Berdel (Aram ağa ve onun dilsiz karısı Halin)

Bölüm 9

Bölüme başlamadan önce okumanızı isterim...

Herkese merhaba;

Yazım hataları var umarım kusurumuzu mağzur görürsünüz. Geri dönüp düzenleyemedim, çünkü bekleyen okuyucu çok fazlaydı onları bekletmek istemedim.

Şimdi sıra şu kota olayında her bölüme bakıyorum okunma sayısı bin'i geçiyor ama beğeni ve yorum sayısı hep alt sınırda kalıyor. Hayır anlamıyorum bu kadar merakla okunuyorsa neden o yıldız butonuna basmak zor geliyor. Bakın sizleri mecbur bırakmıyorum.! Sizlerin bölüm beklediğini biliyorum ve elimden geldiği kadar seri yazıyorum. Üstelik yazdığım sadece bu kitap değil. Üç kitap bir den yazıyorum. İsterim ki emeğe bir nebzede olsa sizlerden destek gelsin. Sınır koymak istiyorum her defa söyledim. Ama istediğim oran olmazsa bende gerçek anlamda acele etmeyeceğim.

Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular..

İntagram ve Wattpad'en takibe almayı unutmayın. Ara sıra alıntılardan haberdar olursunuz..

Beklemek Züleyha'ya yakışır,
Gelmek ise, Yusuf olabilene.

"Durup dururken dolan gözlerim,
Titreyen sesim,başımı öne eğişim, kimseyle konuşmak istemeyişim. Bu defa çok sağlam tükendim."

Halin....

Beraber yol almak isteyenler bir şekilde birbirine yetişir.
Belki biri koşar,biri bekler ama mutlaka birbirine yetişir.

Bazen kendinize sorduğunuz soruların cevabı yoktur. Neden dersiniz?
Önüne sunulacak bir sebep yoktur.
Niçin dersiniz?
En kestirme cevap öyle gerekiyordu denilir.

Kime göre?

Neye göre?

Neden öyle gerekiyordu?

Halin, Arslanoğlu ailesine bedel olarak gelmemişti ki. Zinar ağa için Halinin bu konağa gelin olarak gelmesinde berdel bile sadece bir bahane belki de bir vesile olmuştu.
Kız kardeşi Dicle'nin ölümünde asla Fırat ağayı suçlamamıştı. Onunla arasına hiç bir sebep girmemişti.
Evet ölümüne sebep Halinin amcası Cemal ağa olmuştu. Lakin o gece Dicle'nin neden orada kim için orada olduğunu öğrendiğinde bu gerçeği Fırat ağa ve Zinar ağa aralarında saklama kararı almışlardı. Dicle'nin sevdiği adam evli bir adam dı. Bu gerçek iki ailenin de dışına çıkmaması gerekti. İki dost,iki arkadaşta bu gerçeği saklamış kan davasını engellemişti.
Aman olan yine iki arkadaşa olmuş, halk arasında çıkan ileri geri söylemler yüzünden aralarına mesafe girmişti. Yıllarca iki ailede birbirinin adını anmazdı.

Fırat ağa ölüm vaktine kadar sürekli bacısı Delal'in gerçeği ortalığa söyleyeceği tehditi ile yaşadı.

'ya bütün gerçeği söyler sizi rezil ederim. Ya da Halin'i oğlum Ezman'a verirsin' dedikçe Fırat ağaya baskı yapar dururdu.

Çaresiz kalmıştı yaşlı adam. Oysa o gerçeğin bir ucu da Delal kadının kendine dokunacaktı. Bunu bilse de tek derdi Halin di.
Keşke zamanında Zinar'ın dediğini kabul etseydim doğduğunda beşik kertmesi yapsaydım dese de,zaten olacak gibi değildi. O gece haber gelmemiş miydi.?

Zinar ile yıllarca karşı karşıya bile gelmekten kaçınmıştı.
Taki o son gece düğünde görene kadar.
O gece düğüne Zinar ağa da katılmıştı.
Onca yıldan sonra ilk defa karşı karşıya gelmişlerdi. İkisini de hüzün sarmış efkar ve hasretle bakmışlardı.
Fırat Ağa'nın ne yapıp edip Zinar ile konuşması gerekirdi. Düğünden ayrılacağı vakit bir fırsatını bulduğunda Zinar ağa'ya onu kapıda beklediğine dair haber göndermişti.
Gelen habere Zinar ağa hiç tereddüt etmeden gitmişti. Bunca zaman sonra Fırat onunla konuşmak istediyse mutlaka bir sebebi vardı.