İlişki Durumu: Kaotik -tk

1. Bölüm 🧚🏻‍♂️ Yapılan hatalar

Slm gencolar

Valla salıyom da devam ederse güzel olur etmezse kanepe gibi kalacak ya da gidecek 😔✊

Tamamen keyfimin taşağına göre yazdığım bir fic olduğu için ciddiye alınmasını istemiyorum, ficte yaşanan olaylar gerçek hayattakiyle bir olmayabilir ve büyük ihtimalle olmayacak da

Normalde bu böyle olmaz şu şöyle olur falan denecek olursa (denmesin 🥲) diye söylüyorum, elmalar yukarı doğru bile düşebilir bu ficte

TAMAM BUNLAR BİTTİĞİNE GÖRE BAŞLAYABİLİRİZ ÇOK ŞÜKÜR

Hayırlı okumalar efendim

...

"Sana bir şey diyeyim mi? Bu salak tozun bir boka yaramayacak."

Asırlar boyunca, peri ailelerinin ilk doğan çocukları arasında gidip gelen kutsal peri kitabındaki -diğer perilerde de vardı ancak devlet kitabı gibiydiler, hepsi aynıydı- sihri yapabilmek için, yurda gizlice soktuğumuz küçük ocağın üzerindeki kazanın içerisine attığım malzemeleri karıştırıyordum.

Bu sihir sayesinde sayesinde elde edeceğim tozu kimin yüzüne üflersem o kişi bana aşık olacaktı. Bu tozu yüzüne üfleyeceğim kişi ise belliydi.

Kim Namjoon.

İnsanların arasında elimden geldiğince kimliğimi gizleye gizleye üniversite okuyacak yaşa gelmiştim. Okuluma başladığımdan beri -şu an ikinci sınıfımın başındaydım- platonik olduğum kişiydi Namjoon. Onu gördüğüm ilk andan beri öyle çok seviyor, öyle çok seviyordum ki bu aşkım yüreğime sığmıyordu artık.

Fakat, çocukluktan gelen kötü alışkanlıklarımdan birisi olan sakarlığım sebebiyle birçok kez Namjoon'un başına bela olmuş, beni tanımamasına rağmen benden iyice uzaklaşmasına sebep olmuştum. Beni gördüğü her yerde yönünü değiştiriyor, sohbet ortamında benimle göz teması bile kurmuyordu. Sırf onun için katıldığım kulüplerden bile ayrılmıştı!

Bu yüzden ben de peri yeteneklerimi kullanarak sihir yapmayı uygun görmüştüm kendimce.

Yine ve yine çocukluktan gelen kötü alışkanlıklarımdan birisi olan umursamazlığım -aslında üşengeçlik de olabilirdi- yüzünden, kitaba sahip olan her perinin yaptığını yapmayarak peri kitabını yalayıp yutmamıştım.

Periler için bu kitaptaki sihirleri ezberlemek çok önemliydi. Hayati bir durumda bu sihirleri kullanarak kurtulabilir, eğer ki yeni sihirler bulursak kitaptaki sihirler gibi yazmalıydık bir köşeye. Ama dediğim gibi, umursamamazlığım yüzünden hiçbir sihri ezberlememiştim. Aklımda kalan birkaç sihir de büyük ihtimalle eksik veya yanlıştı.

"Evrene olumsuz enerji göndermez misin lütfen? Diyorum sana oğlum, bu tozu Namjoon'un üzerine üflediğim anda bana aşık olacak."

"Büyün ters-"

"Bu büyü değil, sihir!" diye düzelttim onu. Jimin gözlerini devirip konuşmasına devam etti, "Sihrin ters teperse ne halt yiyeceksin Jungkook?"

Bu sefer gözlerini deviren kişi ben olmuştum. Arkadaşım o kadar geri zekalıydı ki onun yanında kaldıkça kendimi süper zeka falan sanıyordum.

"Mal mısın oğlum, niye ters tepsin? Ben sen miyim de planlarım ters tepecek? Hem baktım istediğim gibi olmadı, bozarım sihri."

"Hani büyüler, pardon, sihirler asla bozulamazdı?" diye hayretle sordu.

"Ya asla bozulamaz değil de, belli bir süresi var diyelim. Sihri bozabilmek için, sihri yaptığın günün üzerinden on bir ay geçmesi gerekiyor. O zamana kadar kim öle kim kala yani..."