"İyi geceler Bay Kim!"Diyerek seslendi.

"İyi geceler!"Derin sesiyle birlikte çok geçmeden cevap verdiğinde biz çoktan çalılıklara yaklaşmıştık.Başımı çevirip arkama baktığımda elleri paltosunun cebinde,yüzünde tebessümle beni izlediğini gördüm.Gülüşüm büyürken önüme döndüm.

Çalılıkların arasından çıktığımızda ikimiz yan yana geçtiğimiz için kollarımız yan taraflarda ki çalılara sürtünmüş, dolayısıyla tozlanmıştı.

Haseok üstünü silkelerken hafif uzamış saçlarının döküldüğü ensesine bir fiske vurdum.

"Aahh!Kookie!"Diyerek ensesini ovalamaya başladığında parmağımı tehtit edercesine salladım.

"Ne işin vardı orada Hobi!Sen kendin istemediğin sürece yanında davul çalsa uyanmazsın,nasıl oldu da uyanıp benim yokluğumu fark edersin?"Sinirle konuştuğumda suçlu gibi ayağıyla yerdeki çimenlerle oynadı.

"Aslında benim uykum o kadar ağır değil."

"Nasıl? Jimin'lerle buluştuğumuzda sabahlayacağız deyip açtığı ilk filmin yarısında uyuyup kalk yerine yat ikazlarını siklemeden uykusuna devam eden ben miydim!?"Gözlerini kaçırdı.

"Aslında,ben o zaman uyumuyordum sadece senin kaslı kollarınla beni koltuktan kaldırıp yatağa yatırman hoşuma gidiyordu.Pazıların çok işe yarıyor."Dediğinde sinirle nefesimi verdim.

"Hobii!"Tek bir hamleyle onu havaya kaldırıp baş aşağı sarkmasını sağladım"Şimdi de bak bakalım pazılarımın ne işe yaradığına!"

"İmdat!Bu kurabiye beni çöpe atacakmış geri dönüşüm olursun çevreye bir katkın olur diyor."Çadırların olduğu yere biraz uzak mesafede olduğumuz ve herkesin uyuduğu gerçeğiyle yüzleşmesiyle daha çok çırpındı sanki kurtulabilecekmiş gibi.

Ne yapsaydım yani?O bizim öpüşmemizi bölmüştü.Onu bir mochi gibi ikiye ayırmadığıma dua etmeliydi!

"Bana bir katkın olmadı bari doğaya bir katkın olsun dedi.Tanrım!Yardım et.Şu genç yaşımda sap bir şekilde ölemem,hayır olmaz!"

"Seni elimden kimse kurtaramaz, arkadaş haini Hope!"

"Ne hainliğimi gördün kurabiyem aşk olsun!"

"Kookie bitti kurabiye başladı, Tanrım imdat!"

Sonrası ise onun yardım çığlıkları ve benim yaratıcı küfürlerim havada uçuştu.Bizi ayıran şey ise yorgunluktan bitap düşüp yere yığılmamız oldu.

"Şu gördüğünüz bir gülledir.Amacımız ise kurallara uyarak onu en uzağa savurmaktır.En uzağa atan kişi oyunu kazanır.Bay Lee'nin gösterdiği şekilde atacaksınız.Aksi halde oyun dışı kalırsınız.Dünya Şampiyonasında rekor 22 metre,daha fazla atarsanız bir nevi Dünya rekorunu geçmiş olursunuz."Okul müdürümüz Bay Han konuşurken elindeki gülleyi tutmakta bir hayli zorlanıyordu.

Sanırım yaşlanıyordu.

"Herkes tek sıra haline gelsin.
Bay Park,bir kişiyi görevli seçelim uzaklığı ölçsün ve not etsin.Sınıf başkanı Ko,sen ol.Mezurayı kullan!"

"Peki Bay Han."Başkan Ko,Bay Park'ın elindeki mezurayı alıp başlangıç noktasına geçerek beklemeye başladı.

Herkes sıraya girdiğinde nedeni bilinmez en sonda ben kalmıştım.

Elbette bunu bilerek yapmıştım.

"Başla Haseok!"Sıranın en başındaki Haseok gülleyi eline alarak Bay Lee'nin gösterdiği şekilde pozisyon alarak atışa geçti.

Robin Hood|Taekook Where stories live. Discover now