14.BÖLÜM 🏵️

154 96 188
                                    

                  Keyifli okumalar 😉

👉Şarkıyı açmayı unutmayın!😉

👉 Asya: deli deli canına canım feda!🔥

(Ben bu şarkının uyacağını düşünerek paylaştım umarım uymuştur.)☺️

Biri koyu mavilerin derinliklerinde kaybolurken, diğeri açık mavilerde aşka tekrar yelken açıyordu. Ne üşüdüklerini ne de durdukları yerin farkında değillerdi.

İki çift göz birbirine kenetlenmiş öylece dururlarken Gamze'nin son anda fark ettiği kırmızı bir sıvının adamın sol kaşından aşağıya süzülmesi olmuştu. İlk kendini toparlayan Gamze olmuştu.

" Gel içeride yarana bant yapıştıralım. Hem buzda koyalım şişeceğe benziyor. Bu soğukta fazla durmayalım,hasta olacağız"

Konuşan kadınla kafasını sallayan Kerem, konuşmamayı seçmişti. Kalbi hâlâ onun için atıyordu.

Gamze hâlâ onu seviyordu. Hissediyordu. Hemde kalbinden. Kalp ve göz asla yalan söylemez, söyleyemezdi. Şimdi mutlu olmuştu Kerem.

Her ne kadar diliyle inkar etse de kalbi unutmamıştı. İçeriye geçen gençler odanın sıcaklığıyla üşüdüklerini fark ettiler. Anlaşılan soğuktan bedenleri uyuşmuştu. Gözleri dolu dolu olan kadın titreyen çenesine engel olamıyordu.

Elindekileri yan tarafına koyan kadın, önce kanayan yaranın etrafını güzelce temizledikten sonra yara bandını yaranın üzerine dikkatle yapıştırdı. Bunu yapabilmesi için adama iyice sokulmak zorunda kaldı. Aralarında bir nefeslik boşluk kalmıştı.

Kerem rahatça otururken, Gamze adama yetişmek için dizlerinin üzerinde duruyordu.

"oldu işte!"

Diyerek geri çekilmek üzere olan kadının yüzünü avuçlayan Kerem, yaklaşarak alnına derin ve uzun bir öpücük kondurdu. Bu hareket iki gencin gözlerini kapatmasına sebep olmuştu.

Gözler kapalı olsa da kalpten kalbe bir yol vardı. Bu yol iki gencin birbirine ulaşıp bağlanması içindi. Ve bu yolu kullanan iki kalp vardı o gecede. Hemde birbirine ömürlük bağlanmış.

İlk gözlerini açan Kerem olmuştu. Genç kadının kapalı gözlerini gören Kerem, hızla davranarak dudağına kısa ama sert bir öpücük kondurdu. Böyle bir şeyi beklemeyen kadın ilk an bocalasa da hemen kendini geri çekerek genç adamın yüzüne tokadı basmıştı.

" Pislik! Ne yapıyorsun sen bee!"diye soran Gamze'nin sesi sinirliydi.

Kerem genç kadının yüz ifadesine kahkaha attı. Şuan o kadar masum duruyordu ki.

" Ne yapıyor muşum?"

" Pişkin pişkin bir de gülüyorsun!" Beni sürekli öpmenden hoşlanmıyorum." 

Bunu diliyle söylese de vücut diliyle yalanlıyordu. Bunu Kerem fark ediyordu. Ama anlamamazlığa vurduruyordu. Çünkü Gamze'nin vücut dilini genç kadından daha iyi tanıyordu. Araya her ne kadar zaman ve ayrılık girse de. 

Genç kadın etrafı toparladıktan sonra sinirle odayı terk etti. Arkasından bakan adamın yıllar sonra yüzünde içten bir gülümseme oluştu. Rahatça arkasındaki koltuğa dayanan Kerem, gözlerini kapatarak ateşin huzur veren sesiyle uykuya teslim etti bedenini.

Mutfağa geçen kadın, su sebilinden bir bardak su katmış, pencerenin önünde ki sandalyeye oturarak dışarıya baktı. Kar öncekine nazaran şiddetini hafifletmişti.

YARALI YÜREKLERİN SAVAŞI (KALP SERİSİ 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin