Kovalamaca//Lee minho

♣️

"Beraber gidelim hadi."

"Ah tamam." diyerek kabul etti jisu'yu. "Senin evin de yakında olmalı benimle geldiğine göre." jisu gülümsedi "evet, ama galiba yakında taşınacağım. Bilmiyorum."

"Anladım." dedi Belle. "Yarın geç gelebilirim. İşim var. Sen söylersin diğerlerine." jisu kafa salladı. Belle evine geldiğinde durdu. "Yarın görüşürüz." diyip el salladı ve evine girdi.

Jisu evin adresine arkadaşına attığında sırıttı "Görüşelim tabi." kısa zamanda Rhino'dan mesaj geldi. 'Teşekkürler jen.' Jisu tekrar sırıttı. Peki o niye bu çeteye katılmıştı?

Ailesi tarafından istenmeyen, pişmanlık duyulan çocuklardı jennie ve seungmin. Ikisi de bu durumdan oldukça bıkmışlardı. Aileleri yüzlerine de diyordu bunları. Düşündüler. Eğer istemiyorlarsa neden doğduk biz,diye.

Zaman zaman evde şiddet de Oluyordu. Kimsenin huzuru yoktu o evde. Bir gün anne ve babasının arasında kavga yaşandı. Bu kavga en büyük kavgalarıydı. Sonra annesi bıçakla kendini savunmak istedi ve kocasını bıçakladı çocukların önünde. Adam sendelese de sırıttı. Babaları, silahını çıkartıp karısını tek kurşunda öldürdü. Sonra jennie de anın verdiği korku ile bağırdı.

Babası kızının üstüne geldi ve silahı ona doğru tuttu. Seungmin, kardeşini korumak için öne geçti. Babası ona birkaç laf söyledi ve tartışma yaşandı. Babası kendisini yanlışlıkla vurunca ikizler daha da kötü olmuştu. Gözleri önünde 2 ceset..

İkizler ne yapacaklarını bilemediler. Jennie oldukça fazla korkuyordu. Seungmin koşarak kardeşinin yanına gitti ve ona sarıldı "Geçecek, sakin ol jen. İyi olacağız. İnan bana." o zaman 14 yaşındalardı ve o yıl Song hye Kyo ile tanışmışlardı.

Hwang hyunjin ve Lee felix ise 12 yaşında tanışmışlardı. En son da Minho, o 16 yaşındaydı. Hepsinin hikayesi vardı tabii kide. Herkesin vardı acı içinde olduğu bir hikayesi.

Lee felix'in babası her gün kızardı felix'e bir şey yapmasa bile. Annesi evi terk ettikten sonra böyle olmuştu babası. Ama bu bir neden değildi. Kardeşini bırakıp evden ayrılmıştı. Felix, Song ile tanıştığında babasına karşı ne yapması gerektiğini de anlamıştı artık.

Hwang ise annesi yeni bir adamla evlenince değişmişti her şey. Üvey kardeşi, aynı yaşta oldukları Hwang Yeji ile anlaşamıyordu. Zaten anlaşmak da istemiyordu. Ama Yeji onu terslememişti hiç. Annesi öldükten sonra sevgi nedir bilemiyordu. Üvey annesinin kendi oğlundan fazla kendisini sevmesi onu üzmüştü. Bu yüzden de tersleyemiyordu üvey kardeşini. Üvey Babası hyunjin'e kızdığında şiddet kullanırdı,karısı evde yokken. Yeji bunu engellemeye çalıştı ama babası onu itince yere düşmüştü. Hyunjin de buna sinirlenmişti. Çünkü üvey den de olsa kardeşlerdi,kardeş olmak için kan bağına ihtiyacı yoktu ikisinin de. Aslında ikisi de birbirlerine ihtiyaçları olduklarını biliyorlardı. O gün evi terk etti hyunjin. 12 yaşında yeni bir dost bulmuştu:felix. Ve ona değer veren birileri bulmuştu. Yeji onunla itibara geçmeye çalışıyordu. Ama neredeyse tüm dünya onu bildiği için bu tehlikeliydi. O yüzden ancak telefondan konuşabiliyorlardı. Ama çok değildi. Song, hyunjin'e Yeji'yi bir şekilde buraya getirebileceğini söylemişti. Ama hyunjin red etmişti. Korkuyordu, Yeji bu halini gördüğünde ondan uzaklaşır diye.

Minho, Belle in uyumasını bekledikten sonra eve girdi. Odasına baktı. Yanlız yaşıyordu. Bir Fotoğraf fark etti masanın üstünde. Eline aldı. Küçüklüğü olacağını düşündü. Ailesi vardı ama babasının üstü kırmızı kalem ile karalanmıştı. Fotoğrafa dikkatlice, uzunca baktı. Orada ki kadının Song hye Kyo'a benzediğini düşündü.

Belle in telefonu çalınca tedirgin oldu. Kız yatağında dönerken Minho fotoğrafı ceketinin bilmesine koymuştu. Kendisini fark etmeden evden çıktı.