Bölüm 13

5.9K 454 342
                                    


Hepinize merhabalar. Öncelikle nasılsınız?

Çok uzun yazamayacağım size bölüm tamamlayacağım diye uykusuzum siz okurken ben uyumaya gider.

Yani kısaca özet şu ki; isteyince kota sınırlarını zorluyor sunuz. Bence de zorlanmalı.

Bölümler haftalık sıklığı olmayabilir onu bildireyim n zaman tamam olur o zaman. Benimde bazı özel sebeplerim var bu yüzden yani...

Kota...
Yorum; 300.
Beğeni; 300.

İntagram ve Wattpaden takibe almayı unutmayın..

Kelime eksik veya hatalarını görmezden gelin düzenleyecek zamanım olmuyor. Kusurumu af görün..

Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular...




Gözlerimin içine bakarken bana yalan söylediler, bu yüzden güvensizim.

Aynı evin içinde bir hayat sürmek evliliği temsil etmez. Birbirinize destek olamıyorsanız, gün içinde bir cümle sohbet bile edemiyorsanız, ortak bir hedefiniz yoksa,
Elinizde telefon aynı odada saatlerinizi geçiyorsanız bu evlilik değil,bir tür ev arkadaşlığıdır..

Ve Halin'in ev arkadaşlığı buraya kadardı. Zinar ağa'dan müsade almış,bir süre baba evine gitmek istemişti.

İstemişti istemesine ama Aram'ın ağır tepkisi vardı. Asla Halin'in gitmesini kabul edecek gibi durmuyordu. İstemeyen adam, neden eski sevgilisinin konağa gelmesine müsade ederdi ki? Çünkü karşıdında ki kadının kendisi bile bu kadar yüzsüz olacağını düşünmemişti.

Aklı sürekli gel gitler arasında kalmıştı adamın. Kısa bir süreliğine ailesini ziyarete gelmişdi. Onlarla hasret giderip tekrar geldiği ülkeye geri dönecekti. Ancak hiç bir şey onun planladığı gibi olmamış kız kardeşi Zilan yüzünden hayatı birden bire değişmişti. Bir kaç zaman öncesine kadar bekar kendi haline bir adam iken, birden alel acele evlenmiş hayatına bir kadın ortak olmuştu. Bütün şehirde adını Dilsiz diye andıkları bir kız bugün onun konuşan karısı olmuştu. Oysa Halin'in konuşabildiğini zaten biliyordu. Zira Halin'i de ilk kez görmemişti. Yıllar önce gördüğünde sadece baka kalmış duru güzelliğine hayran olmuştu. O zamanlar da Halin'i aklından bir kaç gün çıkaramamış olsa da Halin'in yaşından dolayı olmayacak ümitlere kapılmak istememişti. Madem kader şimdi onu bu kadar yakınına getirmiş değil Nisel Mardin'in tüm kızları karşısında sıra'ya girse yine de umrunda olmazdı.

"Asla.. gidemezsin Halin." Diye otoriter sesi ile bağırdığında sesi çardakta yankılanmış kulakları delmişti. Gitmemeliydi, giderde ya geri dönmez ya da Aram Ağa'nın onu geri getirmesi zorlaşırdı.

Ancak bu Halin için geçerli olur muydu ki?

Başını tek omuzuna düşüren genç kadın , kınayan bakışları ile kocasına baktığında nefret dolu sözler savurmamak için kendisi ile savaş veriyordu. Şayet o sözleri de savurursa Agir ağaların yanında da bu adamı yerin dibine sokmuş olurdu. Her ne olursa olsun o onun kocasıydı. Onu bu kadar yerden yere vurmamalıydı.

"Neden ağam... Ne edecen ki beni? Bak burada..._" işaret parmağı ile Nisel'i göstermişti. Sevgilin var diyecekti. Fakat Aram o kelimeyi çıkarmasına izin vermeden, genç kadının dudaklarına avucunu bastırmış onu susturmuştu. Bu kadar insanın içinde yaşananlar yeterdi. Ve bunlara bir de ilave olarak Halin'in gidişi olmazdı.

Elini ağzından çektiği gibi genç kadının bileğini tutmuş çekiştirerek merdivenlere yönelmişti.

"Yürü odaya konuşacağız." Halin'in asla konuşma gibi bir niyeti yoktu. Öğreneceğini öğrenmiş duyacağını duymuştu. Ne konuşacaktı ki bu saatten sonra?

Berdel (Aram ağa ve onun dilsiz karısı Halin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin