7. Bölüm

620 19 2
                                    

Yaklaşık iki saat geçmişti. Nora düşünmeye dalmıştı ve zamanı farketmemişti. Rob'un sırtı ağrısa da Nora'ya söylemeye cesaret edememişti ve dayanmıştı. Nora sonunda ayaklarını Rob'un sırtından çekti. Rob derin bir nefes aldı ve rahatladı. Nora'nın aklına ise yeni bir şey gelmişti.

N: Rob, sence insanların güvendiği gerçek bir din adamı bulursam bana yardım etme olasılığı var mı?

R: Bilmiyorum hanımım, ama belki düşük bir ihtimal de olsa olabilir. Çünkü gerçek bir din adamı olsa bile sizin anlattığınız gerçekler onun inancına uyuşmayacağı için sizi büyücü olarak görebilir. Ve bu inancı değiştiremezsiniz. Ve düşündüğünüz gibi bir portal açabileceğini sanmıyorum. Yine de siz en iyisini bilirsiniz.

N: Çaresizlikten ne düşüneceğimi bilmiyorum. Şu an en iyisini bildiğimi düşünmüyorum. Seni veya diğer insanları parmağımın ucunda oynatıyorum. Bir nebze tatmin olsam da tam anlamıyla yetmiyor. İntikamımı almam lazım.

R: Annem ölmeden önce mistik şeylerle uğraşıyordu. Ondan kalan eşyaları toplayıp kaldırdım. Belki işinize yarayan bir şey olabilir. Dilerseniz bakabiliriz.

N: Çok umut verici değil ama her şeyi denemeliyim. Hadi gidelim.

Nora ve Rob çıktılar. Nora'nın şoförü onları Rob'un evine götürdü. Eve girdiler. Rob annesinin eşyalarını koyduğu bir sandık getirdi. Nora heyecandan oturmamıştı bile. Rob sonunda sandığı açtı. Nora gördüklerine şok oldu. Bir sürü mistik ve spiritüel objeler, şekiller ve taşlar vardı. Ama en önemlisi ise dolu bir kara ruh taşı vardı. Dolu olduğunu enerjisinden dolayı sadece Nora hissediyordu. Kara ruh taşı sadece ölümsüzlerin ruhunu hapsedebilirdi. Nora bunu biliyordu. Ama aşağı dünyada bir kara ruh taşının ne işi vardı?

N: Biliyor musun Rob. Başarmaya çok yakınız! Bu ruh taşının içinde bir ölümsüz ruhu var. Eğer bu ruhu serbest bırakabilirsem benim hizmetkârım olacak çünkü onu serbest bırakan ben olmuş olacağım. Asıl konuya gelecek olursak ise bu hapsolmuş ölümsüz yüzde yüze yakın bir ihtimalle portal açabilir!

R: Gerçekten mi? Çok sevindim hanımım..

Rob, Nora'nın mutluluğu için sevinmişti. Ama Eğer bu olursa Nora gidecekti ve Rob hizmetkârı olduğu ve neredeyse aşık olduğu Nora'yı kaybedecekti. Rob mutluluğu ve hüzünü aynı anda yaşıyordu. Nora ruh taşını eline aldı ve oturdu.

N: Geriye tek bir sorunumuz kalıyor. Bu ruhu nasıl serbest bırakacağımı bilmiyorum...

Rob biraz rahatladı. En azından bir süre. Nora daha sonra ruh taşını evine götürmek için arabasına bindi. Rob da sadık hizmetkârı olarak Nora'yı takip ediyordu. Şoför onları Nora'nın evine getirdi. Eve girdiler. Nora, ruh taşını güvenli kasasına sakladı. Geçip kanepeye oturdu. Eliyle Rob'a oturması için izin verdi.

N: Keşke Aimoza hayatta olsaydı. Kesinlikle bilirdi bunu.

R: O öldü mü?

N: Evet. Cesedini bir notla buldum. Notta 'Daha fazla deneme Nora' yazılıydı. Umarım izlenmiyorumdur çünkü izleniyorsam ruh taşını da biliyorlardır.

R: Her şekilde her enerjiyi hissedebiliyorsunuz. İzlenseniz bunu da hissetmez miydiniz?

N: Bu o kadar kolay değil. Karışık durumlar olabiliyor. Yani bir ölümsüz enerjisini gizlemek için bazı ritüeller yapabilir. Yorucu bir şey ama bana takmışlarsa bu mümkün. Neyse kahveni özledim. Bana bir kahve yap. Buradaki hizmetçilerin kahveleri seninkilerin yerini tutmuyor.

R: Memnun oldum hanımım! Teşekkürler... hemen yapıyorum.

Rob anında kalktı ve mutfağa koştu. Nora'nın hizmetçilerinden yardım alarak mutfağı keşfetti. Kahveyi yapıp Nora'ya sundu. Nora kahveyi aldı ve içmeye başladı. O sırada Vincent'in Nora'ya vermiş olduğu telefon çalıyordu. Arayan Vincent'ti. Nora telefonu açtı.

N: Konuşabilirsin.

V: Hanımım... Rapor için gelmiştim ama ofiste yoktunuz. Arayarak haber vermek istedim. Her şey yolunda. Bir sorun yok. Bilmek istediğiniz başka bir şey var mı? Size hizmet edebileceğim herhangi bir şey?

N: Sen buna çabuk alıştın. Şeytan senin içinde var Vincent. Aferin.. Her ne yapıyorsan yapmaya devam et.

V: Teşekkürler yüce hanımım...

Nora, Vincent'in iltifatlarını yarıda kesti ve telefonu kapattı. Rob hala ayakta bekliyordu.

N: Bir yolunu bulacağım ve bu ruhu serbest bırakacağım. Artık çok yakınım...

R: Elbette ki bulacağınızdan eminim hanımım. Ama gideceğiniz için üzülüyorum.

N: Köleliğe aşık bir adam. Ne kadar duygusal... Yazık sana...

R: Hanımım, haddimi aşmak istemiyorum ama sizi her gördüğümde daha fazla etkileniyorum. Çok güzelsiniz... Vücudunuzun her zerresi tapılası...

N: Ah... Sanırım bunları benim etkimde söylemiyorsun.

R: Özür dilerim ileri gittiysem.. Keşke size iki dünyada da tapma fırsatım olsa..

Nora sinsice gülümsedi. Rob kendi isteğiyle konuşuyordu. Nora bacak bacak üstüne attı.

N: Secde et o zaman...

Rob hemen itaat etti ve gördüğü görebileceği en mükemmel figürün önünde secde etti. Onun bir şeytan olması Rob'un umrunda değildi. Nora'nın güzelliği...  Bedeninin kıvrımları... Özellikle mi dar giyiyordu?

R: Bu fırsatı sunduğunuz için teşekkürler hanımım...

N: Yeter.. Şimdi kalk ve kara ruh taşıyla ilgili bilgi sahibi birileri var mı araştır. Gidebilirsin.

Rob memnuniyetle başını salladı ve oradan ayrıldı. Nora ise alacağı intikamdaki vahşetin boyutunun hesaplarını yapıyordu..

Şeytanın Yolu 'Nora' Where stories live. Discover now