505

466 61 128
                                    

Zaman atlaması! Lino 11 yaşında!
(Geçen bölümü 8 yas olarak degistirdim canlar:")

Gecikme icin ozur😔🙏🏻
.
.
.

Chan-Changbin

Chan:
Cbin
Bak bi
(20.37)

Chan:
Müsait misin abisi
(21.16)

Chan:
Nerdesin lan
(22.34)

Chan:
Öldün mü
(23.03)
İletildi✓

.
.
.

Telefonunu cebine attıktan sonra küçüğü uyandırmamaya dikkat ederek usulca kalktı yataktan.
Kedi çocuğun bacağının altında kalmış yorganı dikkatlice kurtarmış, mışıl mışıl uyuyan bebeğinin omuzlarına kadar  çektikten sonra açılmış alnına tüy kadar hafif bir öpücük kondurmuştu.

Dudaklarından kendisinin bile zor duyduğu fısıltılar dökülmüştü sonra. "İyi geceler bebeğim ~"
Kapıyı arkasından yavaşca kapatırken de içerdeki bedeni düşünüyordu. Birkaç haftadır beraber vakit geçiremiyorlardı küçük kedisiyle.

Uzun süredir emek verdikleri grubun büyümesi ve bir şirkete bağlanmak  yerine kendi topluluklarını kurmak için uğraşıyordu üçünün de bu hayallerini gerçekleştirmesiyle beraber sorumlulukları da artmıştı.

Tahmin edilebilir ki Chan'a grubun lideri olarak daha fazla sorumluluk düşüyordu. Bundan kaynaklıdır ki beklenmedik iş görüşmeleri tarihi belirlenmiş kayıtlarr ve belirli bir sistematik içerisine girmiş çalışmaları yüzünden gecesi gündüzüne karışıyor, eve yetiştiğindeyse Minho çoktan uyumuş oluyordu.

Tam da bu canını sıkıyordu genç adamın. Kendisi olmadan uyuyamayan  küçüğü son zamanlarda onu beklemiyordu bile. Çoğu zamanda tavırla yaklaşıyordu kendisine.

Sıkıntılı bir nefes vererek salondaki kanepeye attı bedenini. Telefonunu cebinden çıkarıp Changbin'in sohbetini kontrol ettiğinde hala cevap gelmediğini gördüğünde kaşları çatılmıştı.

Şimdiye kadar onun bu kadar uzun süre cevap vermediğini hatırlamıyordu Chan. İster istemez merak ettiğinden rehbere girip arkadaşının adının üzerine dokundu.

Tam kapanmak üzereyken yanıtlamıştı aramayı Changbin.

"Sikeyim!"

Chan, arkadaşının telefonu açar açmaz nefes nefese söylediğiyle beraber şaşkınlıktan gözlerini irice açmıştı.

"Acil bir şey var mı?"

İkinci kez aceleci sesini duyduğunda ne olduğunu anlamadığından  sadece "Ne?" diyerek cevap verebilmişti.

"Chan ben dönece-"

"Ahhhmmm~ Changbin!"

Chan; Changbin'in sözünü yarıda bırakan, kuzenine ait olduğuna emin olduğu inlemeyle karışık çığlığın kulaklarına ulaşmasıyla şok içerisinde aramayı anında kapatıp, telefonu rastgele fırlatmıştı elinden.

"Siktir, siktir, siktir!"

Gözlerini kapatıp denk geldiği duruma lanet ederken telefon koltuğun yanında bulunun pufun üzerine düşüp tok bi ses çıkarmıştı.

Oturduğu yerde hafızasından birkaç dakika öncesini silmek için zihinsel olarak üstün bir çaba gösterirken duyduğu minik ayak sesleriyle az önce sesini kontrol edemediğinin farkındalığıyla dudaklarını ısırarak açmıştı usulca gözlerini.

take to heart, minchanWhere stories live. Discover now