12. Bölüm

384 17 1
                                    

Nora, yaptıklarından haberdar olan bir ölümsüzün olma ihtimalini düşündü. Ama bu ihtimal olsa bile mecburen yapmak zorundaydı. Çok yakındı. Bir süre sonra Nora'nın köleleri geldi. Nora kapıyı açtı. İçeri geçip oturdular.

N: Nasıl gitti?

H: Daha iyiler, neredeyse bana yakınlar hanımım.

N: Güzel.. Üçünüze de aferin. Şimdi bir plan yapmamız gerekiyor.

R: Haklısınız hanımım.

N: Kafamı karıştıran tek şey Aimoza'nın cesedinin üzerinde bulduğum not. Herhangi bir fikri olan var mı?

H: Eğer birisi sizi izliyor olsaydı. Ölümsüzlüğü çalabilme gücüne sahip mermiler yaptırdığınızı da öğrenirdi. Bence o konu başka bir şey.

T: Helena'ya katılıyorum. Kesinlikle bunun doğrudan Aimoza ile ilgisi var. Çünkü benim başıma bir şey gelmedi.

N: Bunu hep birlikte göreceğiz. Planımıza gelelim.

H: Dinliyoruz hanımım. Önce cennet mi yoksa cehennem mi?

N: Önce Cehenneme gideceğiz korumaları ve cehennemin kralı olarak tahsis ettikleri yeni kişiyi öldürüp tahta oturacağım. Diğer şeytanlar bana tam olarak boyun eğmek zorunda kalacaklar. Kendimi anlatacağım ve tam bir itaatle desteklerini isteyeceğim. Eğer desteklemezlerse bu desteklemeyenlerin sonu olacak. Orada diğer şeytanlarla bir ordu kurup meleklerle savaşacağız. Cehennem operasyon üssümüz olacak. Cehennem Kraliçesi Nora olarak kalıcı olmak istiyorsam tamamen her şeyi yenmeliyiz ve Tanrıdan sonra en güçlü varlık ben olmalıyım.

T: Belki de Tanrıça...

N: O ne demek?

T: Araştırmalarıma göre eğer yukarı dünya tahmin ettiğim şekildeyse tanrının yenilme ihtimali var. Ama bunun için yukarı dünyayı özgür bir şekilde dolaşmam ve araştırmam gerekiyor.

N: Bu kulağa fazla uçuk geliyor. Bunu her şeyi bitirebilirsek seninle tekrar konuşuruz Taro.

T: Emredersiniz hanımım.

N: Şimdi, Helena portalı açtığında aynı anda gireceğiz ve cehennemin kapısında bulacağız kendimizi. Kapıdaki cehennem muhafızlarını silahlarla vurduktan sonra öldüreceğiz.

R: Silahla cehennemi mi basacağız bana mı öyle geliyor?

Rob bunu derken güldü. Taro da gülümsedi. Helena ve Nora'ya komik gelmiyordu.

N: Bir sorun mu var?

R: Hayır hanımın özür dilerim.

Rob kendini zorla tuttu ve özür diledi. Nora başıyla onayladı ve konuşmaya devam etti.

N: Cehennem muhafızlarını öldürdükten sonra cehenneme gireceğiz. Merkezden geçmemiz gerekiyor burada da savaşmamız gerektiğinden eminim. Mermileri yansıtmaya çalışan veya yansıtan olabilir. Helena bu konuda en çok sana güveniyorum. Doğru zamanı bekle ve ateş et. İkimiz doğru zamanda hareket ederken Rob ve Taro kalkan oluşturacak. Merkezde bir çatışma yaşamak zorundayız. Cehennem mağaralarından şeytanlar tamamen çıkmadan önce ana salona gitmeli ve her kimi kral tayin ettilerse ondan tahtı almalıyız. Tahta oturduğumda diğer şeytanlar bana boyun eğmek zorunda kalacak. Çünkü pişmanlığım dahil her şeyi anlatacağım.

R: Çok heyecanlandım! Bir an önce başlayalım.

N: O kadar kolay değil. Helena, riskleri anlat.

H: Tabii ki hanımım.. Rob ve Taro.. Ölümsüz oldunuz ama bazı ölümsüzlerin enerjileri ve güçleri çok yoğundur. Başka bir sıradan ölümsüz tarafından onun gücüyle vurulsanız bile buradaki insancıl yaralar gibi hemen iyileşmeyecek. Eğer en güçlü ölümsüzlerden biri tarafından vurulursanız ölüm ihtimaliniz var.

N: Yani vurulursanız ölmeseniz de sürünürsünüz. Ama çok güçlü bir ölümsüz tarafından vurulursanız ölürsünüz. Dikkatli olmalısınız ve size öğrettiğim yansıtma kalkanını en hızlı şekilde kullanmalısınız.

T: Bu risk olsa bile kazanacaklarımız karşısında önemli görünmüyor. Antrenmanlarımız sayesinde kalkan kullanımında da hızlandığımızı düşünüyorum hanımım..

R: İkimiz de yaklaşık 2 veya 3 saniyede kalkan içine girebiliyoruz.

N: Yetersiz. Anlık saldırılarda ne yapacaksınız? Daha hızlı olmalısınız.

R: Daha hızlı olmak için daha fazla antrenman yapmalıyız.

T: Ben hazırım.

H: Hanımım, dilerseniz biraz daha antrenman yaptırabilirim. Böylece dahada hızlanabilirler.

N: Yarım saniyede kalkan açana kadar ikisini de çalıştır. Gidin şimdi.

Üçü de eğildiler ve Nora'nın botlarını birer kez öptükten sonra evden ayrıldılar. Yine boş bir yere gittiler. Helena onları hızlandırmak amacıyla tekrar eğitmeye başladı. Helena kendi gücünü onlar üzerinde azar azar kullanarak onları eğitti. Eğitim bittikten sonra Rob da Taro da hemen hemen her şeyi yarım saniyede yapabiliyordu. Tekrar Nora'nın evine gittiler.

H: Her şey hazır yüce hanımım...

N: Gayet güzel. Sanırım şimdi hazırız. Herkes planı anladı mı?

Herkes onaylayarak başını salladı. Nora odasından iki adet erkek zırhı getirdi.

N: Bunları giyin. Çatışma sırasında vurulursanız derinizin yanmasını engelleyecek.

Taro ve Rob zırhları giydi. Zırh tamamen demirdendi. Zırhın iç kısmı ise hasar emici bir kumaşla kaplıydı. Helena ve Nora da zırhlarını giydiler. Onlar zaten sahip oldukları için üzerlerinde oluşturdular.

Helena'nın zırhı da demirdendi. Ayaklarından kafasına kadar Rob ve Taro gibi kapalıydı. Nora'nın ki ise farklıydı. Uzun kalın tabanlı deri bir bot ve tüm vücudunu kaplayan dar deri bir elbise... Bu elbiselerin yansıtıcı özellikleri vardı ve içine hasar geçirmiyordu. Yıllar önce Aimoza bu zırha büyü eklemişti ve Nora'nın yansıtma gücünü zırha uygulamıştı. Nora herkesin eline bir silah verdi. Silahların şarjörleri büyülü zultanit mermi doluydu. Herkes yanına birer yedek şarjör daha aldı. Nora ise iki silah kullanacaktı ve iki yedek şarjör aldı.

N: Hazırız sanırım hepimiz. Helena. Portalı aç. Portalın Helena tarafından açıldığı bilineceği için her an tetikte olun. Şimdi gidebiliriz. İntikam zamanı!

Helena gözlerini kapattı ve olmak istediği yeri düşündü. Portal açıldı. 4'ü de eş zamanlı olarak portala girdi.

Şeytanın Yolu 'Nora' Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu