7. bölüm:şüphelenmek

20 4 5
                                    

Sabah uyandığımda Taehyung ile sarmaş dolaştık. Aslında onu yine misafir odasında yatıracaktım ama odamda duyduğum seslerden korktuğum için gece onun yanına sinmiştim.

Gözlerimi açtığım gibi onun bana bakan irislerini görmüştüm. "Günaydın inci tanem." Demişti gözlerimin en derinlerine bakarak. "Günaydın kayan yıldızım." Gülümseyerek kurduğum bu cümle sonrası Taehyung sanki bir şey düşünüyormuş gibi kaşlarını çatmış, bakışlarını aşağı indirmişti.

"Taehyung bir sorunmu var?" Sesimle gözlerini gözlerime çıkartmış, kaş çatıklığını yok etmişti. Gülümsemesi yüzünde yer alırken konuşmaya başladı.

"Bu sefer bende sana bir şey sorabilir miyim." kıkırdamaya başladığında ise onu tekrarlamıştım. Vay canına! Kim Taehyung ilk defa bana bir soru soracaktı.

"Kayan yıldızım ne demek?" Benim kıkırdamam kahkahaya dönüşürken omzuma hafif bir yumruk atmış "gülme ya! Merak ettim." Demişti. "Biz yer mi değiştiriyoruz? Yoksa bana mı öyle geliyor." çünkü genelde o benim dediklerime kıkırdar ben ona vururdum.

"Banada öyldamlaydı.
r neyse sorayım mı?"

"Sor sor."

"Kayan yıldızım ne demek?" Bunu dediği an resmen dejavu yaşamıştım. Ben bu soruyu sorduğumda ki pozisyonumuz... Çok iyidi.

"İnci tanem gibi bunun da bir hikayesi var. Anlatmamı ister misin?" Bu cümleleri Taehyung kursaydı direkt o âna ışınlanacakmışız gibi hissediyordum.

"Anlat anlat merak ettim."

"Şimdi bir zamanlar uzayda bir yıldız varmış. Bu yıldız diğer yıldızlardan daha parlak, daha gösterişli ve güzelmiş. Ama onu diğer yıldızlardan ayıran en önemli şeyse çok güçlü olmasıymış. Yani diğer yıldızların kayma zamanı geldiğinde hiçbir şey yapamaz her şeyini bırakıp kaymak zorunda kalırlarmış. Ama bu yıldız farklıymış, kendini sıkarak kaymasını engellemiş. Fakat bir gün kendini sıkamamış ve her şeyini bırakıp o da kaymış. Dünya ya indiğinde tam düşüp ölecekken bir çocuk onu tutmuş ve şaşkın gözlerle ona bakmıştı. Sonra mucizevi bir şekilde yıldız konuşmaya başlamıştı. "Beni tutup düşmeme izin vermediğin için teşekkür ederim." Çocuk çok şaşırmıştı o an. Ama zaman geçmişti işte, sonra küçük yıldız çocuğun yanına gidip "ölmedım için uzaya geri gitmem gerekiyor." Çocuk çok üzülmüş, ama mecbur kabul etmiş ve son kez ona sarılıp yollanmıştı. Çocuk yıldızı çok özlüyormuş. 3 ay geçmesine rağmen yıldızı unutamamış. Yıldız bunu öğrenip gizli gizli dünya ya gidip o çocukla yaşamaya başlamış. Bizim hikayemize benzemiyormu Taehyung." Yüzümde ki gülümseme ile ona dönmüştüm.

"Bence direkt bizim hikayemizden oluşmuş bu masal." O da gülmüş ve tamamen bana dönmüştü. " Neyse hadi kahvaltı edelim." Başımla onu onaylayıp yataktan kalkmıştık. Yatağı topladıktan sonra mutfağa gidip ne yapsak diye düşünmeye başlamıştık.

"Yumurta." Diye sordu Taehyung. "Çok klasik sıkıldım." "Ama ben başka bir şey bilmiyorum ki." Demişti tatlı tatlı. Şuan gerçekten yüzünü ısırmak istiyordum.

"Boş ver ben bulurum bir şeyler. Imm... Ramen yapalım mı?" Sonunda güzel bir şey bulmanın sevinci ile gözlerimi büyüterek ona dönmüştüm. Ama o kaşlarını çatmış yere. Bakarak bir şeyler düşünüyordu?

"Taehyung." Uyarıcı sesimle konuştuğumda kaş çatıklığı gitmiş ifadesi yumuşamıştı. O bir şeyler mi çeviriyordu?

"Efendim inci tanem." hafif tebessümü ile gülümsemesi benim yüzümede bulaşmıştı. Acaba ileride onun yüzünden bana neler neler buluşacaktı.

-gecenin bir yarısı-Where stories live. Discover now