8. Bölüm

544 20 1
                                    

Nora koltuğunda oturup kendi kendine düşünüyordu. Son zamanlarda düşündüğü kadar belki daha önce hiç düşünmemişti. Portalı açmayı başarabilirse yukarı dünyaya gidecekti ama tek başına nasıl intikam alacaktı? Meleklerden intikam alıp cehennemin kraliçesi olabilecek gücü veya destekçisi olacak mıydı? Ayağa kalktı ve bir ileri bir geri yürümeye başladı. En azından eve dönebileceğini düşünerek kendini teselli etti. Ama burayı ve şu an yaşadığı hayatı da sevmeye başlıyordu. İnsanların onun karşısında çaresiz ve güçsüz olması onu tatmin ediyordu. Hepsi dilese ona secde edecek kadar zayıftı. O sırada telefon çaldı. Arayan bilinmedik bir numaraydı. Nora telefonu açtı.

N: Kimsin?

T: İyi günler hanımefendi. Adım Taro. Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim ama sizinle önemli bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Eğer mümkünse yüz yüze görüşebilir miyiz?

Nora şaşırmıştı. Adam kibar konuşuyordu. Nora kabul etti. Hizmetçilerden birine konum attırdı. 1 saat sonrası için anlaştılar. Bir saat geçtikten sonra kapı çaldı. Gelen Taro'ydu. Hizmetçiler, Nora'ya sorduktan sonra Taro'yu içeri aldılar. Taro içeri girdi. Nora'nın işaretiyle hizmetçiler onları yalnız bıraktı.

N: Seni dinliyorum.

T: Öncelikle sizin için aldığım kolyeyi size hediye etmek istiyorum. 

N: Kimsin sen?

T: Hediyemi kabul ediniz lütfen anlatacağım.

Nora kolyeyi beğenmişti. Ama kötü bir enerji hissetti. Sanki Taro ondan kötü bir şey isteyecek gibiydi. Taro ayağa kalktı ve Nora'nın izniyle onun zarif boynuna kolyeyi taktı. Kolyeyi takar takmaz Nora'nın hissettiği her şey söndü. Enerji hissedemiyordu ve kendini güçsüz hissediyordu. Kolye büyülüydü. Taro gülümsedi.

T: Artık tüm ölümsüz güçlerin bu kolyede saklanmak zorunda kalacak..

N: Sen ne yaptın!

Taro sakince geçti ve koltuğa oturdu. Yüzünde kötü bir gülümseme vardı.

T: Bağırma. Aslında niyetim o kadar da kötü değil. Ben bir kara büyücüyüm. Senin aptal kölen bana geldi ve bir kara ruh taşındaki ruhu serbest bırakıp bırakamayacağımı sordu. Nasıl yapılacağını bilmesem de bunun ölümsüzlerle ilgili olduğunu anlamayacak kadar cahil değilim. Ondan habersiz bir şekilde onun hafızasını okudum. Kim olduğundan evinin adresine ve telefon numarana kadar öğrendim.

N: Ne istiyorsun solucan!

T: Aslında basit. Beni ölümsüz yapmanı istiyorum.

N: Delirdin mi sen? Bu imkansız bir şey.

T: Yıllar süren araştırmalarıma göre gayet mümkün. Bu kolyeyi tasarladım çünkü yıllardır bir ölümsüzle karşılaşmayı bekliyordum. Seni buldum. Bu kolye ölümsüzlük gücün dahil tüm gücünü emebilen bir kolye.

N: Seni kendi ellerimle boğacağım! Ayaklarımın altında merhamet için yalvaracaksın! - Bir dakika.... Ölümsüzlük gücünü emebilen bir kolye...

Nora anlaşılmaz bir şekilde gülümsedi. Taro anlamsız şekilde baktı.

T: Bundan mutlu mu oldun?

N: Sana bir teklifim var akıllı şey. Bu kolyeyi nasıl yaptığını ve neyden yaptığını söylersen sana cehennemin liderliğini teklif ediyorum.

Taro'nun gözleri parladı. Sadece ölümsüzlük isterken şimdi cehennemi yönetme şansı vardı. Merakla sordu.

T: Nasıl yani? O ne anlama geliyor.

N: Ben yukarı dünyaya döndüğümde intikamımı nasıl alacağımı düşünüyordum. Tek başıma çok sayıda ölümsüzle savaşamam. Ama beraber olursak ölümsüzlerin ölümü bizim elimizden olur. Ben intikamımı alırım sen ise cehennemin kralı olursun.

