K16Y-35.BÖLÜM

3.4K 344 32
                                    

Keyifli okumalarrr 🫶🏻

Yazım yanlışlarım varsa affola 👉🏻👈🏻

Koşun bu şarkıyı dinleyin ben bir haftadır hep dinliyorum. Çok güzel.

⏳️

5.Ay

Artık bazı şeyler benim için zorunluluktan ya da saygıdan değildi. Abi demek gibi.

Artık abi derken, Murat abim hariç, hepsine içimden gelerek bir saygıdan öte sevgimden abi diyordum.

İlker ile samimiyetim iki katı fazlaydı. Bir arkadaştan öte Artık bir ikizdi benim için. Bu artan samimiyeti o da hissediyor olmalıydı ki artık daha samimiydik. Kavga edecek kadar. Kardeş kavgası şeklinde kavga edecek kadar.

Caner ve Cansel gibi.

Ya da diğer arkadaşlarımın anlattıkları gibi...

Ayşegül Hanım'a içimden anne demek gibi...

Beraber yan yana akrabaları konuşuyorduk. O bana gençliğini anlatıyordu bende ona okul anılarımı, çocukluğumu. Ona artık seslenirken Ayşegül Hanım da demiyordum, anne demek için kendime yer arıyordum. Hanım diyerek onu üzmüyordum da.

İlker ile okuldan döndüğümüzde üstümdeki sinirin yanında yorgunluk o kadar küçük kalıyordu ki tüm gün yoğun geçmesine rağmen asla hissetmiyordum.

Yatağa girer girmez yeninden hissederdim yorgunluğumu büyük ihtimalle ama.

Kapıyı annem açtığında gülümseyen yüzü beni ve yanımdaki İlker'i görünce solmuştu. Sanırım en çok, bu evde İlker ile atışmamız hem sevilip hem de çekilmiyordu.

"Merhaba." Aynı anda konuşunca ters ters yüzüne baktım İlker'in. Yanından hızlıca içeri geçip çantamı koltuğun önüne bıraktım.

Kollarımı göğsümde birleştirip karşıma bakarken ayak ayak üstüne atıp ayağımı sinirle sallamaya başladım ama benim canım ikizim anlamadı ya da anlasa da umursamadı. Ters ters yüzüne baktığımda onun da bana baktığını gördüm.

Kıskanç ve gıcıktı.

Gerçekten, bir insan nasıl aynı anda hem sevimli, anlayışlı hem de kıskanç ve gıcık olabilirdi?

İlker olmuştu.

Annem içeri girip ikimize birden baktığında güldü. Yanıma oturup bizimle sustuğunda da hala İlker'e bakıyordum.

Bir süre geçti annem bizimle sessizliği paylaşırken sormasını bekledim ama sormadı İlker de durup durup homurdandı. İki saat sonra babam gelecekti sonuçta. Murat abim. O zaman görürdü o tribi.

Tersim tutmuştu. Yansındı.

Elde avuçta bir sebep de yoktu ama sinir olmuştum bir kere.

Annem önce beni sonra İlker'i öpüp odadan çıkarken başını bize çevirdi.

"Kalkın üstünüzü çıkarın, iki saat sonra babanlar gelecekler."

Aynı anda kalkıp odalarımıza çıktık.

Üzerimi değiştirip elimi yüzümü yıkadığımda kendimi sırt üstü yatağa attım. Kollarımıniki yanımda açmıştım ve tavana bakıyordum. Aklıma gelenlerle birlikte gülümsedim. Bugün, güzeldi.

Sabah erken kalkmış okula gitmiştim. Gece Uygar abimle yatmıştım. Bugün de Batur abimle yatacaktım. Okulda girdiğimiz deneme sınavım çok güzel geçmişti. İlker ile farklı alanlarda olduğumuz için sınıflarına gittiğimde Sergen'in yanında oturmuştum çünkü İlker'in yanında sıra arkadaşı uyuyordu ve yer yoktu.

Kayıp 16 Yıl Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin