10. BÖLÜM

113 20 24
                                    


Duyduğum sesle hemen gözlerimi açtım. Bir dakika! O ses. Gökgürültüsü müydü? Yağmur mu yağıyordu? Hemde Alastor'da. Yabancının bana söylediği kadarıyla uzun zamandır buraya yağmur yağmıyormuş . Pekala acaba yine ne oluyor?

Hemen yataktan doğruldum. Bu sırada hala dünkü elbisenin üzerimde olduğunu farkedince aklıma yaşananlar geldi. Davet, küçük Danniel, ve. Dur dur dur! Ben ona sarılmıştım. BEN ONA SARILMIŞTIM!! AGAGAGAGA! salak kafam. Nasıl böyle bir aptallık yaparım. Benim ondan uzak durmam gerekiyordu sarilmam veya elini tutmam değil. Başıma saplanan acıyla bu aptallığıma küfürler etmeye devam ediyordum.

Sahi, acaba saat kaçtı? Gun henüz tam olarak aymamıştı. Burada doğru düzgün güneş bile yoktu. Sadece hava aydınlık ama kasvetli olunca gündüz olduğunu anlardık. Minik ve yorgun adımlarla pencereme doğru ilerledim. Yağmur damlalari pencereme çarparken kolu açtım. Uzun zaman olmuştu. Yağmur damlaları beni ve odayı ıslatırken yüzümü kaldırıp ıslanmama müsaade ettim. Sahi acaba en son ne zaman yağmuru görmüştüm. Rowan'dayken mi? Hatırlamıyorum.

Fazlasıyla ıslanmış olmalıyım ki üşümeye başlıyordum. Hava tam olarak aydınlık olunca Bir adım gerileyerek pencereyi geri kapattım. Tam duş almak için arkamı dönmüştüm ki farkettigim şeyle gözlerim açıldı. Odam. ODAAMMM! Benim odam değildi! Yani benim odamdaydım ama benim odam değildi. Oda benim ben odanın. Ay bir dakika! Aklım karıştı. Odam değişmişti. Yatağım , kitaplığım , odamın rengi ve dekorları... Herşey değişmişti. Ve şuan da odama sadece tek bir renk hakimdi. Şarap kırmızısı.

Aklımda tek bir an canlandı. Yabancının odası. Oradayken bana "bu rengi çok mu beğendin?" Diye sormuştu. O mu yapmıştı acaba? Ama ne zaman? Ve neden?

Odayı incelemeye başladım. Kıpkırmızı duvarlar, kırmızı örtülü bir yatak, kırmızı perdeler, kırmızı duvarlar, yatağımın arkasında kocaman bir tablo ve yatağımın iki yanında komodinin üzerinde bulunan kırmızı kuru güller... Herşey. Çok güzeldi.

Dolabımın yanında bulunan koca aynada kendimle göz göze geldik aniden

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Dolabımın yanında bulunan koca aynada kendimle göz göze geldik aniden. Neden salak gibi sırıtıyordum ki acaba? Ne yani? Normal bir oda. Adamın kendi evi. Tabiki de istediği gibi değiştirebilir. Dimi ama?!

Kafanı iki yana sallayarak banyoya ilerledim. Artık üzerimde ki şu elbiseden kurtulmam gerekiyor. Kapıyı açtım ve küvete gidip suyu ayarladım. Bu arada buranın kırmızı - küvet dahil- olduğu detayını söylememe gerek yok gibi. Suyum dolunca üzerimdekilerden kurtuldum. Sadece boğazımda ki kolye ve parmağımda ki yüzük kalmıştı. Kolyenin işlevi bitmesine rağmen neden çıkarmıyorsun diye soran olursa , SORMASIN!

Duşumu tamamlayınca bornozu üzerime geçirerek odama geçtim. Aklımda canlanan anıyla dudaklarim kıvrıldı. Herneyse. Dolabımdan rahat mavi elbisemi çıkardım. Ardından kırmızı çamaşırları alacaktım ki nedendir bilmem elim mavilere kaydı.

ÖLÜMCÜL TAÇLARWhere stories live. Discover now