Bölüm 7

5.8K 339 81
                                    

Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular...

Yorum ve voteleri unutmayınız..!

İnsanların kusurlarını en çok dillendirip büyütenler, kendi yaşayışlarında o kusurları en çok işleyenlerdir.

Bundan sonra Nisel'i nasıl durduracağını bilememiş ti.dedik değil mi? Cık.. öyle değil.! Çünkü;

Aram kaç dakikadır çalan telefon ile bakışıyordu. Aklından binlerce cevap verme şekli,söyleyecek kelimelerin çeşitleri geçmişti. "Ben evlendim Nisel" derse Nisel inanmaz atlar gelirdi. Bunu Nisel'in yüzüne söylemeliydi. İyi ama sevmediği bir kadın için neden sevdiğinden ayrılıyordu.? Ne istediğini, ne hissettiğini bilmeyen bir adam haline gelmişti. Daha sabah kadına insan gibi yaklaşırken az önce bir davar dan farksız davranmıştı. Zihni bulandıkça bulandı.! Şu lanet olası telefon neden bu kadar ısrarla çalıyordu.!

Bıkkın nefesini dışına solumuş çaresizce telefona cevap vermişti;

"Nisel." Dedi sesine yayılan sahte bir güven ile.

"Aram,yetmedi mi? Ailen ile bu hasret gidermen çok uzun sürmedi mi? Diyen kadına ikna edici cevap vermesi gerekiyordu.

"Nisel, burada ki işler de sıkıntılar var. Ağabeyime destek olmak zorundayım.! En geç bir aya kadar gelirim." Diye konuşup telefonun diğer ucunda ki kadını ikna etmeye çalışıyordu. Sırtı kapıya dönük olarak yaptığı konuşma da arkasında onu dinleyen kadından bir haber di. Telefonu kapatması gerekirdi. Akşam yemeği vakti gelmişti.

----

Halin odadan çıktığında kocasının söylediği sözler üzerine canı sıkılmıştı. Kırılmıştı söylediklerine ancak kırıldığı kimdi ki? Henüz onu tanımıyordu bile. Hani ona berdel kabul edildiği gün dudakları ile 'yaktım seni.!!' demişti. Aslında o günden bu yana güven duymamıştı. İyiydi.! Ona karşı kin dolu değildi. Lakin daha bir gün olmuştu onunla ilgili karar vermesi çok erkendi. Peki dün gece ona dokunmamıştı. Ya bu gece dokunursaydı.

Odadan çıkıp çardağa indiğinde Zinar ağa ve karısı Emine hanım sedirde oturuyordu. Yüzüne kondurduğu tebessüm ile kafasını hafif eğerek yanlarından geçip mutfağa inmişti. Masa Avluya hazırlanmıştı. Eltisi Dilşah yardımcılar ile birlikte herşeyi hazırlamıştı. Halin'i mutfak kapısından içeri girdiğini görünce mutfağa varmadan kapı ağzında koluna girmiş:

"Herşey hazır hadi sen Aram'ı çağır bende diğerlerini. Hele bir de benim öküzcüğüme bakayım. Kesin hala kız ile oynuyordur."derken çoktan merdivenleri aşmışlardı. Çardakta oturan kayınbabası ve kaynanasına masanın hazır olduğunu söylemişti Dilşah, onlar aşağı inerken iki gelinde kocalarını çağırmaya gidiyordu. Halin onu oda da bırakmıştı. Geri döndüğünde oda boş kimse yoktu.!
Nere gitmiş olabilirdi bu adam? Hayır konağı da çok iyi bilmiyordu ki nereye bakacaktı.? İçli bir nefesi "ufff"diye dışına üflerken az ötede bulunan oda dan konuşma sesi geldiğini duymuştu. Adımları oraya yöneldiğinde odanın kapısında durmuştu. Eli tam kapıyı tıklatacağı sırada kapının Aralık olduğunu görmüş, Bir süre durakladı.. Kapıya vurması gerekmez miydi? Şu an durmuş kapıdan konuşmayı mı dinliyordu? Bu çok ayıptı olmazdı. Elini yumruk yapmış yine vuracağı sırada "Nisel" ismini duymuştu. Bu isimi bugün ikinci kez duymuştu. Kimdi bu Nisel? Diye düşünürken içeride ki adam ile göz göze geldi. Aram'ın boşta olan eli yumruk şeklini almıştı. Duymuş muydu? Yok hayır bu kadın kapı mı dinliyordu? Hızla telefonu karşı tarafın yüzüne kapattığı gibi iki adım da kadının yanında bitti. Halini bileğinden sertçe tuttuğu gibi kapıdan içeriye almış kapıyı hiddet ile kapatmıştı.
Kadının sırtını kapıya çarpar gibi yapıştır dı. Kapı ile kendi arasına sıkıştırmıştı..

Berdel (Aram ağa ve onun dilsiz karısı Halin)Onde histórias criam vida. Descubra agora