alnıma değdiğinde, bir anlığına da olsa iyi hissettim. Sanki beynim bir saniyeliğine durmuş ve bana uzun zamandır ihtiyacım olan o ufacık kayıp zamanı bahşetmişti.

Açık pencereden sızan hırçın bir rüzgar perdeleri dalgalandırıp vücudumu ürpertti. Doğruldum ve ayağa kalkarak yavaş adımlarla pencereye yaklaştım. Örtülü perdelerin arasından kuşkuyla bahçeye baktım. Köşkte her şey sıradan düzeninde ilerliyordu.

Bodrum katında, elleri, ayakları ve ağzı bağlı bir kadın olması dışında.

Kapının tıklatıldığını işittiğimde istemsizce perdeyi örttüm. Tedirgin ancak temkinli adımlarla kapıya yürüdüm. Elim metal kulpa değdiğinde Afel'in sesini duydum.

"Benim," diye konuştu, kısık bir sesle.

Yavaşça anahtarı çevirdim ve kapıyı araladım. Huzursuzca bakındı. "Ürkek davranma," dedi, içeri girerken, "Şüphelendireceksin." Kapıyı kapattı ve odanın ortasına doğru birkaç adım attı. Her zamanki soğukkanlı tavrını takınıyordu. Duygularını ele vermeyen yüzü ve tavırlarındaki rahatlık, onu her zamankinden daha korkunç göstermiyordu.

Evrenin Sınırında  | 2. Kitap Devam EdiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin