Bölüm 2 " Mektup"

6.8K 231 5
                                    

Medya : Arslan konağı




Mektubu babama vermem gerektiğini hatırladım. Tam mektubu babama vericektim Miran abim kolunu omzuma atdı " eeee savcı hanım Ankara nasıldı?"dedi ona gülüp " nasıl olsun abi soğuk ,biz mardinliyiz sıcak insanıyız oralar bize soğuk geliyor" dedim.

Abim " tabi o yüzden hiç bu abim yoruluyor beni özlüyor demedin hiç arayıp sormak da yok biz aramasakda ha?" Dedi . Abime hayretle bakdım çünki günde en az dört kez birbirimizle konuşuyorduk, her akşam görüntülü arama da cabası hala konuşmuyoruz diyor .

Yine her zamanki gibi beni Baran abim kurtardı . Miran abimin ensesine tokatı geçirdi.Ve " Lan kız yeni geldi daha ,yorma kardeşimi" diye ekledi
"Sanki bizim kardeşimiz değil gibi tek özleyen kendinmişsin gibi davranma abi " dedi miran abimde . Yine her zaman ki gibi beni paylaşamıyorlar . Onların bu haline gülüp ikisini de kocaman öpdüm ve Mira'yı da alıp salona geçdim.

Biz konuşurken Hatice abla çoktan sofrayı kurmuştu bile." Ooo Hatice abla döktürmüşsün yine ellerine sağlık" deyip sofraya geçdim.
"Afiyet olsun kızım . Özlemişsindir şimdi sen benim yemeklerimi " dedi ben de ona havadan öpücük atdım Hatice abla bizi yalnız bırakıp salondan çıktı.

 Özlemişsindir şimdi sen benim yemeklerimi " dedi ben de ona havadan öpücük atdım Hatice abla bizi yalnız bırakıp salondan çıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Masa çok güzel gözüküyodu . Bir başta babam diğerinde Baran abim oturdu babamın soluna ben ve Miran abim sağına ise annem be Mira oturdu.Her kes yemeğe oturunca babamın " afiyet olsun" demesiyle abilerim yemeğe başladı bende başlıayıcaktım ki aklıma yine mektup geldi. Başımı tabağımdan kaldırıp babama baktığımda onun zaten bana baktığını gördüm. Tam ağzımı açıyordum ki babam erken davrandı" Evet çocuklar ve sevgili eşim en son iki yıl önce bu masada böyle bütün aile oturuyorduk. Ve şuan yine güzel kızımızın evimize gelmesi ile soframız lezzetlendi. Canım kızım iyiki geri döndün. Ve bundan sonra daha dikkatli ol başını bu tür belalara sokma." Diye yine beni uyardı sanki savcı olmamı kendi istememiş gibi davranıyor bazen .Her kes babamın son sözü ile yemeğe devam etdi . Bende mektubu kahve içerken verme kararı aldım.


Bir saat sonra büyük salonda oturmuştuk . Hatice teyze de her kesin kahvelerini dağıtıp salondan çıktı. Yine aklıma mektupun gelmesi ile babama baktım keyifle kahvesini içip annemle sohbet ediyordu.Öksürüp Boğazımı temizledim ve dikkatleri üstümü çektim . " şey baba bu gün ben konağa geldiğimde tam kapıyı çalıyordum ki arkamda esmer 10-12 yaşlarında bir çocuk seslendi ,dönüp bakınca bana bir zarf verdi ve sana vermemi istedi" dedim. Babam kaşlarını çatıp bana baktı " Ne çocuğu kimmiş bu de hele?"
" Bilmiyorum ki baba tanımıyorum dediğim gibi zarfı bana verdi gitdi."
Diyerek kendimi açıkladım ama babam hălă kuşkulu ve sorgulayıcı bakışlarla bana bakıyordu. Babam tam bir şey diyecekti ki salon kapısı gürültülü bir şekilde açıldı ben kafamı çevirip gelenin kim olduğuna bakana kadar üstüme ağır bir şey uçtu.

Bir iki saniye ne olduğunu anlayamadım . Biri ahtopot gibi bana sarılmıştı kim olduğunu tabii ki de biliyorum . " Güzel kuzenim gelmiş, canım ablammmm sensiz neler çektim bir ben bilirim şu iki senede" Anıl bana ahtapot gibi sarılıp bir türlü bırakmıyodu. Artık nefes almakta zorlanıyordum ve yine yeniden beni Baran abim kurtardı. " Çekil lan katdeşimi öldürdün ,kız nefes alamıyor" diyerek Anılı aldı üstümden.

