Berdel (Aram ağa ve onun dilsiz karısı Halin)

Bölüm 3

Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular...

Lütfen.! Lütfen beğeni ve görüşlerinizi bekliyorum. Yıldıza basmayı unutmayınız.!

Bir de ıntagram adresi Watpadd profilim de var. Arada sizler için gelecek bölümlerden alıntı atıyorum..

Arslanoğlu konağı...

Zinar ağa ve oğulları konaktan gittiklerinden bu yana hiç bir haber hiç bir ses gelmemişti. Emine hanım oğullarını aratıp haber almak istesede kimse telefonuna bakıp bir bilgi vermemişti.
Yaşlı kadın telaşından canının sıkıntısından konağa bile sığamaz halde idi. Bir oraya dolan bir buraya dolan derken konağın kapısı büyük bir gürültü ile açıldığı gibi Zinar ağa ve oğulları girmişti kapıdan. Araf'ın öfke ile soluyan yüzü. Aram'ın acıtmayacak şekilde kolunu tuttuğu bacısı ile avlu ortasında durdular. Emine hanım sedirden kalktığı gibi kızının yanına koşmuştu. Zilan'ın yüzüne baktığında saçları dağılmış,dudak kenarı kanamış,üstü başı dağılmış görünce iki kaşı aşağı düşmüş olarak baktı. "Zilan,Zilan'ım"dedi çıkardığı ses tınısı ağlamaya hazırdı. "Ne... ne oldu?"diye sordu. Gözlerini merakla tek tek hepsinin üzerinde gezdirerek.

"Ne olacak ana.!! "Diye bağıran Araf'tı." Konağına gelin gelir. Kızının yediği halt berdel kararı ile sonuçlandı."diye devam etmişti. Emine Kadın."Hah"diye çıkardığı tiz ses ile bir eli ağzında bir eli kalbinde kaldı. Berdel dedi oğlu,eğer kızı Behram ile gittiyse Berdel kim ile olacaktı. Şaşkınlıktan yaşlı kadının bu soruyu sormaya bile dili varmadı. Zira aklına gelen onu korkutmaya yetmişti:

"Kim..? Berdel kim ile olacak ?" Dedi Sonuç olarak Kirmanşahlar da iki kız vardı. Aklından Zeynep olsun diye diledi.  Ya Zeynep değil de Halin ise.
Bilirdi ki Halin dilsiz. Oysa Halin'i bir kez bile görmemişti.Aslan gibi oğluna dilsiz kızı layık görmemişlerdir.
Elini arkadan belinde birleştirmiş olan Zinar ağa'ya baktı. Zinar Ağa'nın yüzünde belirsiz bir ifade vardı.  Zinar ağa içinde ki mutluluğu asla dışına vurmamaktaydı. Oğluna Halini alacağı için içten içe bir sevinç vardı yaşlı adam da.

"Kirmanşahlar dan Fırat Ağa'nın kızı Halin."dedi. Söylerken gözlerinde saklanan bir gurur vardı. Emine Hanım'ın korktuğu başına gelmiş. Bütün vücudu olduğu yerde titremeye başlamıştı. Bakışları Aram'ı bulduğunda Aram başını iki yana olumsuz olarak salladı. Emine hanım oğlunun yüzündeki memnuniyetsiz ifadeyi görünce Zilan'a kızgın gözler ile bakarak:

"Seni Allah alsın emi. Püüü Allah'ın cezası"dedi. Resmen kızının yüzüne tükür müştü.  Niye kızmasındı. Kendi kimseye bildirmeden sevdiğine kaçmış onun yüzünden dağ gibi oğlunu yakmıştı. Onların konağında da Kirmanşahlardan hiç bahsedilemez di. Ve şimdi Kirmanşahlardan konağa gelin gelecekti...

"Nasıl kabul edersin Zinar ağa? Aram'a nasıl layık görürsün?"dedi iki elini beline koymuş, Arslanoğlu aşiretinin ağası Zinar ağadan hesap soruyordu. Onun verdiği karara hesap sormak kimin ne haddine idi.

"Neden Aram Padişah soyundan mı? Doğru ya Sultanlara layık senin oğulların."diye Emine kadın ile alayvari tınıda cevaplamıştı.

"Zinar ağa.!!"dedi uyarı dolu ses tonu ile.

"Sesini kesesin Emine hanım. Aklın varsa O kızcağıza teşekkür edersin. Senin bu akılsız,edepsiz kızının canını bağışladığı için. Hem Zeynep'i de, Padişah soyundan olan oğlun kabul etmedi." Emine kadın şaşkınlıktan ağzını bile kapatmayı unutmuştu. Yani Halin'i seçen oğlu muydu? Yok,yok onda vardır başka bir şey diye düşünürken aynı anda da kafası hafif hafif aşağı yukarı inip kalktı.