Narsist:
Seonwoo yanımda ve,..
O, ona yazan bir çocuktan bahsediyor.
Sanırım ikimiz de bu utangaç çocuğun kim olduğunu biliyoruz.
Jake:
Evet, hakkında konuşmayacağına söz verdiğin kişi.
Narsist:
Bilemiyorum,..
O, bu kadar acınasıyken yardım etmekten geri durmak canımı sıkıyor.
Belki de her şeyi anlatmalı ve bu gidişle sonu olamayacak çalkantılı hikayelerine hızlı bir son vermeliyim.
Jake:
Engel olamayacağımı biliyorsun.
İstersen söylersin lakin benim üzerimde sahip olduğun tek hissi kaybedersin.
Narsist:
Benden hoşlanıyor musun?
Jake:
Lanet olsun, hayır!
Sadece sana güveniyorum.
Narsist:
Ahah, saçmalıyorsun Jaeyun!
Kimse nefret ettiği birine güvenmez.
Jake:
Hayır, eğer yeterli sebepleri varsa güvenebilir.
Narsist:
Ne gibi sebeplerden bahsediyorsun, Jaeyun?
Jake:
Bundan zevk alıyorsun değil mi?
Narsist:
Neyden zevk alıyorum, Jaeyun?
Jake:
Lanet olsun, yine aynısını yapıyorsun!
Cevabını bildiğin soruları sormandan bahsediyorum!
Narsist:
Yanılıyorsun.
Benim hakkımda konuşmandan zevk alıyorum.
Beni tanımandan, yavaş yavaş.
Jake:
Seni tanıdığımı sandığım her an farklı biri olarak çıkıyorsun karşıma.
Ondandır ki imkansız bir döngü bu.
Sadece sana bu konu hakkında güvendim ve söylersen engel olamam.
Yapabileceğim hiçbir şey yok.
Söylemeyi bu kadar fazla istiyorsan, söyle.
Benimle oynama.
Narsist:
Söylemeyeceğim.
Jake:
Biliyordum.
Çünkü sen kendin hariç herkese karşı son derece dürüst birisin, Sunghoon.
Ve yalan söylemezsin.
(Görüldü.)
Narsist:
Tamam.
O halde yine dürüst olacağım.
YOU ARE READING
ɴᴀʀᴄɪssɪsᴛ • ᴊᴀᴋᴇʜᴏᴏɴ
Romance"Emin ol, yaralarının beni hatırlatacağını bilsem seni dövmezdim." Jake hislerini bastırır ve hoşlandığı çocuğa o hisler hiç olmamış gibi ilk adımı atar lakin gerisin geri kaçmaya çalıştığında peşini bırakmayan bu oğlan bu yaptığından dolayı pişma...
