52. Bölüm

682 89 3
                                    

Merhaba arkadaşlar. Umarım bölümü beğenirsiniz. Keyifli okumalar.

****

Genç kız ikindiden sonra odasına çıkıp dinlenmeye çalışmıştı. Babası evde yoktu ve babaannesi eve misafir çağırmıştı. Bu durum hiç hoşuna gitmezken bir şey söyleyememişti. Dışarıda ki karanlık akşam olduğunu gösteriyordu. Saate bakmak için telefonuna uzanırken kapısının tıklatılmasıyla duraksamıştı.

“Buyurun!” odanın kapısından içeriye giren çalışan kız gülümseyerek konuşmuştu.

“Ayşem Hanım babaanneniz sizi uyandırmamı istedi. Birazdan misafirler gelecekmiş.”

“Öyle mi hemen hazırlanıp geliyorum.” Ayşem yerinden kalkarak banyosuna yönelmişti. Elini yüzünü yıkadıktan sonra üzerini değiştirmek için odaya döndüğünde telefonun yanıp sönen bildirim ışını görünce telefonu eline aldı. Birçok mesaj ve cevapsız çağrı vardı.

“Hayırdır inşallah.” Arayan kişiyi görünce yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.

“Gülsüm!” dayısının kızı, samimi olduğu tek kuzeniydi. Ayrıca en yakın arkadaşı olan kızla uzun zamandır konuşmamıştı. Gülsüm arıyorsa mutlaka bir şey olmuş olmalıydı. Hemen arama kısmına girerek genç kızı aradı. Birkaç çalıştan sonra açılan telefonda “Neredesin kızım?” diye Gülsüm’ün sesi yankılanmıştı.

“Buradayım Gülsüm, sen nerelerdesin? Israrla aramışsın bir şey mi oldu?” Ayşem kısa süren sessizlikten sonra merakla beklemişti. Birkaç dakika sonra odasının kapısı hızla açıldığında kapıdan içeri giren kızla çığlık atmıştı.

“Gülsüm!”

“Sana ulaşamayınca bende geleyim dedim,” diyen kız kahkaha atarak telefonu yatağın üzerine fırlatıp Ayşem’e sarılmıştı. İki genç kız yerinde zıplarken onları kapıdan gözlerini devirerek izleyen Çisil homurdanmıştı.

“Evi başımıza mı yıkacaksınız?” Ayşem halasının somurtkan yüzünü görünce Gülsüm’den ayrılarak hızla ona sarılmıştı. Çisil’in itirazlarına rağmen Ayşem genç kadının yüzünü öpücüklere boğarken Gülsüm araya girmişti.

“Kızım ne kadar genç halan var? Bir de benimkileri düşünüyorum da…” diyen genç kızla Çisil hemen havaya girmişti.

“Öyleyim değil mi?”

“Evet çok genç bir halam var ve hemen şımarıyor,” diyen Ayşem kahkaha atarak yeniden Gülsüm’e sarılmıştı.

“Çok özledim seni kızım, uzun zamandır telefonla da konuşamadık.”

“Bende özledim seni.” Ayşem geri çekilerek Gülsüm’ün gerçekten yanında olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.

“Dayım nasıl izin verdi senin buraya gelmene?”

“Eli mahkum vermek zorunda kaldı.”

“O ne demek şimdi?”

“Abim Ankara’dan gelin alıyor.” Ayşem’in gözünün önüne sevmediği kuzeni gelince yüzünü buruşturmuştu. O da tıpkı dedesi gibi kız kısmının çok konuşmayacağına inananlardandı. Onunla evlenecek kadına acıyordu.

“Hadi ya, demek evleniyor sonunda. Kıza acıdım şimdi…” Gülsüm kısa süreli yüzünü asarken Ayşem onu kırdığını düşünmüştü ama genç kız gözlerini pörtleterek “Bak şimdi bende acıdım,” diyerek kahkaha atmıştı.

“Ne kadar buradasınız? Keşke hep yanımda kalsan.” Gülsüm’ün yüzü bu kez gerçekten asılmıştı.

“O evden evlenmeden kurtulamam sende biliyorsun bunu. Neyse bırakalım bunları başka şeylerden bahsedelim. Cesur amca evlendi öyle mi? Halam perişan bir halde döndü kasabaya,” dediğinde Ayşem başını sallayarak genç kızı onaylamıştı.

CESUROnde as histórias ganham vida. Descobre agora