karşılaşma

89 1 0
                                    

Kütüphaneden çıkmış metroya doğru yürüyordum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günüydü. Kadınlar pankartlarını almış hep bir ağızdan sloganlarını haykırıyorlardı.
Bu görüntüye hayranlıkla baktım. Böyle bir dayanışmaya tanık olmak beni birkaç dakika yerimden kımıldayamaz hale getirdi.
Hâlâ onları seyrediyorken arkalardan başka bağırış sesleri gelmeye başladı. Koşan insanların ayağıma baslamarı beni kendime getirdi. Pol!sler eylemcileri yakalıyor, biber gazı sıkıyor ve hatta gözaltına alacakları kişilere şiddet uyguluyordu.
Koşan birinin bana çarpmasıyla gözlüğüm yere düştü. Gözlüğüm olmadan gerçekten çok bulanık görüyordum.
Yere çöküp gözlüğüm olduğunu tahmin ettiğim karartıyı alacakken  birinin o karartının üzerine basması ile duraksadım.
Kafamı kaldırıp bunu yapan kişiye baktım. Onu net göremiyordum ama kim olduğunu anladım.
Halime gülen sesi ile de tahmin ettiğim kişi olduğunu tam anlamıyla kavradım. Üniversitemizin ülkücü düşünce kulübü başkanı Alparslan Kantürk'tü.

...

Yolda bana yardım eden birkaç kişi sayesinde  önce metroya sonra evime gidebildim.
O ülkücülerle iyi anlaşmayacağımızı sene başı hazırladığımız etkinliklerde kavga çıkarmalarıyla anlamıştım. Zaten sağcılarla iyi anlaşmak mümkün değildi.
Ama bu yaptığı çok gereksiz ve aptalcaydı. Muhtemelen o da evine doğru yürürken düşen gözlüğümle beni görmüş ve gözlüğümü kırmak için hızla yanıma gelmişti.
Ülkücüler boş insanlardı...

_________________
:D

ZIT (B×B)Where stories live. Discover now