48. Bölüm

882 100 9
                                    

Merhaba arkadaşlar. Bölümler hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar...

****

Genç adam arabayı eve doğru sürerken yanında dalgın bir şekilde oturan genç kadına bakmıştı. Sıkıntıyla nefesini dışarı verirken olanlara inanmak zor geliyordu. Biri yakın arkadaşı diğeri ise ablasından ayırmadığı iki kişi mutluluklarını elinin tersiyle itmişti.

“İyi misin?” genç kadın kendisine sorulan soruyla adama bakmıştı.

“Hiç olmadığım kadar iyiyim, böyle olması herkes için daha hayırlı oldu.”

“Asaf’ı sevdiğini düşünüyordum.” Serdar kızın cevabıyla şüpheye düşmüştü.

“Seviyorum, doğru…”

“Ama…”

“Ama sevgi her şey değildir Serdar. Sevdiğin adam sana saygı duymuyorsa, yol yakınken vazgeçmek daha iyidir.”

“Yine de düşünmeden karar vermişsin gibi geldi bana.”

“Asla öyle bir şey yapmam Serdar. Sen arkadaşının son zamanlardaki davranışlarının farkında değil miydin? Serdar nişandan sonra çok değişti. İlk başta kıskanması hoşuma gidiyordu. Ama sonradan arkadaşlarıma karışmaya başladı. Bu akşama kadar dayandım ama artık yeter. Asaf konusu kapanmıştır benim için.” Serdar genç kadının sesindeki üzüntüyü hissedebiliyordu.

“Eve gidiyoruz değil mi?”

“Eve gitmeyelim Serdar, benim daireme gidelim. Asaf’ı biraz tanıyorsam eve gelecektir.”

“Senin dairen mi var?” Serdar kıza şaşkınlıkla sorarken Çisil arabaya bindiklerinden beri ilk kez gülümsemişti.

“Aramızda sır olarak kalsın olur mu? Evdekilere söylemedim.” Serdar şaşkındı. Yatırım olarak ev almasını anlayabilirdi. Üstelik Çisil’in ailesi oldukça varlıklı olduğu için evleri de olabilirdi ama herkesten sakladığı bir evi olmasını beklemiyordu.

“Neden saklıyorsun?”

“Orası benim sığınağım. Küçük bir ofis daire. Yalnız kalmak istediğimde kullanıyorum.”

“Anlıyorum, o zaman giderken sana yiyecek bir şeyler alalım. Aç kalma orada.” Çisil genç adama başını sallarken Serdar’ın telefonu çalmaya başlamıştı. Genç adam ekranda arayan kişinin adını Çisil’e gösterirken genç kadın “Ona beni evin yakınlarında bıraktığını söyle,” dedi. Serdar arayan Asaf’a cevap verirken sesi bile titremeden kızın söylediğini ona nakletmişti. Asaf’ın kızgın sesini bir süre dinledikten sonra telefonu kapatan genç adam Çisil’e dönmüştü.

“Çok kızgındı,” dediğinde Çisil omzunu silkti.

“Onun problemi, artık beni ilgilendirmiyor.”

“Bu kadar kararlı olman beni korkutuyor Çisil abla, ayrıca seni hemen bulabilir biliyorsun değil mi?”

“Nasıl?” Serdar tek kaşını kaldırarak elindeki telefonu sallamıştı.

“İki tane polis kardeşi var, telefon sinyalinden bulabilir.”

“Haklısın,” diyerek cebindeki telefonunda bulunan hattı çıkarıp dışarıya sallamıştı.

“Abla ne yaptın?”

“Hattan kurtuldum.” Serdar başını iki yana sallayarak açık olan bir marketin önünde durmuştu. İkili birlikte yiyecek alışverişi yaparken Serdar kızı yalnız bırakacağı için oldukça üzgündü. Çisil’in tarifi ile ofis daireye geldiklerinde genç kız ona kahve yapmak istemiş ancak Serdar eve gitmesinin daha iyi olacağını söylemişti.

CESURWhere stories live. Discover now