42

6.9K 431 93
                                    

Önceden söylemek istiyorum. Simay Ve Doruk Evlendi, Tekrardan birlikte oldular ve Ben tekrardan böyle bir sahne yazmadım. Ne kendim yazabilecek kadar bilgili olduğumu düşünüyorum, Ne de yazabilecek etik değerlere. Başka bir kurgu yazıyorum yavaş yavaş. Belki düşüncelerim değişirse, Ona +18 sahneler koyabilirim. Ama bu kitaba herhangi bir cinsel içerikli sahne koymak istemiyorum. 🫶

"Matematik olsaydım, Beni sever miydin?"

Hemen cevabı geldi. "Sayısalım iyiydi Simay"

"Pekii, Coğrafya olsam?"

"Yer ve harita bilgisi dışında ezberimde pek birşey yok ama evet, Coğrafya olsaydın da seni sever ve her noktanı ezberlerdim"

Gülümseyerek rahat bir nefes verip arkama yaslandım. "En bomba soru geliyor o zaman?" Diyip Doruk'u yokladım.

"Gönder" Diyip göz kırptı. Kendi düşen ağlamaz Doruk efendi. (Cüneyt efendi geliyor aklıma Doruk'u İmam yapasım geliyor Şeödşrlşeld)

"Bir uçurumun kenarında olsaydık, Yavru bir köpeği mi kurtarırsın, Beni mi?" Dedim ve gözlerine yazık yazık baktım.

Arkadaşlar lütfen bana "yazık yazık bakmak nasıl oluyor" demeyin 😭 My child lebensborn izleyen ve oynayan herkes bilir ki klaus tam bir yazık, ve yazık yazık bakıyor. Onun bakışlarını hayal edin yani wdşşeşdlwğdm

"Al işte Simay! Niye böyle sorular soruyorsun sen? Geçmemiş miydim ben soru testini?"

Başımı sallayarak onayladım. Evet testi geçmişti ama bu daha başlangıç bile değildi. "Geçtin tabii, ama sana kaç kere test yapacağımı hiç söylenmemiştim" onun gibi göz kırptım. "Ve bu yaptığımız testlerden sadece ikincisi Doruk. Kendini bunlara hazırlasan iyi olur" diyip ayaklandım.

Salondan çıkarken arkamdan "acaba evlenme işini erken mi planladım" demesi ile gözlerimi kocaman açıp doğrudan yanına fırladım.

"Ne dedin sen?"

"Dedim ki, İyi ki evlenmişiz benim güzel karımla"

Kaşlarımı çatıp kollarımı göğsümde birleştirerek karşısına geçtim. "Öyle mi?"

Ürkekçe başını sallamasına gülme isteği gelse de, kendimi toparlayıp ciddiyetimi takındım. "Ama ben duydum"

Doruk boğazını temizleyerek bana yaklaştı. "Neyi duydun canım karım?"

"İyi ki evlenmişiz benim güzel karımla" İmalı bir şekilde sesimi onun sesi gibi çıkartmaya çalıştım. "Demediğini duydum"

"Karıcığım, Canım karım, Bir tanecik karım" Son söylediğine duraksayıp tekrar konuştu. "Sondaki olmadı dur baştan." tekrar boğazını temizledi.

"Karıcığ-"

"Ay yeter Doruk! Karıcığım karıcığım diye niye dolaşıyorsun ortalıkta? Aşkım de, balım de, canım de cicim de. Karıcığım ne yaşlı adamlar gibi?"

"Sevmedin mi?" Diye sordu sesindeki hüznü açıkça belirterek. "Ben çok sevmiştim"

Yutkunup sinirimin geçmesini bekledim. Abarttığımı düşünüp kendimi suçlamayı da unutmamıştım.

"Sana, benim olduğumu bu şekilde söylemek, Bu şekilde seslenmek hoşuma gidiyordu, Ama rahatsız oluyorsan veya yaşlı işi buluyorsan söylemem Simay"

Hızla ayaklanıp olduğu koltuğa yanaştım. "Doruk öyle değil"

İçimdeki derin nefes alma isteğini bastırıp konuşmaya devam edecektim ki, Ben daha başlamadan Doruk elleriyle beni susturdu.

Ölçü | TextingDonde viven las historias. Descúbrelo ahora