" Ya Baran bey abicim niye öyle diyorsun ki , ben kuzenimi çok özledim azcık fazla sıkı sarılmış ola bilirim" diyerek baş ve işaret parmağıyla küçücük işaret yaptı Anıl.
Biz anılın bu hallerine alıştık artık.
Anıl amcamın en küçük oğlu 18 yaşında lise sona gidiyor çok yaramaz bir çocuk kendisi. Daha iki sene önce 16 yaşındayken hafta da en az iki gün nezarethane köşelerine düşerdi kendisi . Bu yüzden en çok beni sever akrabalar içinde çünki amcam bilmeden çıkartırdım onu.

Artık yine eski düzene geçeceği de şu an belli oldu.

"Yine yaktı bizi naz . Ne olacak bu çocuğun bu serseri halleri?"
İç sesim yine çok haklı bir noktaya parmak bastı . Anıl yarım saat oturdu sonra Mirza abimin kibar! Bir şekilde yolcu etmesi ile evlerine gitdi.

" Mesktup yine araya kaynadı ya kız"
Aa evet mektup. Kimseye bir şey demeden zarfı çantamdan çıkartıp babama uzatdım" baba zarf bu niye zarf yolladılar amlamadım ama." Dedim. Babam etrafına bakıp gözlüklerini aradı ama bulamadı ,bana bakıp" Naz kızım sen sesli oku gözlüklerim burda değil" dedi
Başımı aallayıp onayladım ve zarfı açıp okumaya başladım.

"
12.04.1998

Merhaba Boran ağa kim olduğumu söylemiyicem eğer bu mektup sana ulaştıysa demek ben amacıma ulaştım , yada ulaşmama çok az kaldı. Şimdi durum şöyle ki sende bu hikayede en az Mustafa Yılmazoğlu kadar suçluydun . Bu yüzden iki aileden de bu intikamı senin kızın alacak . Hayır Naz Arslan değil öz kızın Almira Yılmazoğlu alacak bu intikamı. Evet doğru Naz senin öz kızın değil, senin öz kızın Almira Yılmazoğlu. Şimdi kaç yaşları var Bilmiyorum ama onu biliyorum ki bu iki kız Arslan ve Yılmazoğlu aşiretlerinin sonu olacak. Doğdukları zaman ilk Almira doğdu iki gün küvezde kalmıştı sonra Naz doğdu gizlice bebekleri değiştirdim . Bundan sonra geri kalan kısmı kızlar yapacak,iki aşiret mahv olacak!

Sevgili Boran ağa iyi şanslar büyütdüyün kızını mı yoksa biyoljik kızını mı seçeceksin?"

Mektup bitince tekrar tekrar ve tekrar okudum . Yok anlamıyorum böyle şaka mı olur ya.
Babama baktım halıya odaklanmış kıpırdamıyo diğerleride donmuş bir şekildeler. Miran abim yanıma geldi ne zaman akmaya başladığını bile bilmediyim göz yaşlarımı sildi sonrada bana sarıldı." Bunlar saçmalık gün ışığım inanma bizim tek kardeşimiz sensin korkma,ağlama,üzülme tamam mı abicim?" Diye fısıldadı .

Başımla onu onaylayıp babama döndüm hiç kıpırdamamıştı yerinden. Aniden Baran Abimin" BABA BU DA NE DEMEK? yalan dimi?" Bağırmasıyla irkildim sona doğru sesi kısıldı yanıma gelip, beni miran abimin kolları arasından alıp sıkı sıkı sarıldı. " Benim kardeşim Naz kimse değiştiremez bunu anladınmı baba?"
Deyip daha sıkı sarıldı. Babam aniden ayağa kalktı" Baran eğer böyle bir ihtimal dahi varsa gidip araştırıcağız tamam mı ? Şimdi her kes odasına!"

Şimdi ne olacak babam beni terk mi edecek bu kadar basit mi? Ben ne yaparım Ailem olmadan?
Ah hayır olamaz olmaz bu asla vazgeçmem ailemden onlar benim her şeyim.




Yazar notu
Gelecek bölüm Yılmazoğlu ailesi geliyor işler karışacak!

Savcının ailesi (Gerçek ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin