YARALI YÜREKLERİN SAVAŞI (KALP SERİSİ 2)

12. BÖLÜM 🏵️

KEYİFLİ OKUMALAR ☺️

İyi günler efenimmmmm 😊

👉Şarkıyı açmayı unutmayın!!! 😉

Kerim Araz: kalbim seni başka tanırdı...

(Şarkı Kerem'in radyodan dinlediği şarkıdır. Bölüme uyduğunu düşünüyorum sizce uymuş mu?)

Hayat çok acımasızdı. Tam mutlu oldum kötü günleri atlattım dediği zamanda kaybediyordu insanoğlu. Tüm zorlukları geçmiş, hayatın tüm zehrini içmiş geriye sadece nefes alıp, mutlu olacakları zaman kaldığında acı kapıyı çalıyordu.

Danışmadan insanın canını yakıyor sonrada kenardan seyrediyordu. Hayatın insanoğluna tek acımasızlığı sormadan aralarına soktuğu ayrılıktı.

Mutluluğun katili olan ayrılık....

Kerem'de hayatın ona sunduğu acıyı son damlasına kadar yaşamıştı. Sevdiğinden, aşkından geleceğinden ayrılmıştı. Kaç kere ölmek istediğini bilmiyordu. Birçok kere kafes dövüşlerine bile gitmişti. Belki biri öldürür diye ama sonuç yine hüsrandı. Birçok mafyanın planını bozup birçoğunu düşman etmişti kendine. Ama yine olmamıştı. Sırf ölüp, sevdiği kadının yanına gitmek için. En sonunda içkiye vermiş, kendi kendine katili olma yolunda ilerliyordu.

Taki Murat onu İtalya'da ki evinde buluncaya kadar.

O zaman anlamıştı Kerem, hayatın oyununda figüran olacağını. Daha da yaşayacağı acılarının olduğunu. Ve yaşamıştı. Hem mutlu olmuş hemde yıkılmıştı Kerem Soydan.

Herkesin karşısında titrediği adını duyunca bile hazır ola geçtikleri Kerem Soydan hayata yenilmişti. Hemde iki kere. Birincisi sevdiği kadını aldığında ikincisi sevdiği kadını geri verdiğinde.

Mutlu olması gerekirken mutlu değildi adam. Çünkü Gamze onu hatırlamıyordu. Üstelik düşmanı olduğu adamla evlenmiş,birde çocukları olmuştu. Tarık'tan ayırmaya kalksa ayıramayacağını biliyordu. Çünkü ortada bir çocuk vardı. Elbette bağlarını koparmayacaktı.

Keşke hatırlasa ve herşeyi en ince ayrıntısına kadar sorabilse? Nasıl unutabilmişti Kerem'i? Peki yaşadıklarını? Hani ailesine diklenen kadın neredeydi? Kaç kere aşkları için ailesine karşı gelmemiş miydi? Bunlar nasıl silinmişti? Neler olmuştu o kazadan sonra?

Cevapsız ve anlamsız o kadar çok soru vardı ki Kerem hangisinden başlayacağını bilemiyordu. Arabanın radyosunu açan adam, kulağına dolan şarkıyla tebessüm etti.

Şarkı tam Gamze ve Kerem'in hikayesinin özeti gibiydi. Nasıl başka bir adama aşkla sarılabilmişti? İşte şarkıda ki bu cümle kendi hikayelerinin özetiydi.

Yan tarafında hâlâ baygın olan kadına baktı. Uyanmamıştı kadın. Belli ki bedenen ve ruhen yorulmuştu. Yoksa bu kadar derin uyuduğunu bilmezdi. Ağrıyan boynuna sol eliyle masaj yapan Kerem, diğer taraftan da yola odaklıydı. Varmak üzereydiler. 9 saattir yoldaydılar.

Arada ihtiyaç molası vermese çoktan İstanbul'a girerdi. Önceden düşünülen bir plan olduğu için herşey hazırlıklıydı. Arabanın içine yolda atıştırmak için birkaç yiyecek koymuştu. Yolda durup vakit kaybetmemek için. Ama o da boşa gitmişti. Çünkü Gamze yol boyu hiç uyanmamıştı. Kendi de sadece su içmiş tek bir lokma yememişti. Aslında Kerem için dezavantajdı. Eğer Gamze uyansa biliyordu ki böyle sessiz bir yolculuk yapmayacaklardı.

İstanbul'a giriş yapan adam derin bir nefes verdi. İşin zor kısmını atlatmışlardı. Boynunun ağrısı git gide artan Kerem ofladı. Başı da hafiften ağrımaya başlamıştı. Kaç gündür uyumuyordu. Günün sayısını bile unutmuştu. Hele bu planı yapalı hem heyecan hem korku adama uykuyu haram etmişti. Yinede heyecanlıydı. Çünkü sevdiği kadınla yeni bir hayata başlayacaktı.