Narsist:
Hey!
(23.00)
Narsist:
Çevrimiçi olduğun halde neden bakmıyorsun?
(Görüldü.)
Narsist:
Tamam, en azından artık okuyorsun
(Görüldü.)
Narsist:
Öylece oturup mesajlarımı mı okuyacaksın sadece?
Yoksa bu bile mutlu mu ediyor seni?
Ay kıyamam ne kadar âşık bir köpekçik!..
Gel de başını okşayayım.
Jake:
Beni sinir ediyorsun.
Anlaşılan sevgiye muhtaç anına denk geldim.
Telefon numaranı istememe bu kadar yükseleceğin aklımın ucundan dahil geçmedi.
Zavallı.
Narsist:
Zavallı olan kim tartışmayalım istersen.
İkimiz de biliyoruz nasıl olsa.
Jake:
Tamam, bu da güzel bir başlangıç!
Zavallı olduğunu kabul ediyorsun.
GÜZEL
Narsist:
Hislerinin karşılıksız kalacağını anladığın için böylesin.
Kendine yediremiyorsun.
Jake:
Sana karşı nefretten başka bir şey hissetmiyorum.
Sadece birkaç günde ne kadar nefret edilebilirse o kadar nefret ediyorum senden.
Şimdi defol git!
İstediğin ilgiyi alamadığın için kendini değerli sanmaya devam et.
Peşinden koşan yok.
Bunu anladığın zaman tek başına olacaksın.
Narsist:
Çocuk gibisin.
Kabul et nefretinin sebebi benim sana olan tavrım.
Jake:
Gerçekten zekana hayran kaldım şu an!
Zaman aldı bunu fark etmen!
Narsistin tekisin ve ben benimle konuşmandan hoşlanmıyorum.
Narsist:
O zaman neden aldın numaramı?
Seonwoo'dan hoşlanıp hoşlanmadığımı sormak bir bahaneydi diye farz ediyorum.
Asıl amacın neydi?
Buna verecek cevabın var mı?
Jake:
Sen ne kadar yüzsüz bir insansın be!
Bu tavrın yüzünden daha birkaç gün önce yüzünde koca bir morlukla gezmek zorunda kalmadın mı?
Narsist:
Anlaşılan verecek bir cevabın yok.
Reddedemiyorsun bile.
Acıyorum sana.
Jake:
Ulan asıl ben sana acıyorum!
YOU ARE READING
ɴᴀʀᴄɪssɪsᴛ • ᴊᴀᴋᴇʜᴏᴏɴ
Romance"Emin ol, yaralarının beni hatırlatacağını bilsem seni dövmezdim." Jake hislerini bastırır ve hoşlandığı çocuğa o hisler hiç olmamış gibi ilk adımı atar lakin gerisin geri kaçmaya çalıştığında peşini bırakmayan bu oğlan bu yaptığından dolayı pişma...
