one ; strange girl

89 17 414
                                    

what did you do?! where is the portal– where is the portal?!”
— sunset shimmer.

“what did you do?! where is the portal– where is the portal?!” — sunset shimmer

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

divine sun, elindeki günlük tarzı kitabı yanına koyup yere oturdu. diğerleri on üçüncü kez nasıl aldatıldığını ve nasıl aldatamadığını anlatan icy'i dinlerken bozuntuya vermedi ve sözünün bitmesini bekledi.

"of, öyle yani. çok çirkindi ve aldatan kişi ben değildim! gerçekten nasıl kaçırdım bu şansı ya, yüz ifadesini çok merak ediyordum hem..." konuşması bittiğinde ve kendi kendine söylenmesi başladığında xolaani göz devirdi.

"ben çok üzüldüm şahsen, sen de üzüldün mü?" jake'in yanındaki cherry'e yönelttiği soruyla, zaria'nın kulağına kiraz yerleştiren kız belli belirsiz başını salladı. "evet, çok üzücü."

zaria kulağına yerleştirilen kirazı ayna yardımıyla incelerken, jake cherry'le konuşmak için başka bir konu açmaya çalışırken ciddiye alınmayan icy kaşlarını çattı. "durun, fotoğrafını göstereceğim size, ne kadar çirkin olduğunu kendiniz görün."

cebinden telefonunu çıkardığında fancy'nin kucağına uzanmış sam kaşlarını çatarak divine sun'a döndü. "hey, hani piknik günü kimse telefona bakmıyordu?" diye sordu. icy sözünü böldü. "çok önemli bu şu an, sus." sam oflayıp başını kaldıracakken fancy, çocuğu başından tutup tekrar bacağına yatırdı. "bekle be iki dakika, saçını örünce kalkarsın." dediğinde sam ikinci kez ofladı.

sam ona söylenirken, arela kahvesini yavaşça yere bırakıp divine sun'a döndü. "sen bir şey diyecektin sanırım?" yönelttiği soruyla divine sun başını kaldırıp ona baktı ve başını iki yana salladı. "çok önemli değildi... kafamı kurcalayan birkaç şey var sadece."

yanındaki eclair olaya dahil oldu. "anlat da açıklığa kavuşturalım, birbirimizle konuşmak için toplanmadık mı zaten?"

"haklısın..." diye mırıldandı divine sun. arkadaşlarına baktı. morath, spinzar ve axel müzik odasındaydı. derek de büyük ihtimal yeni partisinde sahne almaları için onlarla pazarlık yapmaya çalışıyordu. teknolojinin olmayacağı bir günü kabul etmeyen jack dew de bir bahane sunarak gelmemişti. yine de konuyu açmaya karar verdi.

"fire glimmer yazdıklarıma cevap vermiyor." divine sun günlüğü kucağına alıp sesli bir biçimde konuştuğunda hepsi ona döndü.

"o bir prenses, şekerim, her an bakamaz yazdıklarına." silver başını sallayarak xolaani'yi onayladı.

"ama neredeyse bir hafta oluyor. hem bu konu gerçekten önemli." diye yanıtladı divine sun. "neymiş o gerçekten önemli konu?" valtor yüzüne bile bakmadan sorduğunda divine sun sesindeki alaycı ifadeyi görmezden geldi.

"daha dün maç esnasında kulakların ve kuyruğun çıkmadı mı valtor?" diye sorduğunda valtor omuz silkti. "bu tam bir yıldır oluyor, pony'leşme konusunu arkamızda bırakmamış mıydık?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 01 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

equestria's megaverseWhere stories live. Discover now