Jake:
Sana özel hayatıma dahil olma demedim mi?
Neden evime geliyorsun?
Narsist:
Sadece geçiyordum, uğrayayım dedim.
Jake:
Defalarca mı?
Narsist:
Yolumun üstü.
Jake:
Ah, öyle olsun.
Fakat o saatlerde evde değilim ve babannemi korkutuyorsun!
Narsist:
Ne?
Özür dilerim.
Sadece sana bakıyordum.
Jake:
O yaşlı bir kadın, Sunghoon.
Her akşam bahçe kapısında seni görünce güzel bir hayalet olduğunu düşünmüş.
Narsist:
Ahah, teşekkür ederim!
Jake:
Ben ciddiyim.
Bir daha gelme, polis çağırırım.
Narsist:
Ama seninle konuşmam lazım.
Jake:
Ben istemiyorum.
Narsist:
Önemli olan benim konuşmak istemem, sen konuşmasan da olur.
Jake:
Dinlemek de istemiyorum, Sunghoon.
Narsist:
O hâlde yazarım.
Jake:
Okumam.
Narsist:
Okuyacağını ikimiz de biliyoruz.
(Görüldü.)
Jake:
Beni rahatsız ediyorsun, Sunghoon.
Sana bunu defalarca söyledim.
Senden hoşlanmadığımı ise başından beri söylüyorum.
Daha ne istiyorsun?
Bunları duymak yetmiyor mu vazgeçmene?
Yeter artık, gerçekten!
Narsist:
Yetmiyor, Jaeyun.
Daha iyisini denemelisin.
Jake:
Gururun da mı yok?
Herkesin içinde kaç kez aşağıladım seni?
Daha geçen gün yaptım bunu, arkadaşlarımızın yanında.
Utanmıyor musun?
Narsist:
Utanmıyorum.
Ya da gururumun zedelenmesi falan umrumda değil.
Jake:
Beni takıntı haline getirdin.
Narsist:
Hayır.
Jake:
Ne düşündüğünü biliyorum, Sunghoon.
Yanlış düşünüyorsun.
Ben sadece takıntılı olduğun biriyim.
Aşık olduğunu sanıyorsan yanılıyorsun.
Senin gibiler bu yanılgıya sıklıkla düşer.
Narsist:
Benim gibiler mi?
BENİ BIR KALIBA SOKMAYA ÇALIŞMAKTAN VAZGEÇER MİSİN ARTIK
Ben sadece Park Sunghoon'um.
Başka bir şey değil.
Ayrıca,..
Duygularıma, ne hissedeceğime ben bile karar veremiyorken sen kim oluyorsun da bunu bir takıntı olarak adlandırıyorsun.
Narsist, ha?..
Gerçekten kör olmuşsun.
Çabaladığımı bile fark etmiyorsun!
Senin gözünde o denli iğrenç biri olmamak için çabaladım.
Sana değer verdim, bunu ilk kez bir başkası için yaptım.
Fakat hâlâ aynı davranıyorsun.
Çabalarım karşılıksız kalıyor.
Ben yeterince cesur davranıyorum fakat sen kaçıp duruyorsun!
Hâlâ yanında olmam bile bir işaret değil mi?
Beni görmezden geliyorsun, ve bu beni yeterince kahrediyor.
Yine de bencil olan, o bulduğun saçma sapan kalıplara sığan benim öyle mi?
(Görüldü.)
Narsist:
Ah, Shim Jaeyun!..
Yanlış kişiye aşık olmaktan korkuyorsun, öyle değil mi?
Keşke daha önceden söyleseydin.
Belki ben de yanlış kişiye aşık olmazdım.
(Görüldü.)
•●•
BU BİR İTİRAF MI?
Öyle bir şey sanırım...
Yanlış bir şeyler var gibi geliyor bu bölümü atıp baştan bi okuyacağım ben.
İçim rahat etsin.
Neyse.
Farkındaysanız keyfim yok, neden? Çünkü tatil bitti, gariban üni öğrencisi yurt hayatına dönüş yaptım.
Atıcam kendimi ama ranzadan.
-lau
Bu arada wonniem yayında izleyin.
"I am ready to eye contact challenge YES"
yazan delikanlı benim görenler dm lütfen.
Hoş kalın!
YOU ARE READING
ɴᴀʀᴄɪssɪsᴛ • ᴊᴀᴋᴇʜᴏᴏɴ
Romance"Emin ol, yaralarının beni hatırlatacağını bilsem seni dövmezdim." Jake hislerini bastırır ve hoşlandığı çocuğa o hisler hiç olmamış gibi ilk adımı atar lakin gerisin geri kaçmaya çalıştığında peşini bırakmayan bu oğlan bu yaptığından dolayı pişma...
