46

78 6 0
                                    

23.03.2024

Gökdeniz Taşkın'dan

"Özür dilerim, her kötü hissettirdiğim, kuşku içinde bıraktığım her an için özür dilerim." İçtiğim alkol adrenalin duygumu harlıyor ve sağlıklı bir kafada olmamı engelliyordu.

Yine de yapabileceğim en doğru şeyi yaptım.

"Yiğit, ben seni çok seviyorum ama sevgim yüzünden bana yaptığın saygısızlığa göz yummayacağım. İlk değildi, son olmayacağını da biliyorum Yiğit." Kurabileceğim en mantıklı duygularımı dışarı yansıtacak sözcükler bunlardı.

"Gökdeniz, canım benim. Ben seni çok seviyorum, sen benim canımsın. Benden canımı alma." İki eli ile ellerimi tuttuğunda gözlerinin içine bakmamı sağlamıştı.

Sevgisinden hiçbir zaman şüphe duymamıştım, beni sevmiyor, değer vermiyor diyemezdim.

Benim için canını vermesi gerekse verirdi, onu da biliyordum.

Ama kırılmıştım, yok sayılmıştım, varlığımı unutup iki gün haber almadan durabiliyordu.

Kendisiyle çelişiyordu, ben de kendimle çelişiyordum.

"Gökdeniz lütfen." Her kelimesi ona karşı gardımı kırıyor olsa bile emindim, bitirecektim.

"Yiğit..." söyleyeceklerimi söyleyemiyordum. Dilim lâl oluyordu sanki.

"Gökdeniz'im, ne olursun yapma. Bu kadar çabuk kestirip atma."

"Sen yaptın Yiğit ben yapmadım." Söyleyebildiğim tek şey buydu devamı dilimin ucuna kadar gelip orada kalıyordu.

Ayrılmak istemiyordum, onsuz hayatıma geri dönmek istemiyordum.

Bana yapılan herhangi bir saygısızlığa da katlanamıyordum aynı zamanda.

"YİĞİT DEYİP DURMA, Yiğit değilim ben."  bir anda yükselip tekrar sakinleşmesi ile ona kısık sesle "Maalesef artık Yiğit'sin." Demiştim.

Ellerini beline yerleştirdiğinde "Ya sabır." Demişti. Ne dediğinin hiçbir önemi yoktu dediğini sadece işitmiştim, tek odağım ellerini beline koyduğundan beyaz keten gömleğinin daha da açılan yakaları olmuştu.

Teni daha önce de bu kadar güzel miydi?

Ten aynı tendi, dilediğim gibi temas edemediğimden güzeldi.

"Gökdeniz'ciğim beni bakışlarınla soyup taciz etmen yerine gel barışalım sonra da fiziksel soyunma işini bir konuşalım." Cümleleri ile bakışlarımı çıplak göğsünden çekip göz devirmiştim.

"Seni burada bir soyarım Yiğit, ne olduğunu şaşırırsın." Dediğimde o duraksayarak "Nasıl Yani?" Demişti.

"Baya böyle farklı açılardan, gelişi güzel." Ellerimi belime yerleştirip söylediklerim ile Yiğit sırıtmış "Harbi mi?" Demişti.

"Aynen Yiğit harbi."

"Ama özledim ben seni."

"Fark ettiysen biz ayrıldık, baya bir özlemeye devam ediceksin yani." Demem ile konuyu başka yerlere çekmeye çalışsa bile döndüremediğini fark etmişti.

"Gökdeniz biz mehter takımımıyız sabahtan beri üç ileri bir geri." Söyledikleri komik olsa bile hafifçe sırıtıp "Canım sen ileri gittik gibi hissedebilirsin ama aynı yerde saymaya devam ediyoruz." Demiştim.

"Canın mıyım cidden?" Hiçbir zaman görmediğim kadar gevşekti bugün.

"Yiğit söyleyeceklerin bittiyse içeri gidip eğlenmeye devam edeceğim."

Hallice Halim || TextingWhere stories live. Discover now