T: Çok mantıklı! Ama bana yalan söylemeyeceğini nereden bileceğim?

Nora bacak bacak üstüne attı ve gülümsedi. İkna edici bir şekilde konuştu. Şu an güçleri olmayabilirdi ama o her zaman bir şeytandı.

N: Salak olma... Sana ihtiyacım var. Yaşadığım uzun yıllar boyunca ilk defa bu kolye gibi bir şey gördüm. Senin bilgilerine ihtiyacım var. Sana neden yalan söyleyeyim? Hem belki senin gibi ölümsüzleri yenmenin yolunu bulan bilge bir ölümlünün haddini aşmasına izin verebilirim.

Nora son cümlesini cilveli bir şekilde söyledi. Taro açıkça etkilendi.

T: Doğru, haklısın. Tamam, anlaştık o zaman..

N: Peki şimdi bana gücümü geri vermeye ne dersin?

T: Aslında bu çok da kalıcı bir şey değil. Kolyenin ortasındaki parlak taşı ağzının içinde kırıp yutarsan güçlerin sana iade edilir. Ama bunu sadece ikimiz bileceğiz.

N: Peki seni nasıl ölümsüz yapacağım?

T: Onun için bir ritüel gerçekleştirmem gerekiyor. Burada yapılabilecek bir şey değil. Evime gitmeliyiz.

Nora kolyenin taşını çıkarıp ağzına attı ve ağzında kırarak yuttu. Gücünün tekrar geldiğini hissetti. Enerjileri hissedebiliyordu. Bir enerji dalgası oluşturmaya çalıştı ve başardı. Her şey sorunsuzdu. Ayağa kalktı.

N: Evine gitmemiz lazım öyle mi?

T: Evet hadi gidelim.

N: Gidelim kralım..

Taro gururlandı ve mutlu oldu. Gülümsedi ve adımını attı. Adımını attığı an cinsel organına Nora tarafından bir tekme yedi. Acı içinde yere düştü. Nora, Taro'ya irade kırmak için enerji dalgası gönderdi.

N: Yerde kal..

Taro hareketsizce yerde kaldı. Nora'nın etkisinde olmasa bile o acıyla zaten hemen kalkabilecek gibi görünmüyordu. Nora onun başının ucuna geçti ve şeytani bir şekilde güldü.

N: Yıllarca süren araştırmalarında bir şeytana güvenmeyeceğini öğrenemedin mi? Yoldan geçen herhangi birine sorsan söylerdi bence. Gerizekalı!

Nora, Taro'nun cinsel organına tekrar tekme attı. Taro yaptığı hatanın farkına vardı ama artık çok geç olmuştu.

T: Özür dilerim, Özür dilerim... Affet lütfen!!!

N: Kes! Şimdi bana bu güçleri emen taşı nerede bulacağımı ve çalışması için ne yapacağımı söyle.

T: Zultanit! Zultanit taşı.. Negatif enerjileri emer, cesaret ve özgüven verir. Ben bazı büyülerle bunu tersine çevirdim ve negatif enerji emebilme özelliğini güç emebilme özelliği yapmayı başardım.

N: Aferin sana. Çalışmandan etkilendiğimi söylemeliyim. Şimdi evine gideceğiz. Bana cephane denilebilecek çoklukta güç emen zultanit taşı yapacaksın. Aynı zamanda aptal dediğin ama belki senin ölümüne sebep olacak olan kölem Rob'u benim gibi bir ölümsüz yapacaksın.

T: Nasıl istersen...

Taro ayağa kalkmadan önce Nora onun yüzüne tekme attı. Nora'nın botlarının ön kısmı Taro'nun dudağının patlamasına ve kanamasına sebep oldu. Nora onu umursamadan telefonunu aldı ve Rob'u aradı. Öncelikle kara ruh taşıyla ilgili bir gelişme olup olmadığını sordu. Önemli bir gelişme henüz yoktu. Rob bir şey bulamamıştı. Nora şimdilik bunu önemsemedi ve Rob'a onu Taro'nun evinde beklediğini söyledi. Rob daha önce araştırma amacıyla gittiği için evi biliyordu. Rob onayladıktan sonra Nora telefonu kapattı. Taro ile beraber onun evine gitmek üzere arabaya bindi.

Şeytanın Yolu 'Nora' Where stories live. Discover now