*Aradan tam 3 yıl geçti, Max artık 10 yaşında bir çocuk, her geçen gün daha çok güçleniyor. Lord Garmadon'un onu tehdit etmesinden sonra Max kendini onu yenmeye adadı, ayrıca o yetmezmiş gibi birde Mechanic o günden itibaren ortadan kayboldu. Buda tek bir soru işaretine yol açtı. Acaba Lord Garmadon haklımıydı? Mechanic ile bir plan mı kuruyorlardı?*
Wu- Bugünlük bu kadar çalışma yeterli Max.
Max- Ama ya o gün bu gün ise Wu Usta?
Leo- Zaten 3 yıldır o gün bugünse diyip duruyorsun Max.
*Bu süre zarfında Leo'nun velayetini almışlardı. Leo artık Manastırda kalıyordu. Max ile birlikte eğitim görüyorlardı.*
Max- Bugün geç kaldın?
Leo- Beni uyandırmayan sendin!
Max- Hmm Alarmını kapatan kişi de ben olabilirim?
Leo- MAX!
*Max ve Leo manastırda koşuşturmaya başlarlar, o sırada Lloyd gelir.*
Lloyd- He,hey siz neden birbirinizi kovalıyorsunuz bakalım?
Wu- Hiç girişme o işlere Lloyd. Max'e sonunda ara verdirebildim.
Lloyd- Ya Leo? O nasıl gidiyor.
Wu- Çok hırslı ve kararlı bir çocuk. Gittikçe gelişiyir.
Max- Leo DUR!
*Elinde enerji topu oluşturmaya başlar.*
Wu- MAX ASIL SEN DUR! Bir kaza çıkacak.
Max- Her şey yolunda Wu Ust-
*Cole bir elinde pasta ile manastırın kapısını çalar.*
*Max sesle irkilir ve kontrolü kaybeder.*
Max- LEO!
*Enerji topu boşa seker.*
*Wu kapıyı açar.*
Leo- Ben iyiyim.
Max- COLE ABİ!?
Cole- Ne bakıyorsunuz? Pasta bana ait. Kimseye vermem.
Max- Leo az daha yaralanıyordu.
Leo- Bence direk ölürdüm ama neyse.
Wu- Max?
Max- Peki Wu usta, evet siz, uyarmıştınız. Ve haklıydınız.
Leo- Hm hmm.
Cole- Olayın pastamla alakası yok yani değilmi?
Max- YOK.
Wu- YOK.
Leo- Yok sanırım, ama pasta güzel duruyor.
Cole- Git kendine yap o zaman bu benim kıymetlimm.
*Cole Manastıra girer.*
Wu- Leo sen iyisin değil mi?
Leo- Evet yani sanırım, bir yerim acımıyor.
Max- Özür dilerim Leo.
Leo- Ben hele bir güçleneyim o zaman gel teke tek?!
Max- Biraz ağlarsın ama, canın yanar bak?!
Wu- Siz ciddi misiniz?
Max- Ben ciddiyim? Ya sen?
Leo- Bende ciddiyim?
Wu- Şimdinin çocukları çok değişik.
*O sırada içeriden Kai ve Jay'in sesi duyulur.*
Kai- GELSENE TEKE TEK. HAŞLAYAYIM SENİ!
Jay- ÖNCE SEN ÇARPILMA DA!
Nya- Hey, hey durun bir.
Wu- Vazgeçtim, siz kökten değişiksiniz.
Cole- PASTAMI KİM YEDİ! Sadece 5 dakikalık dolaba koymuştum!
Zane- Hesaplarıma göre, ben yemedim.
*Zane kapıdan girer ve Cole ile göz göze gelir.*
Cole- Hesapların %100 yanlış olma ihtimali kaç acaba?
Zane- Sana yemediğimi söyledim.
Cole- Biraz bakalım, elin çikolata? Suratında pastamın kalıntısı var, ve robot yağı gördüm yakınlarda!
Zane- TEK ROBOT BEN DEĞİLİM!
Cole- Pixal burada değil, Borg'un yanında hani, hani burda değil hani?!
Zane- Nindroidler yalan söyle-
*Jay ve Kai gelir.*
Jay- R, Zane R. Söyler.
Zane- Jay? Sen iyimisin saçın biraz, gerçek anlamda yanıyor. Ya sen Kai? Saçların havaya kalkmış!?
Kai- Uzun hikaye.
Cole- PASTAMI İSTİYORUM!
*Olanları pasif olarak dinleyen Wu, söze girer.*
Wu- Artık durun. Hepiniz GERÇEKTEN DEĞİŞİKSİNİZ! Şimdi birisi bana ÇAYIMI KİMİN İÇTİĞİNİ SÖYLESİN!
*Her şeyden habersiz Sensei Garmadon elinde çay ile gelir.*
Sensei Garmadon- Çay cidden tazeymiş he.
Wu- KARDEŞİM!
Sensei Garmadon- AH, kardeşim. Şey çay senin miydi?
Wu- Öyle görünüyor.
Max- Garip olan sadece bizmişiz. Usta değilmi?
*Tartışma aynı sonsuz döngü gibi devam eder, takı Pixal'ın telaşlı bir şekilde gelmesine kadar.*
Pixal- LLOYD! O geliyor.
Max- Kim?
Pixal- O işte Max. Lloyd ne yapacağız?
Max- Pixal abla KİM KİM?!
Pixal- O.
Lloyd- Pixal devreler mi yandı? İsim verebilir misin?
Pixal- O işte ya. Lord Garmadon.
Max- NE?
Leo- NE ZAMAN?
Lloyd- NEREDE?
Wu- NASIL?
Sensei Garmadon- NİÇİN?
Cole- *Pasta yerken* KİMİNLE?
*Nya arkasından çıka gelir.*
Nya- Bir daha yapma bunu COLE! İğrençti bu!
Max- Lord Garmadon geldi. Ve ya dediği gibi Mechanic de onla ise...
Jay- BUNU AKLINDAN ÇIKAR MAX BU BİR DAHA OLMAYACAK!
Max- Ben, yani sadece düşündüm.
Leo- Neyi?
Max- Önemli bir şey değil!
Jay- Önemli mi değil? O ADAM SENİ ÖLDÜRÜYORDU!
Leo- Mechanic. Mi?
Max- Şey evet... Yani o zaman küçüktüm! 6 yaşındaydım şimdi 10 yaşındayım BÜYÜDÜM BİR KERE!
Wu- Büyüdün ve hala çizgi roman okuyorsun?
Max- YA BABAM VE LLOYD ABİ DE OKUYOR.
Lloyd- Beni karıştırma çocuk adam.
Pixal- ÖHM ÖHM.
Zane- Pixal? İyimisin işlemcilerin virüs kapmış olabilir mi?
Pixal- Beni dinlemeniz için yaptım Zane. Size diyorum ki Lord Garmadon geri GELDİ!
Lloyd- Yine geri gönderelim o zaman?
Max- Hm benden beklememelisiniz. Benim için çok zor olur. Wu Usta'nın dediğine göre daha hazır değilim. Ayrıca tek başıma nasıl yeneceğim onu?
Leo- Kim dedi tek başınasın diye? Ya Ninjalar onlarda var!
Max- Doğru yani...
*Nya Leo'nun kulağına fısıldar*
Nya- Mechanicten dolayı travma yaşadı ve korkuyor!
Max- HAYIR KORKMUYORUM!
Leo- Korkmak normal bir şey Max?
Max- Hayır! Korkmuyorum.
*Pixal bir anda bağırır, ve Minipix kontrolden çıkar.*
Pixal- MAX, MİNİPİX DUR!
Max- Ne, ne oluyor?
Minipix- Hedef saptandı!
*Minipix Max'in karnına doğru hamle yapar.*
Max- AGH!
Leo- Max?
Max- Yo hayır acımadı! Ben iyi-yim.
Pixal- Bu ne arızası, hiç bir arıza tespit edemedim?
Zane- Görünürde bir sorun yok fakat neden Max'e saldırdı?
Max- Bir daha olmasın, acı- yani acımadı ama bir daha olmasın işte.
Nya- Max canının acıdığını kabul etmelisin.
Max- Acımıyor!
Lloyd- Pixal? Minipix'e ne oldu?
Pixal- Dedim ya. Ben, saptayamadım.
Jay- Max sen iyi olduğuna emin misin? Kıvranıp duruyorsun da?
Max- EVET!
Kai- Max? Acıyı veya korkuyu kabullenmek güçsüzlük değildir. Sen bir çocuksun bunları hissetmen çok normal.
Max- ACIMIYOR DEDİM İŞTE!
*Max koşarak uzaklaşır.*
Nya- Max dur!
*Leo Nya'nın önüne geçer.*
Leo- Dur. Ben nereye gideceğini biliyorum. Ben giderim.
Nya- Leo, kendisine zarar verecek bir şey yapmasını engelle. Lütfen.
Leo- Söz. Veriyorum.
*Leo Max'in peşinden gider.*
*Max'i bir ağaç evde otururken bulur.*
Leo- HEY Max
Max- Ne?
Leo- Neden, canın yandığında bunu kabullenmek istemiyorsun.
Max- ÇÜNKÜ BEN GÜÇSÜZ DEĞİLİM.
Leo- Ama bu güçsüzlük belirtisi değildir, Max...
Max- Evet öyle, sadece güçsüz insanlar korkar yada canı yanar.
Leo- Bu doğru değil, herkesin canı yanar.
Max- Her neyse işte benim acımıyor.
Leo- Zıpla o zaman. Madem canın yanmıyor.
Max- Ne alaka yani?
Leo- Zıplamak tüm vücudunu çalıştırır.
Max- İyi zıplayınca beni bırakacak mısın?
Leo- Evet söz veriyorum.
*Max ayağa kalkar.*
*Zıplar.*
Max- A... O-oldu mu?
Leo- Olmadı, kaybettin.
Max- Ne ama zıpladım işte!
Leo- Ama canın yandı? Değil mi?
Max- YANMAD-
Leo- Max, yeter tamammı. Canın acıyor kabul et.
Max- Kabul. Evet acıdı.
Leo- Hmm basitti, şimdi geri dönelimde dinlen her an gelebilirler.
Gizemli ses- Kim?
Leo- Garmadonla Mechanic.
Max- Hey sen kime cevap verdin? Ben öyle bir soru sormadım.
Gizemli ses- Hayır sordun!
Max- Sakin ol Leo.
Leo- Ben bir şey demedim.
Max- SEN KİMSİN ALOO!
Gizemli ses- Tah-min et bakalım?
(Her cuma akşamı yayında)
