5. BÖLÜM

187 32 52
                                    

Hatalarım varsa affola🙏🏻
Ayrıca bu bölüme özel eğer 30 yorum ve 15 oy gelirse karakterleri size tanıtacam. Yaparsınız ya. 30 yorum ve 15 oy nedir ki? çok fazla değil sjsjsj
SİZE GÜVENİYORUM 🥺🍯

💀

Hala etrafımızda ki manzaraya şaşkınlıkla bakarken yabancı daha fazla dayanamamış olmalı ki kulağıma doğru fısıldadı:

"İyi misin? Sakin ol sana zarar veremezler"

Oğlum sence tek derdimiz bana zarar vermeleri mi gerçekten?

Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda ona bu kadar sokulduğumu farketmemiştim.
Hemen araya mesafe koyarak biraz geri çekildim fakat tedbiri elden bırakmamak gerek diye düşünerek çaktırmadan tişörtünün arkasından tutmayı da unutmadım.

Ben can derdine düşmüşken bir anda bütün iskeletler ki yaklaşık 500 tane vardı, hepsi birden önümüzde eğilerek selam verdiler. Daha doğrusu benden çok yabancının önünde eğiliyorlardı. Yabancı ise üzerinde ki eşofmanları umursamadan tam bir kral edasıyla hepsini selamladı.

Tamam sakin olmalıyım! HİÇTE ÖZENMEDİM YANİİ!

Korkuyla önümüzde ki topluluğa bakarken aralarından birinin kafasını hafif kaldırmış alttan bir şekilde bana baktığını farkettim.

İskeletin gözü yok nasıl farkettin diye sormayın bende bilmiyorum.

Daha ön sıradan olan bu iskelet inatla bana bakmaya devam ederken bende korkuyu bir tarafa bırakıp ona bakmaya başladım. Hemde dik dik. Bütün iskeletler birbirinin aynısıydı. Fakat bu iskelette değişik olan birşey vardı ki o da boynunda kolye olması. Diğer bütün iskeletlere hızlı bir bakış attığımda hiçbirinde böyle birşey olmadığını farkettim. Biz birbirimize bakmaya devam ederken bu anı bölen yabancı oldu.

"Hepinize iyi geceler. Biliyorum şaşkınsınız bu saatte beni dışarıda görmeye daha doğrusu sizin önünüzde görmeye ama size bildirmem gereken bir durum söz konusu"

Bu sırada neredeyse arkasına saklanmış olan benim belimden hafifce tutup ileri doğru yönlendirdi. Beni gözler önüne çıkardıktan sonra elini belimden ayırmadan konuşmaya devam etti,

"Bazılarınızın bildiği üzere birkaç gündür bir misafirim var ve bu misafir normal bir misafir değil. Dün öğle vakitlerinde ormanda ona suikast gerçekleştiren bir arkadaşınız oldu ve bunun cezasını tabiki de ödedi."

Şaşkınlıkla yüzüne baktım. Ne suikastı? Neyden bahsediyor bu?

"Temennim o ki bir daha böyle birşey yaşanmasın. Sizden ona saygı duymanızı istiyorum."

Sözlerini bitirdikten sonra aralarından birinin sorduğu soru beni şok edecek türdendi.

"Efendim. Bu insan kehanetin prensesi değil mi? "

Bunu soran az önce dikkatimi çeken ve sürekli beni izleyen iskeletti. Ama bir dakika. Ne kehaneti?

Yabancı sorulan soruyla hafif bir kasılınca birşeyler olduğunu anlamıştım. O ise kendini toparladıktan sonra soruyu soran iskelete ithafen şöyle dedi;

"Evet tam olarak o"

Bunun üzerine kalabalıktan kendi aralarında yükselen fısıldamalar oluşunca yabancı yüksek bir sesle hepsini susturarak son defa konuştu.

"Herneyse. Başka bir zaman gerekli olursa tekrar bir araya geliriz şimdilik hepinize iyi geceler dilerim"

Ardından belime baskı vererek benide saraya doğru yönlendirdi. Büyük bahçe kapısından girmeden önce arkama doğru son kez baktım ve topluluğun çoğu dağılmaya başlamışken sadece o iskeletin aynı yerinde durup hala bana baktığını farkettim. Sonrası ise yok çünkü saray kapısından içeri adım attığımızda sanki az önce önümde koca bir kalabalık yokmuşçasına etraf tekrar sessizliğe gömüldü ve bütün iskeletler gözümün önünden kayboldu.

ÖLÜMCÜL TAÇLARWhere stories live. Discover now