33

13.3K 771 475
                                    

Birkaç gündür bölüm atamıyordum, O yüzden bu bölümü okumadan önce hatırlamak için bir önceki bölümü okursanız sizin açınızdan daha iyi olur <3

Hayatım boyunca kimseye karşı nefret duymamıştım. Babama bile hissettiklerim öfke derecesindeydi. Ama sanırım şuan hissettiğim tek şey karşımdaki 5 kişiye duyduğum büyük nefretti

Ekin, Kız Kardeşi, Annesi ,Babası ve Hiçbir zaman ne istediğimi önemsemeyen babam. Beşi de karşımda durmuş, Gülümseyerek bana bakıyordu.

Zorlukla yutkunarak bir salona, Az önce Dorukla kendimizi fazla kaybettiğimiz yere, Bir de kapıdakilere baktım.

"Hoşbulduk kızım" Dedi Ekinin annesi bir anda. "Hoşgeldiniz demedim" diyip tersledim.

Hâlâ bir salona bir kapıya baktığım için olacak ki buse, Namı diğer ekinin kız kardeşi içeriye daldı.

Daha fazla ilerleyemeden kolumla onu tutup kapıya geri attım.
"Nereye gidiyorsun Buse? Buyrun diye birşey duydun mu ağzımdan?"

"Yoo Simay abla, Sen içeriye bakıp durunca bende geçin anlamında bakıyorsun sandım" umursamaz bir şekilde söyleyip omuzunu silkmesine aşırı sinir olmuştum. Tek kaşımı kaldırıp doğrudan yüzüne baktım.

"Ee Simay kızım, Almıyor musun bizi içeriye?" Nursema ablanın dediği şey ile babamın yüz ifadesi değişti, Başını imalı imalı Nursema ablaya karşı salladı.

"Almıyorum Nursema teyzeciğim. Ekini çok evlendirmek istiyorsanız ben sizi başkasına yönlend-"

Sözümü kesen şey telefonumun çalma sesi olmuştu. Cebimden çıkartıp kapıdakileri umursamadan çalan telefonu açtım. Arayan Doruktu.

"Efendim?"

"İçeriye gelsinler" diyip kapattı. Bu hali şaşırmama neden olsa da sesimi çıkartmadan bir bildiği vardır umudu ile kapıya yöneldim.

"Gelin bari, Kapıda kaldınız"

Ekin yüzüne kocaman bir gülümseme ekleyip ailesinin kapıdan geçmesini bekledi. En son da içeriye o girecekken yanağıma yöneldiğini fark ettiğim gibi tokadı bastım.

"Ne yapıyorsun Ekin? Ne yapıyorsun?" Yanağını tutup vurduğum yeri ovuşturarak konuştu.

"Müstakbel eşimi öpecektim de, Naz yaptı biraz" Elimi kaldırıp bir tane daha geçireceğim sırada babamın içeriden seslenmesi ile saydıracağım bütün küfürleri içime atıp sakince içeriye doğru yürüdüm. Ekinin de arkamda olduğunu kapattığı kapının sesinden anlamıştım.

"Bu iş burada bitmedi, Atacağım o tokadı" diye söylene söylene mutfağa geçtim. Bu soğuk havalarda buzlu su içmek ne kadar doğruydu bilmiyorum ama hazmetmem için içmem lazımdı.

Balkona göz ucuyla bakındığımda Doruk'un orda olmadığını gördüm ve yukarıya çıkmıştır düşüncesi ile rahat bir nefes vererek suyu içtim.

Bardağı rastgele bir yere koyup içeriye doğru adımladım. Hiçbiri tek kelime etmiyor, Gözlerini evime dikmiş dikkatli dikkatli izliyorlardı.
En sonunda bu sessizlikten sıkılmış olacak ki, Necip amca konuştu.

"Ee kızım bizim sebebi ziyaretimiz belli. Hazır baban da buradayken isteyelim seni" Dediklerini hiç umursamadan sessizce kafamı salladım. Susup susup en sonunda patlatacaktım hepsini.

"Şimdi olay hiç saçma sapan yerlere gitmesin diye direkt konuya giriyorum. Allahın Emri Peygamberi-"

"Ay baba heyecanlandım! Odası bana kalıyor" İstemeyi bölen Buseydi. İlk defa ona karşı bakış açım değişir gibi olmuştu çünkü anladığım kadarıyla zaman kazanmaya çalışıyor gibiydi.

Ölçü | TextingWhere stories live. Discover now