10. BÖLÜM

1.4K 130 0
                                    


KEYİFLİ OKUMALAR!

---***---

Serdar şaşkınlıkla Alya'nın başında dikelen adama bakarken elleri istem dışı iki yanda yumruk olmuştu. Gözleri hemen genç kızın yanında ki makine ekranlarına kaymıştı. Ters bir durumda olaya müdahale edecekti.

"Burada olmamın ne gibi bir sakıncası var anlayamadım?"

"Siz artık bu hastanede çalışmıyorsunuz Kemal Bey, neden yoğun bakım ünitesindesiniz?" Adam alaycı bir şekilde Serdar'a bakarak konuşmuştu.

"Bakıyorum da dilin uzamaya başladı Serdar, kimden alıyorsun bu cesareti?"

"Kimseden cesaret almama gerek yok," diyerek hastanın yanında ki kırmızı butona basıp yoğun bakım görevlisini çağırmıştı. Endişeyle Ayşem'in bulunduğu bölüme giren kişi karşılıklı duran iki adamı görünce gerilmişti.

"Bir sorun mu vardı?" Serdar ortaya konuşan adama ters bir şekilde bakarak ona cevap vermişti.

"Kemal beyin yoğun bakımda ne işi var, üstelik Ayşem hanımın başında?" Serdar'ın sorusuna şaşıran adam ne söyleyeceğini bilememişti.

"Doktorlara buraya neden geldiklerini soramayız Serdar Bey," dediğinde Serdar daha sert konuşmuştu. ,

"Kemal Bey artık bu hastanede çalışmıyor, size bilgi gelmedi mi?" dediğinde adamın suratı beyaza kesmişti.

"An-lamadım." Serdar yoğun bakımda bulunan dolaplardan birinden enjektör alarak hızla genç kızın kolundan kan almıştı. Bu hayat ona kimseye güvenemeyeceğini acı bir şekilde göstermişti. Bu hayatta sadece ablasına güvenirdi. Kemal beyin burada olmasından şüphelendiği için işini şansa bırakmazdı.

"Bu kanı hemen laboratuvara götürüyorsunuz, sonuçları en kısa sürede istiyorum. Kanından reçetedeki ilaçlardan başka ilaç kalıntısı dahi bulunursa bana haber veriyorsunuz," dediğinde Doktor Kemal sinirlenmiş, adam korkmuş bir şekilde Serdar'a bakmıştı. Kanı alarak hızla oradan uzaklaşan adamın arkasından bakarken Serdar'a dönen Kemal öfkeyle ona çıkışmıştı.

"Neydi şimdi bu?"

"Tedbir diyelim," Serdar'ın cevabına daha da sinirlenen adam dişlerini sıkarak ona cevap vermişti.

"Ona bir şey verdiğimi mi ima ediyorsun?"

"Bilmem verdiniz mi?"

"Serdar Bey, ben doktorum." Kemal'in çıkışı ile Serdar da gülümsemişti.

"Evet, sık sık mesleğinizi unuttuğunuz bir doktorsunuz. Soner denen herifle takıla takıla asıl mesleğini unutan bir doktor. Size güvenmemi beklemiyorsunuz değil mi?"

"Sen..."

"Lütfen, çıkalım buradan. Burası tartışacağımız bir alan değil." Serdar adama kapıyı gösterirken cebinden çıkardığı telefonuyla ablasına mesaj atmıştı. Olanları kısa bir mesajla ablasına anlatarak Ayşem'in yanında olmasını istemişti. İkili yoğun bakımdan çıkarken Serdar oldukça sıkıntıdaydı. Ya Ayşem'e bir şey verdiyse diye düşünmeden edemiyordu.

"Bana bak Serdar, ben senin yaşın kadar doktorluk yaptım, az önce içeride olanlar bunca yıla büyük saygısızlıktı."

"Kusura bakmayın Kemal Bey, son olanlardan sonra size güvenmemi bekleyemezsiniz. Cesur Bey işinize son verdi, sizde şeytana uymuş olabilirsiniz."

"Hastalarım konusunda asla..." Adam tükürür gibi konuşurken Serdar sert bir nefes almıştı. "Test sonucu temiz çıkarsa bu saygısızlığım için sizden özür dileyeceğim. Ama hala neden orada olduğunuzu merak ediyorum."

CESURWhere stories live. Discover now