5. Bölüm 🧚🏻‍♂️ Barış antlaşması

46 7 11
                                    

Cusss üç gün olmuş lan bölüm atmayalı (taslaklara güveniyorum 😕)

VEVEVVEVEVEVEVEEEE OKUNMA VE OYLAR İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM EFENDİM

Şy bn brz yzsz br insnm d yrm d atr msnz 👉🏻💏👈🏻

Arkadaşlar her gün başkalarının ficlerini beğeniyonuz ben sizinkini.. ben sizin ficlerinizi beğeniyorum siz niye beğenmiyorsunuz arkadaşlar ben sizin ficlerinizi beğeniyom.. WATTPAD KEŞFETE AL BENİ WATTPAD

TAMAM ABARTMAYWLIM VE BÖLÜME GEÇELİM İYİ OKUMALAR

PARDON

İyi okumalaarrr 🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️

...

"Hâlâ nereye gittiğimizi söylemedin? Hafta sonu diye ders çalışmadığımı falan mı sanıyorsun sen?"

"Ben çalışmıyorum, notlarımı sadece bir kere okumam yetiyor bana."

Yurdun arka bahçesine doğru ilerlerken Taehyung'la küçük bir sohbet başlatmıştık. Daha doğrusu, benim aklım o yaratıktaydı ama bir yandan da Taehyung'a cevap vermeye çalışıyordum.

Sürekli el ele gezmemizin yanlış anlaşılacağını düşünen Taehyung yüzünden adımlarımızı birbirine uydurmaya çalışıyorduk.

Arkadaşlarına yaptığı açıklamadan sonra el ele gezmemiz çok normal değil miydi yoksa ben mi gavat bir periyim?

Klasik insan işte, anlamlandırmak zordu.

"Sen dilci değil misin? O kadar şeyi nasıl aklında tutuyorsun?"

Duvarın köşesinden dönmeden durdum -ben durunca Taehyung da mecbur olarak durmak zorunda kalmıştı- ve arka bahçeyi gözetlerken ona cevap verdim:

"Atalarımın ürettiği bir sihir sayesinde çalışmama gerek kalmıyor. Zamanında yapacakları daha önemli işleri olduğu için herhangi bir şeyi öğrenip hafızalarında tutmaya çalışmak saçma ve gereksiz gelirmiş onlara."

İnsanların arasında yaşamaya başladığımdan beri kazandığım bir özellik, konuşurken insanlarla göz teması kurmaktı.

Cümlemi bitirdiğimde Taehyung'a bakmıştım bu yüzden, fakat gördüğüm manzarayla elimi alnıma sertçe vurmak istemiştim.

Gözleri ışıldayan çocuk, kolumu tutarak bana yalvarırcasına bakışlar atmaya başlamıştı. Bunun ne demek olduğunu biliyordum, Jimin sağ olsun.

"Bana da bu sihirden yapar mısın?"

Ağzımı 'hayır' demek için aralamıştım ama istemsizce yüzünü incelerken bulmuştum kendimi. Bana öyle içten bakıyordu ki... Hayır, hayır, bunu açıklayamıyordum.

Bana ne yaptığını bilmiyordum ama kendimi "Odaya dönünce yaparım." diye mırıldanırken bulmuştum.

Taehyung sevinçle yerinde tepinirken bana teşekkürlerini sunuyordu. Bense dikkatimi dağıtmak için arka bahçeyi kontrol etmeye devam ediyordum.

Akşam saatlerine yaklaştığımız için hafiften hafiften kararmaya başlayan hava sebebiyle dışarıda neredeyse kimse yoktu. En azından yurdun bu tarafında yaşam belirtisi yoktu.

Beklediğim kişi sonunda görüş açıma girdiğinde elimi arkaya doğru sallayıp Taehyung'a susması için işaret yaptım. Ne demek istediğimi bu sefer tekte anlayıp sustuğu için onu ödüllendirecektim.

"Neye bakıyorsun? Aaa, Yoongi orada. Yanına gidip oturalım, gel."

"Hayır! Salak mısın, dur yerinde, hiçbir yere gitmiyoruz." Diye sinirli bir şekilde fısıldadım. Onu gafil avlamam gerekiyordu ama yanımdaki geri zekalı yüzünden o bizi avlayacaktı.

İlişki Durumu: Kaotik -tkWhere stories live. Discover now